Avrupa Parlamentosu’nda, Sol Birlik Grubu öncülüğünde, ”AB-Türkiye Sivil Komisyonu” tarafından düzenlenen geniş katılımlı bir toplantıda ”Kürt sorunu” tartışıldı.
”AB, Türkiye ve Kürtler Hakkında İkinci Uluslararası Konferans” adı altında düzenlenen ve iki gün süren toplantının bugünkü son bölümünde konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ”bu tür demokratik tartışma ortamlarını Ankara’da, Diyarbakır’da, İstanbul’da ya da Şırnak’ta oluşturabildiğimiz zaman Kürt sorununun demokratik çözümünde önemli bir mesafe almış olacağız” dedi.
”Sorunun bugüne kadar çözülememesindeki temel nedenin demokratik tartışma ortamının engellenmesi olduğunu” kaydeden Baydemir, ”Seksen yıllık Cumhuriyet tarihinde Kürt meselesi devletin inkar, Kürtlerin ise buna karşılık isyan politikalarıyla şekillenmiş, Kürt sorununun temel tartışma zemini maalesef şiddet olmuştur” dedi.
Kürtlerin AB’den ne beklediği sorusunun önemine değinen Baydemir, ”Kürt sorununun çatışma zemininden demokratik tartışma zeminine getirilmesinde AB daha aktif bir rol üstlenmelidir” diye konuştu.
”Çatışma stratejisine karşı olduklarını” söyleyen Baydemir, devlet yetkililerinin Kürt meselesi siyasallaşmamalı şeklindeki politikada ısrarcı olduklarını anlatarak, ”Peki siyasallaşmayan Kürt sorunu başka hangi biçimlerde kendini gösterecektir? Endişemiz ve korkumuz odur ki, Kürt sorununun çözümü için gerekli olan demokratik siyasetin kanalları kapanırsa, siyasetin dili tekrar şiddet olacaktır ve bu durum Türkiye’de yaşayan herkese çok büyük zarar verecektir” dedi.
Kendisini ”KON-KURD Başkanı” olarak tanıtan eski DEP milletvekillerinden Ali Yiğit de konuşmasında, ”Kürt özgürlük hareketi”nden söz ederek, bu hareketin ”bugüne kadar birçok çözüm projeleri önerdiğini, somut ve cesaretli adımlar attığını” anlattı.
Yiğit, söz konusu ”hareket”in tek taraflı ateşkes ilan ettiğinden bahsederken, Abdullah Öcalan hakkında ”sayın” diye hitab etti. Öcalan’ın ağır tecrit koşullarında tutulmasına rağmen, Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’de barışın sağlanması için önemli adımlar attığını ileri sürdü.
Öcalan’ın oynadığı temel rolden söz eden ve Kürt sorununun çözülmesi için bu gerçeğin görülmesini isteyen Yiğit, terör örgütü Kongra-Gel’in bir aylık ateşkes kararını övdü ve ”barış girişiminin Türkiye tarafından olumlu bir karşılık bulmamasını” eleştirdi.
Eski DEP milletvekillerinden Selim Sadak da, ”halklar arası çatışma olasılığından” söz etti. Sadak, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin kesintisiz devam etmesinin ve bu çerçevede, 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasının, ”Kürt sorununun demokratik çözümü açısından son derece önemli olacağını” anlattı.
FOTOĞRAF: Osman Baydemir
İLGİLİ HABER: Dicle: Kürtleri inkar politikası sürüyor
