Akkuyu’daki nükleer çatlak 36 yıl önce de betonla doldurulmuş!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Rusların inşa ettiği Türkiye’nin ilk nükleer santralin inşa edildiği bölgenin 36 yıl önce yapılan zemin etüdü sırasında da çimentoyla doldurulduğu bilgisi 3 yıl önce mahkemeye sunuldu. Buna rağmen zeminden hiç bir örneğin alınmadığı ortaya çıktı…

Ruslar tarafından inşa edilen Türkiye’nin ilk nükleer santralinde daha tamamlanmadan çatlak oluşması hem bilim insanlarının hem de yöre halkının endişelerini haklı çıkardı. Fay hattına yakın bir bölgede inşa edilen Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelinde oluşan ve betonla kapatılmaya çalışılan çatlaklarla ilgili açıklama yapan Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Avukatı İsmail Atal, projenin iptaline yönelik Danıştay’da açılan dava için Temmuz 2016’da arazide yapılan bilirkişi keşfi öncesinde konuyla ilgili beyanlarını sunduklarını belirterek, “Keşiften önce beyanlarımızı sunarken ısrarla nükleer santral sahasında zeminin altının boş olduğunu, buradan örnek alınması gerektiğini ve 2009 yılında bölgede yaptığımız çalışmadaköylülerin ifadelerini aktardık. Büyükeceli köylülerinin ilk lisansı 1976 yılında alınan nükleer santral sahasında 1983 yılında zemin etüdü yapan taşeron firmanın işçileri olarak çalışırken zemine tonlarca çimento basıldığını ve çimentonun zemine basıldığı yerden 150 metre ötede denizden çıktığını söylediklerini ifade ettik” diye konuştu.

Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli mahallesinde inşa edilen ve 2023’te işletmeye alınması planlanan Türkiye’nin ilk nükleer santralinde çatlak oluştu. Rusya’nın Rosatom şirketi tarafından inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS), toplam dört üniteden oluşacak. Ancak gündeme geldiği günden beri kurulacağı yer konusunda tartışmaların bitmediği nükleer santral inşaatında korkulan oldu. Beton dökülerek doldurulan temelinde yeniden çatlaklar oluştuğu ortaya çıkan nükleer santral hakkında açıklama yapan Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) gönüllü avukatı İsmail Atal, konuyla ilgili çarpıcı ayrıntıları aktardı.

NÜKLEER SANTRAL SAHASININ ZEMİNİNE 36 YIL ÖNCE DE BETON DÖKÜLMÜŞ

Akkuyu NGS için hazırlanan ÇED raporunun iptali için 2014’te Danıştay 14. Dairesinde açılan davayla ilgili yapılan bilirkişi keşfine Türkiye Barolar Birliği vekili olarak katıldığını dile getiren avukat İsmail Atal, 11 Temmuz 2016 tarihindeki keşif öncesinde beyanlarını sunduklarını belirterek şöyle konuştu: “Keşiften önce beyanlarımızı sunarken ısrarla ‘nükleer santral sahasında zeminin altının boş olduğunu, buradan örnek alınması gerektiğini ve 2009 yılında Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak bölgede yaptığımız çalışmada köylülerin ifadelerini aktardık. Büyükeceli köylülerinin ilk lisansı 1976 yılında alınan nükleer santral sahasında 1983 yılında zemin etüdü yapan taşeron firmanın işçileri olarak çalışırken zemine tonlarca çimento basıldığını ve çimentonun zemine basıldığı yerden 150 metre ötede denizden çıktığını söylediklerini ifade ettik.

SANTRALIN FAY HATTINA YAKIN OLDUĞUNU MAHKEMEYE SUNULDU

Diğer yandan keşif esnasında Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden  Prof. Dr. Hasan Çetin’in 2001 yılında TÜBİTAK kongresinde sunduğu akademik çalışmaya göre de Akkuyu nükleer santral sahasınınaktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş Fay hattının bitim noktasının 30 kilometre batısında olduğunu; ilki 38 bin, ikincisi 28 bin üçüncüsü 17 bin yıl önce olmak üzere her 10 bin yılda bir 7 şiddetinden büyük yıkıcı deprem olduğunu ancak son 17 bin yıldır deprem olmadığı için tekrarlama periyodu 10 bin yılda bir olan bölgede enerji birikiminin olduğunubölgede her an 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceğini de ifade ettik. Sözkonusu bilimsel çalışmayı da mahkemeye sunduk.

