AKP’li belediye FETÖ’cü şirketin belgesiyle taş ocağı işletecek!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – “Boğaçayı’ndaki taş ocaklarını kaldırıyoruz” açıklamasıyla çevrecilerden teşekkür beklediğini dile getiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel’in sözlerinin ardından belediye şirketi hem de FETÖ firarisi şirketin 12 yıllık ÇED izniyle Boğaçayı’da taş ocağı açıyor…
 
Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren ANET şirketi, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından iki yöneticisi yurt dışına kaçan Kadıahmetoğulları şirketinin işlettiği Boğaçayı’ndaki taş ocağını yeniden faaliyete geçiriyor. Daha önce Boğaçayı’ndaki taş ocaklarının iptal edilerek kenti çevre felaketinden kurtardıklarını açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Bu kum ocakları felaketinden Antalya’yı Menderes Türel kurtarıyor ve bizim dönemimizdeki iktidar kurtarıyor. En azından bir teşekküre gerek var. Burada çevre ile ilgili başka komisyonlardan arkadaşlar da var onlardan da bir teşekkür gelmedi” ifadelerini kullanmıştı. Boğaçayı’ndaki özel şirketlere ve kamuya ait taş ve kum ocakları üç bakanın imzasını taşıyan 12 Eylül 2017 tarihli kararname ile Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti. Başkan Türel açıklamalarının ardından Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi olan ANET, sahibi FETÖ firarisi olan Kadıahmetoğulları şirketine ait taş ocağı sahasını işletmek için harekete geçti. Hem de FETÖ’cü şirketin 2006 yılında aldığı ÇED belgesiyle. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 20 Mart’ta yayınladığı duyuruda, ANET’in taş ocağı işletmek için Valiliğe sunduğu ÇED dosyasının uygun bulunduğunu ve ÇED sürecinin başladığını açıkladı.
 
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BOĞAÇAYI’NDA TAŞ OCAĞI İŞLETECEK
AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan ANET (Antalya İnşaat Tur. San. Ve Tic. A.Ş), Konyaaltı ilçesi sınırlarında bulunan Boğaçayı’nda taş ocağı işletmek için Valiliğe başvurdu. Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ise ANET’in hazırladığı proje tanıtım dosyasının  (ÇED raporu) uygun bulunduğunu ve ‘Boğaçay Taş Kırma Eleme Yıkama Tesisi’ başlıklı projeyle ilgili ÇED sürecinin başladığını duyurdu.
 
TÜREL, ‘ANTALYA’YI TAŞ OCAĞI FELAKETİNDEN KURATIYORUZ’ DEMİŞTİ
Ancak Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ait ANET şirketinin Boğaçayı’nda taş ocağı işletmek için harekete geçmesi kentte şaşkınlıkla karşılandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 14 Kasım 2017 tarihli açıklamasında, Boğaçayı’nda hem rusubat, hem de bir kanayan yara olarak taş ocakları sorunu yaşandığını belirterek, Boğaçayı’nın çevresini bir yaşam alanına dönüştürmek suretiyle Antalya’yı kum ve taş ocakları felaketinden kurtarıyoruz. Bunun adımları atıldı artık nihayete geldik. Bu felaketten kurtulabilmek için belediyelerin bağlı olduğu İçişleri Bakanı, maden işlerinden sorumlu Enerji Bakanı ve koordinasyon bakanlığı Kalkınma Bakanı, üç bakan kum ve taş ocaklarının Büyükşehir Belediyesi’ne devir kararını imzaladı, tebligatlar tamamlanıyor. Büyükşehir Belediyesi olarak burayı yaşam merkezine dönüştürerek, Antalya’yı çevre felaketinden, Boğaçayı taş ocaklarından kurtarıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
 
‘ANTALYA’YI TÜREL KURATIYOR, BİR TEŞEKKÜRE GEREK VAR’
Kamuoyundaki çevreyle ilgili endişelere de değinen Belediye Başkanı Türel, şunları söylemişti: “Bu kum ocakları felaketinden Antalya’yı Menderes Türel kurtarıyor ve bizim dönemimizdeki iktidar kurtarıyor. En azından bir teşekküre gerek var. Siz etmeyebilirsiniz ama biz Antalya’yı bu çevre felaketinden kurtaracağız. Burada çevre ile ilgili başka komisyonlardan arkadaşlar da var onlardan da bir teşekkür gelmedi. Ama Antalya’da artık kum ocaklarının tarihe karışıyor olması bu projenin ne kadar önemli bir çevre projesi olduğunun en güzel göstergesidir.”
 
TAŞ VE KUM OCAKLARI ÜÇ BAKANIN İMZASIYLA BELEDİYEYE DEVREDİLDİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, 12 Eylül 2017 tarihli üçlü kararnameyi imzalayarak Boğaçayı’nda bulunan özel kişi ve kamu kurumlarına ait taş ve kum ocaklarının Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesinin önünü açtı. Büyükşehir Belediyesi ise ‘Çılgın Proje’ olarak adlandırılan ve geçtiğimiz aylarda Katar’da görücüye çıkarılan yatırımlar arasında bulunan Boğaçayı Projesi’nin uygulanacağı alanda kalan bu ocakların kapatılacağını duyuran Başkan Türel’in açıklamasının ardından 9 Şubat 2018 tarihli meclis kararıyla bölgedeki işletmelerin ruhsatlarını ‘1 TL bedelle’ 3 yıllığına ANET firmasına devretti. Ardından ise ANET’in hazırladığı taş ocağıyla ilgili proje dosyası Valilikçe de uygun bulunarak 20 Mart 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce ÇED süreci başlatıldı.
 
