Abdülhamit’in kamulaştırdığı tohum merkezini milletvekillerine sosyal tesis yapacaklar!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – İstanbul Beykoz’daki 133 dekarlık arazisi bulunan tarihi geofit araştırma merkezi, milletvekillerine sosyal tesis yapılmak üzere Milli Saraylar kurumuna devrediliyor…
 
İstanbul Beykoz’da bulunan ‘Bitkisel Biyoçeşitlilik, Geofit Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü’ sosyal tesis yapılmak üzere TBMM Milli Saraylara devrediliyor. 16 Nisan 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan merkez, aralarında anıt ve korunmaya değer nitelikte ağaçlar ile egzotik bitki türleri olmak üzere çok sayıda farklı bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker, Araştırma Merkezi’nin 12 Eylül 2014 tarihindeki tanıtım toplantısında yumrulu ve soğanlı bitkilerinin (Geofit) endemik varlığın bir parçası olduğu bilgisini vererek, Türkiye’nin bütün bölgelerinden toplanan 800 tür geofit türün her birinden bir çeşidinin, kurulan Merkeze getirildiğini açıklamıştı. Merkezin bulunduğu Beykoz-Riva arasındaki arazi, Sultan Abdülaziz döneminde Abraham Eremyan Paşa’ya (1833-1918) verilmiş, ancak daha sonra Sultan Abdülhamit tarafından geri satın alınarak kamu arazisi olarak tescil edilmişti.
 
ABDÜLHAMİT EREMYAN PAŞA’DAN GERİ ALDI AKP SOSYAL TESİS YAPACAK
İstanbul Beykoz’da bulunan ‘Bitkisel Biyoçeşitlilik, Geofit Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü’, sosyal tesis yapılmak üzere TBMM Milli Saraylara devrediliyor. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından yapılan açıklamada, merkezin bulunduğu Beykoz-Riva arasındaki arazi, Sultan Abdülaziz döneminde Abraham Eremyan Paşa’ya (1833-1918) verildiği, ancak daha sonra Sultan Abdülhamit tarafından geri satın alınarak kamu arazisi olarak tescil edildiği bilgisine yer verildi. Cumhuriyet döneminde, İtalyan hükümetiyle ikili anlaşmalar yapılmış ve fidan üretiminin yanı sıra, Türkiye ikliminde doğal olarak yetişmeyen egzotik bitki ve ağaçlar yurt dışından getirilerek dikildi. Arazi 1934 yılında ise Ziraat Vekâletine tahsis edilerek kullanımı İl Özel İdaresine bırakıldı. Arazi araştırma merkezine devredilene kadar Özel İdare tarafından fidanlık olarak kullanılıyordu.
800 TÜR SOĞANLI VE YUMRULU BİTKİ BURADA ÜRETİLECEKTİ
Dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker, Araştırma Merkezi’nin 12 Eylül 2014 tarihindeki tanıtım toplantısında yumrulu ve soğanlı bitkilerinin (Geofit) endemik varlığın bir parçası olduğu bilgisini vererek, Türkiye’nin bütün bölgelerinden toplanan 800 tür geofit türün her birinden bir çeşidinin, kurulan Merkeze getirildiğini açıklamıştı. Eker, gerek açık alanlarda, gerekse hazırlanacak uygun yerlerde toplanan geofitlerin hem sergileneceğini, hem yetiştirileceğini hem de bunlarla melezlenme ve ıslah çalışmaları yapılacağını, Merkezin bu amaçlara uygun olarak tasarlandığını belirtmişti.
ARAŞTIRMA MERKEZİ TOPLAM 133 DEKAR ARAZİYE SAHİP
ZMO’nun konuyla ilgili açıklamasında, araştırma merkezinin 60 dekarı orman arazisi, 73 dekarı ise sulanabilir arazi olmak üzere toplam 133 dekarlık alana sahip olduğu kaydedilerek, “merkezde, bitkisel biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliğine katkıda bulunulması, doğadan toplanan süs bitkisi türlerinin ıslah edilerek yeni çeşitlerin elde edilmesi ve bunların tescil ettirilmesi faaliyetlerinin yanı sıra Türkiye geofitlerinin ve süs bitkilerinin deneme ve demonstrasyonlarının yapılması görevleri yürütülmekteydi” ifadelerine yer verildi.
‘İHTİYACIMIZ OLAN VEKİLLERİN DİNLENMESİ DEĞİL, DAHA ÇOK ÇALIŞMASIDIR’
Kurumun dört yıllık geçmişi olmasına rağmen, yürütülen pek çok proje ve kurulan ikili ilişkilerle üniversiteler ile ulusal ve uluslararası şirketlerin tarımsal odaklı büyük çaplı projelerinde danışmanlık, paydaşlık, koordinasyon ve benzeri konularda aranılan bir araştırma merkezi haline geldiğine dikkat çekilen ZMO açıklamasında şöyle denildi: “Uygulanan yanlış politikalar nedeniyle tarımsal ürünlerde ve tohumda dışa bağımlılığımız her geçen gün artarken, ülkenin biyoçeşitliğinin korunması ve geliştirilmesinin önemi ortada iken, dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak için yapılması gereken daha fazla araştırma yapılması, ülkenin doğal kaynaklarına sahip çıkılmasıdır. Ancak yakın zamanda Milli Botanik Bahçesinde binlerce ağacın kesilerek TOKİ tarafından Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna hizmet binası yapılması girişimi hatırlandığında, bir araştırma merkezinin sosyal tesis yapılmak üzere boşaltılması bizleri çok da şaşırtmadı. Hala da şaşırmaya devam ettiğimiz konu, hukukun yok sayılması, bir oldubitti ile kararlar alınmaya devam edilmesidir. Bu son örnekte de, araştırma merkezinin kurulması ile ilgili Bakanlar Kurulu halen yürürlükte olmasına karşın, böyle bir karar yok sayılmakta, görmezlikten gelinmektedir. Ülkemiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıya iken, halkımız ve ülkemiz huzura ve refaha kavuşmadan, ihtiyacımız olan milletvekillerinin dinlenmesi değil, daha çok çalışmasıdır.”
2203220cookie-checkAbdülhamit’in kamulaştırdığı tohum merkezini milletvekillerine sosyal tesis yapacaklar!
Önceki haberCHP yönetiminden ‘Muharrem İnce’ açıklaması
Sonraki haberBelediye parke taşının üstüne asfalt döktü, ilk yağmurda evleri su bastı!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.