ZEMİNİ DAYANIKSIZ KARSTİK YAPIDAN OLUŞUYOR, TEHLİKE BÜYÜK

Bütün bu delil ve taleplere rağmen mahkeme ve 15 kişilik bilirkişi heyetinin 2016’daki bilirkişi keşfinde zemin etüdü yapmak için örnek almadığının altını çizen avukat İsmail Atal, “İnşa edildiği takdirde heran nükleer bir felakete açık, zemini dayanıksız karstik yapıdan oluşan Akkuyu Nükleer Santrali projesi tüm Türkiye için büyük tehdit oluşturmaktadır ve bir an önce vazgeçilmelidir” uyarısında bulundu.

LİSANS İPTALLERİ İÇİN AÇILAN DAVALAR HALEN SÜRÜYOR

Atal, Akkuyu nükleer santralinin önlisans ve lisans iptalleri için Adana Barosu, DAÇE, Adana Tabip Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın açtığı davalarınAnkara 12. İdare Mahkemesinde devam ettiğini de sözlerine ekledi.

RUSYA DEVLETİNİN ŞİRKETİNDE TÜRKİYE’DEN TEK YÖNETİCİ AKP KURUCUSU

Akkuyu NGS’yi inşa eden ROSATOM, Rusya’nın nükleer teknolojisini dünyaya pazarlamak amacıyla 2011 yılında kurulan bir devlet kuruluşu olan ‘Rusatom Energo İnternational’ şirketi bünyesinde faaliyet gösteriyor. Akkuyu NGS’yi inşa eden şirketin yedi kişiden oluşan yönetim kurulu üyelerinin beşi Ruslardan oluşurken Türkiye’den tek üye ise AKP’nin kurucularından biri olan kamuoyunun yakından tanıdığı iş adamı Cüneyt Zapsu.

AKKUYU NGS’DEN ÇATLAK AÇIKLAMASI

Akkuyu Nükleer A.Ş., konuyla ilgili haberlerin basında yer almasının ardından bir açıklama yaptı. Sputnik’in haberine göre açıklamada nükleer santral yapımının Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı’nın güvenlik standartlarına ve ulusal ve uluslarası gerekliliklere uygun olarak yapıldığı kaydedildi. Çatlakla ilgili ayrıntı içermeyen açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi: “Akkuyu NGS Projesinde tüm çalışmalar, TAEK tarafından akredite edilen bağımsız yapı denetim kuruluşu, Fransız şirketi ASSYSTEM’in gözetiminde yürütülmektedir. Akkuyu NGS’nin 1 inci ünitesinin temel plakasının betonlama işlemi 8 Mart 2019 tarihinde tamamlanmıştır. Akkuyu NGS’nin inşasındaki tüm teknolojik süreçlerde olduğu gibi, 1’inci güç ünitesinin temel plakasının beton dökme işlemi de, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) güvenlik standartları, küresel ölçekte nükleer enerji topluluğunca belirlenen güncel gereksinimler ile Türkiye Cumhuriyeti’nde geçerli ulusal ve uluslararası gerekliliklere uygun olarak gerçekleştirilmiştir.”

RUS UZMAN MARUNİÇ: ‘MÜTEAHHİTLER TÜRK İNŞAAT ŞİRKETLERİDİR’

Sputnik’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Rusya Enerji Sorunları Enstitüsü Direktörü Dmitriy Maruniç ise çıkan sorunların ortadan kaldırılması durumunda gelecekte sorun yaşanmaması gerektiğini belirterek şunları dile getirdi: “Türkiye ve Rusya, tüm riskleri ortadan kaldırmak ve proje üzerindeki ortak çalışmayı sürdürmek için elinden geleni yapacak. Müteahhitler, Türk inşaat şirketleridir. Bu yüzden Türkiye, bu büyük yapımın ve stratejik tesisin imajını tehlikeye atmak istemiyor. Şirketin ana hissedarı Rosatom (Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu) da bu durumun tekrarlanmaması için mümkün olan her şey yapacak. Projenin devam etmesi için sorunu maksimum kısa sürede çözüme kavuşturmak her iki tarafın çıkarınadır. Eminim öyle olacak”.

 

2299190cookie-checkAkkuyu’daki nükleer çatlak 36 yıl önce de betonla doldurulmuş!
Önceki haberHES’lere karşı 10 yıldır bastonlarıyla direniyorlar!
Sonraki haberİmamoğlu’na yapılan haksızlığı görünce televizyonu kırasım geldi!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.