Üç yıldır, “Doğu Batı İle Buluşuyor” sloganıyla yola çıkan festival, bu sene, Meksika’dan Balkanlar’a, Kazakistan’dan ve Çin’e, Ankara buluşmasını sağlayacak.
Açılış konseri, yeni ve genç bir ülkenin, yeni ve genç orkestrası ile gerçekleşti. Kosova Filarmoni Orkestrası, Şefika Kutluer’e eşlik etti. Konser öncesi, duygusal anlar da yaşandı. Ankaralı Şefika Kutluer’in, babasının Prizen’li olması, bu buluşmanın bir başka duygusal boyutuydu. Kosova eski Dışişleri Bakanı, şimdi Başbakan Yardımcısı olan, Edita Tahiri’de yaptığı konuşma ile, Festivalin amacına uygun yol aldığının, bir başka değerlendirmesiydi.
Geçen yıl ilkbahar da, Priştine,Prizen,Tiran üçgeninde, Balkanlardan Adriyatik’ e kısa bir seyahatim olmuştu. Tesadüf, Tiran Operası nı izleme olanağı bulmuştum. Kosova Filarmoni Orkestrası’nı ilk kez dinliyorum. Onların da, Türkiye’de ki ilk konseriydi sanırım.
Refik Kutluer’ in, Yunus Emre ve Mevlana’nın Mesnevisi’ n den deyişlerle program başladı. Daha sonra, Baki Jashari’ nin şefliğinde, Kosova Filarmoni Orkestrası, ilk bölümde Şefika Kutluer’e eşlik etti. İlyas Mirzayev’ in Yunus Emre Üvertürü ve yine İlyas Mirzayev’in Mevlana Flüt Konçertosu’ nu, Şefika Kutluer seslendirdi. Her iki eserin galiba ilk seslendirilişiydi, bundan dört-beş yıl önce de, Bilkent Senfoni Orkestrası seslendirmişti. Besteci, İlyas Mirzayev de konserdeydi. Bu yıl Festival’in açılış konserinde, seçilen eserler ve seslendiren orkestra da dikkate alındığında, festivalin sloganında ki, ‘Doğu Batı İle Buluşuyor’ sloganında ki gerçeklik, bir ölçüde tarihsel ve coğrafi bir boyuta da taşınıyordu.
Mevlana’yı, neyden sonra, flüt ile dinlemek ve hele de Şefika Kutluer’in flütünden dinlemek, bu tarihsel, sufi yolculukta, kendinizle baş başa kalmanın, bir ölçüde kendinizle buluşmanın da sırrını içeriyordu. Dışarıda toz duman içinde bir hava. Katılmadığınız, onaylamadığınız bir dizi olumsuzluklar, acılar ve sevgisizlik seli akarken, siz flüt le Mevlana’nın buluşmasında, sevgi yolculuğuna çıkıyordunuz.
Bu eseri ilk dinlediğimde de, Nezahat Doğan ile yaptığımız canlı yayın bir televizyon programında da belirtmiştim, bundan sonra çağdaş yorumlamalarla, örneğin bir Itri den sesler, günümüze flüt ile taşınabilir. Bu tür besteleri, Şefika Kutluer’ den dinleyebiliriz demiştim. Bu dileğim bu günde geçerli.
Konser’in ikinci bölümünde, orkestranın seslendirdiği eserler, Türkiye de ilk kez seslendiriliyordu. Konserin bütünlüğüne uygun ve de tanıdık tınıları da içeren eserlerdi. Lorenc Antoni’nin Ne Prizrenin e Vjeter, Rexho Mulligi’nin Symphony Nr.1 ve Fahri Begiri’nin Symphonic Poem ‘Skenderbeg’i. Festival, üçüncü yılında, ‘Doğu Batı İle Buluşuyor’ sloganına uygun bir başlangıçla, Ankaralılara, Merhaba dedi. Konseri TRT de kayda aldı. Daha sonra izleme olanağı da bulabiliriz.
Bugün, Kore Geleneksel Milli Orkestrası’ nın konseri var. Sonra, Meksika Gitar Üçlüsü. Klasikle cazın buluşmasında ise Kerem Görsev ve Şefika Kutluer’in resitali var. ‘Jiangsu’ Çin Kadınlar Geleneksel Orkestrası na da Şefika Kutluer eşlik edecek. Kazakistan Oda Orkestrası, Meksika’dan ‘Cana Dulce y Cana Brava’. Sonra Balkanlardan tınılar. Montenegro (Karadağ) Senfoni Orkestrası’na yine Şefika Kutluer’in yanısıra arp ile Lj.Nestorovska eşlik edecek. Tedi Papavrami’nin solo Keman Resitali’n den sonra, Festival, Selanik Festival Orketrası’na Şefika Kutluer’in eşlik etmesiyle sona erecek.
Festivalin sonunda belki yine sizlerle buluşabiliriz. Ancak, haftaya İstanbul dan caz tınıları ile selam göndermek istiyoruz.
_______________________