2006’DA VERİLEN ÇED BELGESİ SAHİBİ FETÖ FİRARİSİ FİRMAYA AİT
ÇED dosyasının askı süresinin dolmasının ardından ise Boğaçayı’nda bulunan ve daha önce Kadıahmetoğulları Asf. İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletilen taş ocağı bu kez Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilecek. Ancak Büyükşehir Belediyesi’nin işletmek istediği taş ocağına verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ belgesi, ortaklarından ikisi FETÖ firarisi olan ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kayyum atanan Kadıahmetoğulları şirketi. ÇED Gerekli Değildir Belgesi’nin verildiği tarih ise 11 Mayıs 2006. Bundan tam 12 yıl önce, bugün lağvedilmiş olan dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından verilen ÇED belgesinin üzerinden geçen süre içinde ÇED Yönetmeliği ise defalarca değişikliğe uğradı.
 
İŞLENECEK MALZEME ASFALT VE İNŞAATLARDA KULLANILACAK
Konyaaltı ilçesine bağlı Hacısekililer Mahallesi’nde 55 bin 200 metrekarelik alanda işletilmek istenen taş ocağının bulunduğu alanın tapu kayıtlarında ‘devlet ormanı’ olduğu belirtiliyor. Büyükşehir Belediyesi, Boğaçayı Projesi kapsamında dere yatağından çıkarılacak malzemeyle birlikte diğer ocaklardan kalan malzemeyi de burada işlemeyi planlıyor. ‘Kamu yararı’na yapılacağı belirtilen taş ocağı projesi kapsamında yılda 395 bin ton malzemenin işlenmesi planlanıyor. Taş ocağında işlenecek malzemenin ise Büyükşehir Belediyesi’nin yol ağında bulunan tüm yolların asfaltlanmasında, yol ve raylı sistem alt yapı çalışmalarında ve belediye hizmet binalarının inşaatlarında kullanılacak. Tesiste işlenerek üretilen ürünler, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketleri ile Büyükşehir Belediyesine iş yapan firmalarca da kullanılacak.
 
TAŞ OCAĞI ARAZİSİ ANTALYA SEMENDERİNİN YAŞADIĞI TEK BÖLGE
Büyükşehir Belediyesi’nin taş ocağı işletmek istediği bölge, Antalya semenderi olarak anılan endemik ‘Lyciasalamandra antalyana’ adlı canlı türünün dünyada yaşadığı tek bölge olarak biliniyor. 2015’te Antalya semenderini Hurma silsilesi olarak anılan bölgede fotoğraflamayı başaran Ege Üniversitesi Fen Fak. Biyoloji Böl. Zooloji Anabilim Dalı Öğr. Üy. Prof. Dr. Bayram Göçmen, bölgedeki mermer ocaklarının semenderlerin yaşam alanlarını yok ettiği uyarısında bulunarak önlem alınmasını talep etmişti. Aynı bölgede yeniden taş ocağı açılmasının türü etkileyip etkilemeyeceği yönündeki sorumuzu yanıtlayan Göçmen, Antalya semenderinin yalnızca Hurma silsilesinde yaşadığının altını çizerek, “Bu canlılar yalnızca orman altı karstik kayaçlarda yaşam sürüyorlar ve sadece kışın yağmurlarda beslenme ve çiftleşme için dışarı çıkıyorlar” diye konuştu.
 
Taş ocağı için dağlık alanın tahrip edilmesi durumunda Antalya semenderlerinin yaşam alanları tehdit altına gireceği uyarısını yineleyen Göçmen, yalnızca dere yatağından malzeme alınarak tesiste işlenmesi durumunda ise türe ilişkin bir tehdit olmayabileceğini kaydetti.
 
İKİ ORTAĞI FETÖ FİRARİSİ OLAN O ŞİRKETE KAYYUM ATANMIŞTI
Yakın zaman öncesine kadar Antalya’nın en büyük asfalt ve inşaat firmalarından biri olan Kadıahmetoğulları şirketinin ortaklarından biri olan Hilmi Ünal, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından 4 Ağustos 2016’da ortağı Sezai Ünal ile birlikte yurt dışına kaçtı. Ünal ailesi, Antalya’dan yurt dışına kaçan FETÖ’nün beyin takımı arasında gösteriliyordu. Şirketin diğer ortakları Orhan Ünal ile Naim Ünal ise darbe girişiminin ardından tutuklanmıştı. Orhan Ünal, 12 Mayıs 2017 tarihinde ‘adli kontrol’ şartıyla tahliye edildi. Antalya’daki FETÖ soruşturması kapsamında kamuya ait inşat ve yol ihaleleri almasıyla bilinen şirkete darbe girişiminin ardından kayyum atanmıştı.
 
2171410cookie-checkAKP’li belediye FETÖ’cü şirketin belgesiyle taş ocağı işletecek!
Önceki haberSalda Gölü ve Köprüçay’ı tamamen kaybedebiliriz!
Sonraki haberYaşar İsmailoğlu’na vefa gecesi düzenlendi
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.