Bu toplantılardan;
- Birincisi İstanbul’da; çeşitli iş yerlerinden temsilciler, İstanbul İşçi Sendikaları Şubeler Platformunun (İİSŞP) çağrısıyla bir araya gelerek, son haftalardaki yaygın eylemlerden hangi sonuçları çıkardıkları ve bugünkü koşullarda 1 Mayıs’ı nasıl kutlamaları gerektiğini tartıştıkları,
- İkinci toplantı Gebze’de; Emek Partisinin girişimiyle düzenlenen çeşitli işletmelerden mücadelenin önünde yer alan işçilerin katılıp, son haftalardaki eylemleri değerlendirip, çıkardıkları sonuçlar üstünden bilgi alışverişi yaptıkları ve 1 Mayıs’ı konuştukları,
- Üçüncü toplantı ise, İzmir Emek ve Demokrasi Platformunun çağrısıyla Gündoğdu Meydanı’nda, fiilen mitinge dönüşen basın açıklamasında ileri işçiler ve kamu emekçileri ile mücadeleci sendikacıların 1 Mayıs’a giderken taleplerini haykırdıkları toplantılardı.
Söz konusu olan 1 Mayıs hazırlıkları olunca bu üç toplantıya, DİSK’in Hayat Pahalı Emek Ucuz” “Bu Böyle Gitmez” kampanyası kapsamında, 28 Mart’ta Eskişehir, 1 Nisan’da da Bursa’da yaptığı Temsilciler Kurulu toplantılarını da eklemek gerekir. Çünkü, bu toplantılarda da son haftalardaki işçi eylemleri değerlendirilirken 1 Mayıs’ın nasıl ve hangi taleplerin öne çıkarılarak kutlanacağı da tartışılmaktadır. Ki, DİSK’in bu toplantıları diğer sanayi kentlerinde de yapacağı belirtiliyor.
EMEKÇİLERİN SORUNLARINI VE ÇÖZÜMLERİNİ KONUŞTUĞU TOPLANTILARI ÇOĞALTMAK
Son eylemlerin işçiler ve mücadeleci sendikacıların daha bir öz güvenli konuşmasını getirdiği yukarıda sözünü ettiğimiz toplantılarda konuşan işçiler ve mücadeleci sendikacıların konuşmalarından anlaşılmaktadır. Dahası, işçilerin sorunlarını tartışması, bu sorunların çözümü için yeteneklerini ve deneyimlerini birleştirmeleri, bu amaçla ortak mücadele için amaç ve söz birliği etmek için bir araya gelip tartışmaları, kuşkusuz ki, çok önemeliydi.
Bu yüzden de yukarıda sözünü ettiğimiz iki toplantı, işçilerin sorunlarını tartışması, bunlara çözüm aramak için bir araya gelmiş olmaları özel olarak da ayrıca anlam taşımaktadır.
Yine İzmir’de Emek ve Demokrasi Platformunun işçiler, kamu emekçileri ve yerel sendikacılarla alanlara çıkarak,1 Mayıs’a giderken taleplerini yenileyerek yüksek sesle, ülkedeki tüm işçiler ve emekçilere ortak mücadele çağrısına dönüştürmüş olmaları, diğer iki toplantının devamı niteliğindedir. Ki, Aslında Gündoğdu Meydanı’na çıkarak 1 Mayıs’a doğru taleplerini sıralayan işçi ve emekçiler sadece İzmirlilere değil, tüm Türkiye’nin işçi ve emekçilerine, “1 Mayıs’ta bu talepleri etrafında birleşip sesimizi daha da güçlü çıkaralım” demektedirler. Ki, yakından bakıldığında Gündoğdu Meydanı’ndaki konuşmaları ve atılan sloganları salonlarda yapılan tartışmaların alana yansımış hali olarak gördüğümüz ölçüde doğru anlamış oluruz.
Salonlarda konuşulan ve sahadaki konuşma ve sloganlardan anlaşılmaktadır ki, bu toplantıların sadece İstanbul, Gebze ve İzmir’le sınırlı kalmaması gerektiği apaçıktır. Bu yüzden de bütün sanayi bölgelerinde, hizmet alanlarında emekçilerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaştıkları, taleplerini elde etmek için nasıl bir mücadele yürütmek istedikleri konusunda fikir birliğine vardıkları, 1 Mayıs’ta hangi taleplerin öne çıkaracaklarını tartıştıkları toplantılar her vesile ile her imkan kullanılarak yapılması gerek toplantılardır.
