Avrupa Parlamentosu üyelerinden Renate Sommer, AB Komisyonu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Türkiye’de Adalet Bakanlığı’nın F-tipi cezaevlerinde mahkumların ortak etkinlikte bulunmalarını kolaylaştırmak için bir genelge yayınladığını hatırlattı.
Buna göre mahkumlara haftada 10 saat 10 kişiden fazla olmamak üzere diğer mahkumlarla görüşme hakkı verildiğini belirten Sommer, “Varolan 13 yüksek güvenlikli cezaevi, düzenli olarak BM organları ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin temsilcileriyle birlikte cezaevi denetleme komiteleri tarafından denetlenmiştir” dedi.
Renate Sommer, buna karşın Türk avukat örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin, sözü edilen genelgenin F-tipi cezaevlerinin büyük bölümünde henüz tam olarak uygulanmadığını iddia ettiklerini belirterek, “Buna göre mahkumlar hala uzun süreli izolasyon koşullarına tabi tutulmakta, üç mahkumla görüşmelerine izin verilmektedir. Uluslar arası Af Örgütü’ne göre mahkumların işkence ve tecavüz dahil kötü muamele, sert disiplin koşullarına ve tamamen ya da küçük gruplu izolasyona tabi tutuldukları bildirilmektedir” dedi. Sommer özellikle İzmir F-tipi cezaevinde bu tür uygulamalar olduğunun iddia edildiğini kaydetti.
Komisyonun Türkiye’deki cezaevlerinde insan haklarına uygun davranılmasını sağlamak için ne gibi önlemler önermeyi düşündüğünü soran Renate Sommer, “Türkiye’deki yüksek güvenlikli F-tipi cezaevlerindeki mahkumların izolasyonu, ilke olarak yürürlükteki Topluluk (AB) yasalarını ihlal etmez mi?” sorularını yöneltti.
CEZAEVLERİNDEKİ İYİLEŞMEYE GEREĞİ YİNELENDİ?
Önergeye AB Komisyonu’ndan verilen yanıtta ise, Komisyon’un Türk cezaevleri hakkındaki genel değerlendirmesini 2007 İlerleme Raporu’nda dile getirdiği, burada tutukluluk koşullarında daha fazla iyileştirmeye gidilmesi önceliğine işaret ettiği belirtildi. Yanıtta, “F-tipi cezaevleriyle ilgili olarak, Komisyon mahkumların ortak etkinlikleriyle ilgili daha önce saptanan eksikliklere yönelik bir Genelge yayınlandığını belirtmiştir. Komisyon bu çerçevede, ortak etkinliklerin koşullarında daha tutarlı iyileştirmeler gerektiğine işaret etmiştir” denildi.
