AB Raporu: Değerlendirme yıl sonunda

Türkiye İlerleme Raporu’nu yayımlayan AB Komisyonu, imzalanan Ek Protokol’e karşın limanların ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesiminin kullanımına açılmadığı tespitinde bulunarak, AB’nin gelişmeleri yakından izlemeyi sürdüreceğini ve 2006 yılı bitmeden değerlendirme yapılacağını bildirdi.


Geçen yıl 140 sayfalık rapor yayımlayan, bu yılki raporunu 75 sayfada tutan AB Komisyonu, Türkiye’nin AB’ye üyelik hazırlığını hem siyasi ve ekonomik açıdan, hem de fasıllar itibariyle inceleyerek kaydedilen gelişmelere değindi.


Türkiye’de reform sürecinin yavaşladığından bahsedilen ve 9’uncu reform paketinin bu rapor dönemine yetiştirilemediği anlatılan İlerleme Raporu’nda, ombudsmanlık müessesesinin getirilmesinden övgüyle söz edildi.


Sivil-asker ilişkileri kapsamında bazı ilerlemeler sağlandığı, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının önüne geçildiği belirtilen raporda, TSK’nın siyaseti önemli oranda etkilemeyi sürdürdüğüne vurgu yapıldı. Raporda buna örnek olarak bazı üst düzey askerlerin Kıbrıs, laiklik, Kürt sorunu ve Şemdinli olaylarıyla ilgili yaptıkları açıklamalar verildi.


Raporda, 301. maddenin şiddet içermeyen fikirlerin ifadesini kısıtlamaya yönelik kullanılmasından şikayet edildi.


KIBRIS


İlerleme Raporu’nda, Türkiye’nin imzaladığı Ek Protokol (Ankara Anlaşması) uyarınca Kıbrıs Rum kesimi dahil 10 yeni AB üyesi için ulaşım üzerindeki kısıtlamalar dahil, malların serbest dolaşımını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilerek, “AB bunu yakından izlemeyi sürdürecek ve 2006 yılı içinde tam uygulama yapılıp yapılmadığını değerlendirecek” ifadesine yer verildi.


Raporda, Ek Protokol’ün uygulanmasının Türkiye’nin yasal yükümlülüğü olduğu ileri sürüldü.


“RAPOR DENGELİ, YENİ BEKLENTİ YOK”


Öte yandan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, İlerleme Raporu’nun dengeli olduğunu belirterek, raporda yeni beklentilerin yer almadığını söyledi.


Lagendijk ve Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Camiel Eurlings rapora ilişkin NTV’ye değerlendirmelerde bulundu. Rapordaki en önemli unsurların ifade özgürlüğü ve sivil-asker ilişkileri olduğunu söyleyen Lagendijk, raporun sert olmadığını, Eurlings’in hazırladığı raporun aksine yeni beklentiler içermediğini belirtti. İfade özgürlüğü, TCK’nın 301. maddesi ve sivil-asker ilişkileri konularında acilen adımlar atılması gerektiğini ifade eden Lagendijk, hükümetin reformları gerçekleştirerek de seçim kazanabileceğini söyledi.


Türkiye’nin limanlarını tüm AB üyelerinin kullanımına açması için 3-4 hafta daha süre tanınmak istendiğini belirten Lagendijk, bir ilerleme kaydedilmemesi halinde,müzakerelerle ilgili Türkiye aleyhine bir tavsiyede bulunulabileceğini kaydetti. Eurlings de birlikte hareket edilmesinin önemine işaret ederek, “Kriz yaşanması ya da müzakerelerin tamamen ya da kısmen askıya alınması doğru olmaz” dedi.
 
“KIBRIS SORUNU BM’DE ÇÖZÜLÜR”


Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ise, Portekiz’in Diario de Noticias gazetesinde bugün yayımlanan demecinde, Kıbrıs sorununu çözmek için en iyi kurumunun BM olduğunu söyledi.


Kıbrıs meselesinde AB’yi “objektif davranmamakla” suçlayan Babacan, “AB’nin Kıbrıs konusunda objektif davranmakta sorunu var. Üyelerinden birinin yanında tavır alması önlenemez. Bu yüzden Kıbrıs sorununu çözmek için en iyi kurumun BM olduğunu düşünüyoruz. Kıbrıslı Rumlar AB’de olduğundan, Türkiye’ye baskı yapmak için AB’yi kullanmak istiyorlar.”


Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturmak için Türkiye ve Yunanistan’ın da masaya oturmasının çok doğal olduğunu vurgulayan Babacan, AB dönem başkanlığını yapan Finlandiya’nın tarafları bir araya getirmeyi başaramadığını bu yüzden de yeni bir yöntem bulması gerektiğini söyledi.
 
ARINÇ: AVRUPA SÜREKLİ ENGEL ÇIKARTIYOR


TBMM Başkanı Bülent Arınç ise Türkiye’nin bütün kriterleri yerine getermesine karşın, AB’nin sürekli engel çıkarttığını söyledi.


Arınç, Cezayir gezisinin ikinci gününde Başbakan Abdelaziz Belkhadem ile görüştü. Belkhadem, Cezayir olarak Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı olduğunu düşünmediklerini ifade ederek ”Türkiye, tek başına güçlü bir ülkedir. Zaten AB de sizin üyeliğiniz konusunda samimi değildir” diye konuştu.


Belkhadem, Fransa’nın sözde Ermeni soykırımı konusundaki politikasını da eleştirerek, sözlerine şöyle devam etti:


”Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, ‘büyük devletler hatalarını kabul ettiklerinde daha da büyürler’ diye bir söz söylemiş. Biz yıllardır Fransa’nın Cezayir’deki katliamlarını ve hatalarını kabul etmesini bekledik, ama böyle bir şey yapmadılar. Bu, büyük bir çelişkidir.”

1035180cookie-checkAB Raporu: Değerlendirme yıl sonunda

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.