Adalet yürüyüşü…

Adalet yürüyüşünün 13. günüde Gebze’den bir gurup arkadaşla bizde yürüyüşe destek için gittik. Kaynaşlı’dan Düzce’ye kadar da yürüdük. Adalet isteyen herkesin bu yürüyüşe destek vermesi elzem olduğunu da düşünüyorum. Bu eylemin desteklenmesi gerektiğin de söyleyebilirim.

Bu yürüyüşü basit bir yürüyüş olmadığını bilelim. Toplumun adalet ihtiyacını karşılamak için ortaya çıkmış bir yürüyüştür. Hukuk tek kişinin iki dudağı arasına sıkıştığı bir noktada yürüyüş kaçınılmaz olmuştur.

Biz devrimciler için, işçi ve emekçiler için zaten adalet yoktu sözüne son kertesine kadar katılıyorum. Ancak ortaya çıkmış bir kıvılcımdan yararlanmak gerektiğinin altını çiziyorum. Adaletsizliği bir nebze geriletse ya da düzeltse dahi bunu asla küçümsememek gerektiği noktasından bakarak yaklaşalım. O zaman doğru bir bakış açısını yakalarız sanırım.

Bu ülkede kışla ile cami arasında bir çatışmadan sonra şimdi cami cemaati arasında bir çatışmaya dönüştü. Ülkenin her kesimi bu çatışmadan yara alır duruma geldi. Ülke genelinde her kesimin adalet ihtiyacı kaçınılmaz bir biçimde kendini gösterdi. Tek kişinin diktası ülkeyi uçurum kenarına getirdi. Herkes bir biçimde mesnetsiz suçlamalarla yüz yüze geldi. Kimin ne zaman tutuklanarak içeri atılacağı hiç bilinmemekte. Her yerde suçlama mekanizması bir cadı kazanı gibi çalışır durumda. Muhalefet, muhalif kesimler hiç alakası olmayan düşünce torbasının içine atılarak sesi kesilmek isteniyor.

Tamamen keyfiyet hali almış başını gidiyor. Hukuk ve adaletin olmadığı yerde herkes hayatından endişe etmekte. Korku ve panik içinde yaşar durumda.

Hepimiz bu yürüyüş hakkında eleştiri yapabiliriz. Zamanlaması konusunda ve benzeri biçimde endişelerimizi dile getirebiliriz. Bunlar bizlerin doğal haklarıdır. Sorgulama yöntemidir. Benimde karşılığını bulamadığım yığınla sorunlar var. Bütün bunlara rağmen bu hareketi önemsiyorum. Başlamış olmasını da değerli buluyorum.

Bunu biraz da Mao’nu uzun yürüyüşüne benzetirsek yanlış olmaması gerekir. Ankara’dan başlayan yürüyüş adım adım ilerliyor. Bugün yürüyüş 15 gününde Hendek civarında ilerlemekte. Kılıçtaroğlunun yürüyüşü de bu toplumun adalet ihtiyacına, isteğine bir nebze yanıt verme olasılığı vardır. Bunu tukaka sayarak bir yere varamayız. Onun için herkesin bu harekete destek vermesi gerekmektedir. Bu desteğimiz devrimciliğimize hiç bir hilaf getirmez. Reform için mücadele devrim için mücadeleden ayrılmaz bir parçadır. Bunu asla unutmayalım. Yürüyüşü destekleyelim.

2102440cookie-checkAdalet yürüyüşü…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.