716 yıllık medreseye plastik boya ve aplikli restorasyon!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Tarihin ve kültür mirasının üstünü plastikle kaplayan uygulamalara bir yenisi daha eklendi…
 
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan tarihi Dündar Bey Medresesi’nde Haziran 2016’da başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Ancak 1301 yılında Hamitoğulları Beyliği döneminde yapılan tarihi medresenin restorasyonu görenleri şaşırttı. Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından özel bir firmaya yaptırılan restorasyonda, 716 yıllık tarihi medresenin odaları ve eyvan kısmı sarı renkli plastik boya ile boyandı, odaların duvarlarına ise plastik aplikler ile elektrik panoları konuldu. Restorasyonu tamamlanan Dündar Bey Medresesi’nin kullanımı için Eğirdir Belediyesi ile ilçe müftülüğünün talebi olduğu belirtiliyor. Eğirdir halkı ise tarihi yapının kent belleği müzesi olmasını istiyor.
 
TARİHİ YAPI YILLARDIR ÇARŞI OLARAK KULLANILIYORDU
Isparta’nın Eğirdir ilçesinin simgelerinden biri olan tarihi Dündar Bey Medresesi, 1301 yılında Hamitoğlulları Beyliği’nin kurucusu olan Dündar Bey tarafından yaptırıldı. Tek eyvanlı ve açık avlulu olarak inşa edilen medresede 12 oda bulunuyor. Anadolu Selçuklu döneminin devamı niteliğinde olan medrese, taş süslemeleriyle dikkat çekiyor. Mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olan tarihi yapı, uzun yıllardır çarşı olarak kullanılıyordu. Bu dönemdeki kötü kullanımın bir hayli yıprattığı medrese, Haziran 2016’da restorasyona alındı.
 
EYVAN VE ODALAR SARIYA BOYANDI, PLASTİK APLİKLER TAKILDI
Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Ankara merkezli özel bir firmaya ihale edilen restorasyon çalışmaları, geçtiğimiz Ağustos ayında tamamlandı. Tarihi mekanla ilgili çevre düzenlemesi ise Eğirdir Belediyesi tarafından yapıldı. Ancak Hamitoğulları Beyliği’nin merkezi olan Eğirdir’in simge yapılarından biri olan Dündar Bey Medresesi’nin restorasyonu görenleri şaşırttı. 716 yıllık tarihi yapının eyvanı ve 12 odasının iç kısımlar sarı renkli plastik boya ile boyandığı ortaya çıkarken, odalarda aydınlatma aracı olarak plastik apliklerin kullanılması dikkat çekiyor. Elektrik prizleri ve panoları yerleştirilen medrese odaları adeta yeniden inşa edilmiş bir mekan görünümü verirken, tarihi mekanın avlusuna mermer ve lmyra taşından bir süs havuzu yapıldı.
 
ENSAR VAKFI TARİHİ MEDRESEYE TALİP OLDU İDDİASI
Eğirdir’in en işlek yerinde bulunan Dündar Bey Medresesi’nin restorasyonunun tamamlanmasının ardından tarihi mekanın hangi kuruma kiralanacağı tartışması gündeme geldi. Eğirdir Belediyesi, Müftülük ve Halk Eğitim Müdürlüğü’nün medreseyi kiralamak istediğini dile getiren Eğirdirli vatandaşların bir iddiası da Ensar Vakfı’nın tarihi mekanın kullanımına talip olduğu yönünde.
 
EĞİRDİR HALKI KENT MÜZESİ OLMASINI İSTİYOR
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz yetkililer, çeşitli kamu kurumlarından medresenin kullanımı için kiralama taleplerinin geldiğini doğruladı. Kamu kurumlarının taleplerinin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde değerlendirildiği belirtilirken, bu değerlendirmeden olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda tarihi yapının ihale yoluyla kiralanmasının gündeme gelebileceği kaydediliyor. Eğirdir halkı ise kentin simgelerinden biri olan medresenin kent belleği müzesi olarak kullanılmasının daha doğru olacağı görüşünde.
 
İKİ AYRI KİTABESİ BULUNAN MEDRESEDE İNŞATARİHİ TARTIŞMASI
Yapım tarihiyle ilgili iki ayrı görüş bulunan Dündar Bey Medresesi’nde iki ayrı kitabe bulunması bu tartışmaların kaynağını oluşturuyordu. Buna göre medresenin taç kapısı üzerinde bulunan ve bir hana ait olduğu düşünülen kitabede 1237-38 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapıldığı belirtiliyor. Medresenin ana eyvan kemeri üzerinde yer alan bir diğer kitabede ise yapının 701 (1301-1302) yılında Hamidoğlu İlyasoğlu Dündar tarafından yaptırıldığı belirtiliyor. Bu iki kitabedeki tarih farkı, tarihi yapının önce han olarak yaptırıldığı, ardından ise medreseye dönüştürüldüğü şeklinde yorumlanıyordu.
 
TAÇ KAPISININ KERVANSARAY’DAN TAŞINDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Ancak 1993 yılında Eğirdir’de bulunan Keyhüsrev Kervansarayı’nda (Eğirdir Kervansarayı) yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan bir mimari parça, Dündar Bey Medresesi’nin taç kapısının, 1301 yılında Keyhüsrev Kervansarayından sökülerek götürüldüğünü ortaya koydu. Böylece 1237 yılında inşa edilen Keyhüsrev Kervansarayının, yapımından yaklaşık 64 yıl sonra kullanılamaz hale geldiği ortaya çıkarken, görkemli taç kapısının ise Dündar Bey Medresesi’ne taşınarak geleceğe aktarıldığı bilgisine ulaşıldı.
2132230cookie-check716 yıllık medreseye plastik boya ve aplikli restorasyon!
Önceki haberTurhan Günay’a ‘Barış Ödülü’
Sonraki haberPatlamaya hazır balon
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.