7 tepeli şehirden, 2 kitap önerisi

Tatil mi? Sanırım yurtdışında yaşayanların ortak paydası ‘Ne yapalım eş dostsuz cenneti’dir. Yurtdışında eskilerin yerine yenilerini koymak kolay değil. Zaten denizden çıkıp akvaryuma girmenin bir bedeli de eşsiz dostsuz kalmaktır. “Onun için” diyorum, “Memlekette eşi dostu görmek onlarla iki kelam edip kadeh kaldırmak biz yurtdışındaki uşaklar için ziyadesiyle önemli daaa…”

Siz “Ha uşağım! Yediğin içtin senin olsun gezdiğin yerleri, okuduğun kitapları anlat daaa” derseniz, bu hafta da keyifle okuduğum iki kitaptan söz etmek isterim.

İlki “çArşı Ulan!” çArşı’ya gönül verenlerden Erk Acarer’in “Yitik Ülke Yayınları / Yitik Ülke Dizisi”nden çıkan ve geliri “1 Umut Derneği”ne bağışlan kitap, çArşı’nın doğuşu ve cümlesiyle halkın gönlünü çalma becerisini anlatılıyor. Başka hayatları düşünen onlar için sahalardaki “polis direniş” pratiğini de devreye sokarak eylem yapan çArşı’cıların raconunu ya da kibarca felsefesini aktarıyor.

Kapitalizmin metalaştırdığı her şey gibi endüstrileştirdiği futbola da karşı çıkan Beşiktaş’ın bu has taraftar grubunun öyküsünü okurken keyifleniyor, “Ulan bu gezegeni kuşlar, böcekler terketmediyse çArşı ruhundan dolayı vesselam” diyorsunuz.

İkinci kitap ise “Ermeni Devrimci Paramaz” başlık ve “Abdülhamid’in İttihat Terakki’ye Ermeni Sosyalistleri ve Soykırım” alt başlıklı Kadir Akın’ın Dipnot / Tarih Dizisi’nden çıkan araştırması…

Önyargı ve ezberleri bozan araştırma Osmanlı’nın ilk sosyalistlerinden Paramaz’ı anlatıyor. “Asırlar sonra keşfettiğimiz Şeyh Bedrettin ve Paramaz gibi tarihin raflarında pek çok yüzakı devrimcilerimizin daha olduğu”nu düşünüyorsunuz.

Beyazıt Meydanı’nda on dokuz arkadaşıyla birlikte idam edilen Paramaz’ın ve Osmanlı-Ermeni devrimci hareketinin mücadelesini irdeleyen kitap, resmi ideolojinin ve kendisini bu ideolojinin tesiriden kurtaramamış sosyalist hareketin örttüğü bir tarihe ışık tutuyor. Kadir Akın, Paramaz ve arkadaşlarını anlatmakla yetinmiyor, onların mücadelesinin daha iyi kavranabilmesi için o dönemin siyasi koşullarını ve Ermenilere uygulanan soykırımı, detaylı araştırmaların ürünü olan eserlerden yararlanarak yeniden inceliyor.

Okur, kitapta Paramaz ve yoldaşlarının serüvenini izlerken, milliyetçi diye anlatılan Ermeni devrimcilerinin aslında Türk devrimcileriyle birlikte mücadele etme çabasında olan enternasyonalistler olduğunu görüyor. Kadir Akın da bu serüveni Ermeni devrimcilerinin tarihi olarak değil, müşterek mücadele tarihimizin bir parçası olarak sunuyor, Paramazları “ötekilerin” değil, bizim kahramanlarımız, bizim devrimcilerimiz olarak sahipleniyor.

Dostlar, İstanbul’da yağmur çiseliyor şimdi. “Ağaçlar sevindi, bu sıcakta” diyorum sade kahveyi yudumlarken…

Türkiye’de kan akıyor. Bakmayın keyifli göründüğüme… Yediğim içtiğim boğazımdan geçmiyor, gezip gördüğüm içime sinmiyor. “Ateş düştüğü yeri yakar” sözü yalan. İçim yanıyor. Okuduğum bu iki kitap yüreğime su serpti. “Umut edecek çok şeyimiz var” diye düşündürdü.

Siz istediniz, ben anlattım daaa.

1084710cookie-check7 tepeli şehirden, 2 kitap önerisi
Önceki haberDemokrasilerde çare tükenir(1)
Sonraki haberFT: Şiddet ekonominin kâbusu
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.