Aktif ve sağlıklı yaşlanmak herkesin hakkı

Ramis SAĞLAM / Evrensel – Dünya Yaşlılar Günü, tüm dünyada yaşlıların talep ve beklentilerine yönelik farkındalığı artırmak, sorun ve ihtiyaçlarına dikkat çekmek için kutlanıyor.

Bugün 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü. Tüm dünyada yaşlıların talep ve beklentilerine yönelik farkındalığı artırmak, sorun ve ihtiyaçlarına dikkat çekmek için kutlanıyor. Kent mimarisi, yollar, kaldırımlar, konutlar, ulaşım kısaca kamusal ve özel yaşam alanları yaşlı bireyler için engellerle dolu olup, yaşlı bireyleri hareketsiz yaşam ve yalıtıma sürüklüyor. Ege Geriatri Derneği Genel Sekreteri Psikolog Mevlüt Ülgen ile Türkiye’de yaşlanan nüfusun sorunlarını konuştuk.

“SOSYAL DIŞLAMA VE AYRIMCILIĞA UĞRUYORLAR”
Yaşlı bireylerin toplumsal refah ve katılımı için yeterli gelir düzeyine sahip olmadığını belirten Mevlüt Ülgen, “Yapılan araştırmalarda yaşlı bireyler en fazla emekli maaşları ve sosyal desteklerin yetersizliğinden, sağlık hizmetlerine erişim sıkıntısından ve sosyal dışlanma ve ayrımcılıktan yakınıyor. Yerel ve ulusal düzeyde oluşturulacak ekonomik, sosyal ve siyasal programlar, politikalar, kent planlamaları ve yaşam alanları yaşlılığa özgü temel özellikleri, sosyolojik ve demografik değişimleri dikkate alarak toplumun ve yaşlının yaşam kalitesi ve esenliğine odaklanarak yapılmalı” diyor.

“KENTSEL DEĞİŞİM AİLE YAPISINI ETKİLEDİ”
Kentsel ve kırsal nüfus oranlarındaki değişimin bireylerin yaşam biçimini değiştirdiğini ifade eden Ülgen, bu durumun aynı zamanda sosyoekonomik, siyasal alanda köklü değişimlere yol açtığını, kent planlamasından aile yapısına kadar birçok değişimi beraberinde getirdiğini söyledi. Ülgen, “Tarıma dayalı ekonomi ve istihdam biçimi hızla sanayi lehine değişim gösterirken, tarıma dayalı geniş aile yapısı, sanayi ve kentsel üretime dayalı çekirdek aile yapısına doğru hızlı bir değişim süreci yaşıyor” diye ekledi.

Yaşlı nüfus aşamasından çok yaşlı nüfus aşamasına geçildiğini söyleyen Ülgen, “Türkiye’de bu demografik verilere uygun olarak merkezi ve yerel hizmet ve politikaların geliştirilmesi, planlama ve gelecek yansıtımda bu sosyodemografik değişimin göz önüne alınması gerekmektedir. Ulusal ve uluslararası yaşlanma eylem plan ve programlarında da ifadesini bulan aktif ve sağlıklı yaşlanma konsepti çerçevesinde yaşlı bireylerin bağımsız, yerinde, sağlıklı yaşlanma olanak ve haklarına vurgu yapan, toplumsal refah, katılım, kendini gerçekleştirme imkanlarını içeren, erişilebilir, etkin kamusal hizmet ve çevrelere güçlü vurgu yapan, yaşlı bireylerin yaşamın aktif birer öznesi olduğu yaklaşımını yansıtan yaklaşım ve hak temelli politikalara ihtiyaç her geçen gün artmaktadır” diye konuştu.

“YERİNDE YAŞLANMA TALEBİ KARŞILANMALI”
Yaşlı refahı ve esenliğini sağlamada önemli kavramlardan birisinin de yerinde yaşlanma kavramı olduğunu belirten Ülgen şöyle devam etti: “Yerinde yaşlanma kavramı yaşlı bireyin alışık olduğu çevrede ve tanıdık bir ortamda kendini özerk ve güven içinde hissettiği, komşu, aile ve arkadaşları içeren sosyal destek bağını sürdürebildiği bir anlayışı ifade ediyor.”

Yaşlılarla yapılan çalışmalarda yaşlıların evinde ve alışık olduğu toplumsal çevrede yaşamak isteklerinin ön plana çıktığını ifade eden Ülgen, “Yaşlıların taleplerinin karşılanması ve refahının korunması için yaşlıların yerinde yaşlanma taleplerine karşılık gelecek sosyal çevrelerin, hizmetlerin ve politikaların oluşturulması ve yürütülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede evde sağlık, evde bakım, iyileştirme gibi destekleyici sağlık, bakım sistemleri ile evrensel tasarıma uygun erişilebilir ve güvenli yaşam alanları önem kazanmaktadır” dedi.

“YAŞLILARIN DEĞİŞEN SAĞLIK GEREKSİNİMLERİNİ KARŞILAYACAK TOPLUMSAL POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR”
Yaşlanmayla ortaya çıkan fizyolojik değişikliklerin yanı sıra, kronik hastalıkların da etkisiyle yaşlı bireylerde çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıktığını dile getiren Mevlüt Ülgen, “Bu sorunlar yaşlıların yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz şekilde etkiliyor. Yaşlıların değişen sağlık ve bakım gereksinimlerini karşılayacak toplumsal politikaların geliştirilmesine ihtiyaç var. Günümüzde yaşlılık ile ilgili politikalar ve programlar yaşam kalitesini ve genel sağlığı artırmaya odaklanmaktadır. Yaşam süresinin uzunluğu, biyolojik ve zihinsel sağlık, bilişsel, sosyal yeterlilik ve üretkenlik, kişisel kontrol ve yaşamdan zevk alma sağlıklı yaşlanmanın göstergelerindendir. Bireylerin sağlıklı bir biçimde yaşlanması yalnızca bireysel özellikleriyle değil, toplumsal açıdan kendilerine sağlanacak psiko-sosyal, ekonomik ve fizyolojik yöndeki destek hizmetleriyle de yakından ilişkilidir” diye konuştu.

2636620cookie-checkAktif ve sağlıklı yaşlanmak herkesin hakkı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.