12 Eylül generallerinin yargılanması üzerine…

Türkiye tarihi içinde bir kırılma noktasıdır, batı dünyasından uzaklaşarak ılımlı İslam adı altında Ortadoğu cehennemine doğru yönlendirildiğimiz günü de temsil eder. 12 Eylül bir anlamda bize verilen yeni görevi layığı ile yerine getirmek için biçim değiştirdiğimiz bir başlangıcı da temsil eder. Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığına doğru atılmış bir adımdır. Bu adımın geçiş sürecinde ABD istediği yöneticiyi iktidara taşımak için bir de 28 Şubat ayarı yaptırmıştır. 28 Şubat, 12 Eylül rejimin tam başarıya ulaştığı günü de temsil eder.
12 Eylül generallerinin yargılanması süreci yakında başlayacak, büyük olasılıkla başlamadan da bitecek gibi, çünkü onları yargılayacak yasalar bizzat onlar tarafından oluşturulmuş anayasa ve ceza kanunu çerçevesi içindedir. O yüzden kurucu olanın yargılanası ancak kendilerinin de belirttiği gibi bir darbe ile olur. Ülkemizde henüz bir darbe olmamıştır, darbenin sonucunu yaşamaya devam ediyoruz. O halde onları yargılayabilmek için neler yapılabilinir, yani bu yasal zeminde var olan bir boşluk değerlendirilemez mi? Elbette değerlendirilir, gerçekten yargılamak gibi bir niyet var ise.
12 Eylül bir sonuçtur aynı zamanda bir başlangıçtır. O halde bugün sonuçları üzerine konuşuyoruz, fakat bu sonu hazırlayan nedenler hakkında görüş belirtilmemektedir. 12 Eylül darbesi Maraş, Çorum, Sivas, Fatsa ve öldürülen binlerce insan, aydın, gazeteci, işçi liderlerinin ölümü sonucunda oluşturuldu.
Darbe yaptıkları için yargılanamayacak olanların, darbe için ortam hazırlamaktan yargılayabiliriz. Kısaca, 12 Eylül generalleri ile işbirliği içinde olmuş olan valiler, kaymakamlar, sıkıyönetim mahkemeleri hakimleri, savcıları, emniyet çalışanları, Dal Grubu, o dönemde cezaevlerinde askerlik yapan işkenceye karışmış erler, çavuşlar, onların komutanları, karaborsa için malları depolarında saklayan işverenler, tüccarlar, karaborsadan ve yeraltında faaliyet gösteren mafyadan (silah ve uyuşturucu ticareti yapanlar) hesap sorulabilinir. Çünkü onlar darbe için ortam hazırlamada üstlerine düşen görevi yapmışlardır ve darbe yapmak, başarmak suç değilse eğer, ortam hazırlamak ve insanların kanlarını ellerine bulaştıranlar suçludur ve onlara karşı zaman aşımı yoktur, en azından Sivas davası örneğinde olduğu gibi kamu hizmetinde çalışanlar için zaman aşımı yoktur.
O dönemde Maraş’ta kamu görevlisi olan bugün AKP yöneticisi konumunda olan birinin mahkeme önüne çıkarılması içten bile değildir, normal koşullar altında onun hemen mahkeme önüne çıkarılması gereklidir. Çünkü, 12 Eylül için yapılan ortam hazırlığından sorumlular içinde yerini almıştır. 12 Eylül darbecileri darbe saatinin neden 12 Eylül olduğuna dair açıklamaları mevcuttur, “koşulların tam oluşması için beklendi” demekteler.
Koşuları oluşturanlar darbeden sorumludur ve yargılanmaları gereklidir.
12 Eylül birkaç generalin kafasında tasarladığı bir şey değildir, emir komuta zinciri içinde planlanmış ve uygulanmıştır. Bu komuta zincirinin başındakiler ülke içinden çok uzaklarda, 12 Eylül sabahı kadeh kaldırıp, “bizim çocuklar başardı” diye kutlayanlardır. O kadeh kaldıranların devamcıları bugün başka işler için kadeh kaldırmakta, istediklerinde çuval, istediklerinde taç takabilmektedirler.
12 Eylül sürecini uluslararası bir mahkemenin ve evrensel hukuk kurallarının geçerli olduğu bir yerde açılması gereklidir. Bizim ülkemiz ile sınırlı değildir, çünkü ülkemizin bulunduğu zemin değiştirilmiştir, akan suyun yönü geriye doğru dönderilmiştir. 12 Eylül günü işlenen suç; ülkemiz ile sınırlı değildir.
Ruhi Su hastalığının tedavisi için yurtdışına gitmesi gerektiğinde pasaport vermeyenler suçludur, onların yargılanması ve ceza alması gereklidir.
12 Eylül süreci içinde ve sonrasında zengin olmuş olanların mal varlıklarını nasıl elde ettikleri konusu araştırtmalı ve varsa haksız kazanç ve karanlık yönlerden para elde edenlerin yargılanması zorunludur.
Kara para bildiğimiz gibi sınırlar ile kontrol edilemez, uluslararası bir şebekenin sonucunda ortaya çıkar. Yani global suçtur ve cezası evrensel hukuk kuralları içinde, evrensel bir mahkemede görülmelidir.
12 Eylül generallerinin ve onlara yaltakçılık ve yardım edenlerin yargılanması için sadece darbe yaptıkları için değil, darbe için koşullar oluşturup, binlerce insanın ölümünden sorumlu oldukları için, ülkenin tarih çizgisini değiştirdikleri için, birilerine taşeronluk yaptıkları için yargılanmalıdır.
Davaya bu açıdan barksak eğer, bugün generaller yargılansın diye haykıranların bir bölümü de generallere yardım ve yaltaklık ve darbe için kamuoyu oluşturmaktan da yargılanacağını göreceksiniz. Sadece generaller yargılansın diyenlerin bir bölümü kendi suçlarını aklama telaşı içindeler. Onların bu telaşının boş olduğunu, sonuçta yargılanacakları söylemek daha insancıldır, suçlular mutlaka mahkeme önüne çıkarılmalı ve hak ettikleri (bugünkü konumları ne olursa olsun) cezaları almaları, elde ettikleri mal varlıklarına el konulmalıdır.

1588560cookie-check12 Eylül generallerinin yargılanması üzerine…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.