Gül, AB’nin bu nedenle bu gerçeği ve neleri çözüp neleri çözemeyeceğini iyi bilmesi gerektiğini kaydetti.
KKTC’nin 23. kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere adaya gitmeden önce Esenboğa havaalanında açıklama yapan Gül, AB dönem başkanı Finlandiya’nın Kıbrıs planına ilişkin soruyu da yanıtladı.
Gül, Finlandiya dönem başkanlığına başından beri yardımcı olmaya çalıştıklarını, ancak kapsamlı çözümün merkezinin BM olduğunu ve çözümün parçası olan unsurları AB’ye getirmenin anlamı bulunmadığını belirtti.
Bakan Gül, “AB istese de tarafsız olamıyor, çünkü Rum kesimi kendisinin bir parçası haline gelmiştir. AB’nin bunu iyi görmesi gerekir” diye konuştu.
Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımı konusunda uluslararası hukuk yollarına başvurmaya hazırlandığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine de Gül, bu konuda titiz bir çalışmanın yapılmakta olduğunu belirterek, “Ancak bunları bir dönem ortaya çıkan meselelere çözüm bulmak için hemen tek cevap şeklinde almamak gerek” dedi.
”GAMBARİ’DEN MEKTUP BEKLİYORUZ”
Öte yadnah KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da Gül’ün demecine benzer bir açıklama ile AB’nin Finlandiya önerileriyle tarafsız bir arabulucu olamayacağını ispatladığını öne sürdü.
Talat, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın siyasi işlerden sorumlu yardımcısı İbrahim Gambari’den müzakerelerin nasıl başlayıp, nasıl devam edeceğini bildirecek bir mektup beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını izlemek üzere KKTC’ye gelen yabancı gazetecilere yönelik düzenlediği basın toplantısında, Gambari’den mektup beklediklerini ifade ederek, ”Umarız ki bu mektup bizim önümüzü açar ve Kıbrıs sorunu çözümlenir. Biz de dünya da rahatlar” dedi.
AB’nin Finlandiya önerileriyle tarafsız bir arabulucu olamayacağını ispatladığını kaydeden Talat, Kıbrıs sorununun, çıkan sorunlara rağmen nispeten daha tarafsız olan BM çerçevesinde ele alınması gerektiğini belirtti. Talat, ”Sorun çözümlenmeden AB soruna el atmamalıdır. Tarafsız olamaz. Yoksa AB’ye düşmanlığımız yok. Tam tersine hedefimiz AB” dedi.
Talat, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerini Kıbrıs sorunuyla ilişkilendirerek sorun yaratan Rum yönetiminin, Türkiye’yi dizginlemeye ve Kıbrıs Türküne desteğini aşağı çekmeyi amaçladığını belirtti.
