Alabora ve Meltem Arıkan’dan söyleşi ve imza günü

Oyuncu yönetmen Mehmet Alabora ile yazar Meltem Arıkan, “Popüler kültür ve şiddet” başlıklı bir söyleşi ve imza gününde toplumla buluşuyor.

Etkinlik “2 Newington Green Road N1 4RX” adresindeki Türk Eğitim Birliği’nde 2 Haziran saat 15-17 arasında gerçekleşecek. Arıkan’ın kısa süre önce “Tek Bildikleri Aşktı” başlıklı romanı piyasaya çıkmıştı.

3 HAZİRAN’DA DA OYUN VAR

Meltem Arıkan’ın yazıp Mehmet Ali Alabora’nın yönettiği ve başrolde Pınar Öğün’ün oynadığı Enough is Enough (Yeter Artık- Edi Bese) adlı üst yazısı Türkçe olan oyun ise ‪3 Haziran Pazar saat 20’de İslington’da “‪161-169, Essex Rd, London N1 2SN” adresindeki Gracepoint’da sahnelenecek. E-biletlerin “Speedy”den alınabileceği açıklandı.

Gezi olayları sonrasında, özelikle de sahneledikleri ‘Mi Minör’ oyunu nedeni ile hedef gösterilen, oyunun yazarı Meltem Arıkan, yönetmeni ve başrol oyuncularından Memet Ali Alabora ve başrol oyuncusu Pınar Öğün, oyunun grafik tasarımcısı ve sosyal medya yöneticisi Melin Edomwonyi kendi güvenliklerinden şüphe duydukları için Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldılar. Hep birlikte Galler’e yerleştiler. Öğün, Arıkan ve Alabora 2015 yılında Be Aware Productions’ı kurdu.  İzleyeceğiniz ‘Enough is Enough’ Be Aware’ın ilk tiyatro yapımıdır.

Meltem Arıkan

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

TABULARA DOKUNAN OYUN: ENOUGH IS ENOUGH

‘Enough is Enough’ Meltem Arıkan’ın ensest, çocuk tacizi ve kadına karşı şiddete karşı yıllardır sürdürdüğü mücadelenin sonucunda ortaya çıktı. 2004 yılında ‘Yeter Tenimi Acıtmayın’ isimli romanı ensest konusunu ele aldığı için Türkiye’de yasaklanmış, Arıkan’ın yürüttüğü hukuk mücadelesi sonucunda kitap yeniden serbest bırakılmış ve roman Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından verilen ‘Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’nünü almıştı. Arıkan bir taraftan konu üzerine yazmaya devam ederken bir taraftan da aktif olarak mücadele etti. Töre cinayeti, taciz, tecavüz ve ensesti konu alan ilk tiyatro oyunu ‘Oyunu Bozuyorum’ 2007 yılında Zürih Tiyatro Festivali’nde prömiyer yaptı.

Meltem Arıkan, Pınar Öğün ve Memet Ali Alabora Britanya’ya geldikten hemen sonra yeniden üretmek için çalışmaya başladılar. Kendi imzalarını taşıyacak ilk işleri için ‘Oyunu Bozuyorum’u yapmaya karar verdiler ve Galler Sanat Konseyi’ne (Arts Council Wales) araştırma geliştirme fonu için başvurdular. Araştırma geliştirme sürecinde yaratıcı ekip, Arıkan’ın yıllardır vurguladığı- konu kadın erkek eşitliğine geldiğinde aslında Batı ve Doğu arasında çok büyük bir fark olmadığı- gerçeği ile karşılaşınca, çoğunlukla Britanya’da yaşayan kadınların uğradıkları şiddet hikayeleri ile yeni bir oyun yapmaya karar verdiler.

Oyunun yazım sürecinde Meltem Arıkan önce şarkı sözleri yazmaya başlayınca Alabora müziğin yardımcı değil, oyunun tam ortasında yer alan ana öğe olmasına karar verdi ve ‘Enough is Enough’, son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan ‘theatre-gig’ (konser ve oyunun iç içe geçmesi) formatına dönüştü. Oyunun bu şekilde ortaya çıkması kapsamlı bir turne yapma fikrini de beraberinde getirdi. Daha önce ‘Mi Minör’ ile de tiyatro izleyicisi olmayan bir kitleye hitap etmeyi amaçlayan grup Galler’deki ilk oyunları ile de bunu yapmak istedi.

Yaptıkları oyunlarla daha çok izleyiciye bir deneyim yaşatmayı hedefleyen ekip, 26 günde tüm Galler’de 20’den fazla mekânda sahneye çıkacakları bir turne organize etti. Turne başlamadan, Galler’de daha önce bu kadar kısa zamanda bu kadar kapsamlı bir turne yapılmadığını söyleyen birçok sanatçı tarafından ilgiyle karşılandı. Ekip için turne ve oyunun oynandığı yerler, oyunun sahneye konuluşu kadar önemliydi, hatta oyunun genel tasarımının bir parçası idi. Oyun sadece tiyatro salonlarında oynanmak için tasarlanmadı. Tiyatro ile her zaman ilişki kurmayı seçmeyen bir seyirci göz önüne alındı.

Oyunun içeriği kadar oyunun serüveni de anlatmaya değer bir hikâye barındırıyor artık. Ekip bu turne sayesinde Galler’in en ücra köşelerini ve çoğunlukla da yoksul bölgelerini görme şansını buldu. Kimi bölgelerde sanata karşı olan ilgisizliğe şaşırırken kiminde ise sanatın dönüştürücü gücüne tanık oldular. Örneğin Newtown’da bir ay boyunca kentte tanıtım çalışması yapılmış olmasına, son gün turne minibüsünün üstünde afişler ve hoparlörle eski usül bütün kenti gezmelerine, oyunun oynanacağı lokal kulübün barı tıklım tıklımken oyuncuların bardakileri oyunu bedava izlemek için davet etmelerine rağmen, tüm kentten bir tek kişinin gelmemesi, gelen az miktardaki seyircinin civar kasabalardan gelmiş olması farklı bir deneyimdi. ‘Valleys’ diye bilinen, eskiden madenciliğin merkezi olan bölgedeki kasabalardan birindeki gösteriden önce 12-13 yaşındaki genç kızlarla Meltem Arıkan’ın ve Pınar Öğün’ün yaptığı atölye çalışmasının ardından oyuna gelen genç kızlardan birinin oyundan sonra Öğün’e ‘bana feminist olmayı öğretir misiniz?’ deyişi ise ekibin ‘neden tiyatro yapıyoruz’ sorusuna verdiği cevap niteliğindeydi. Galler’in en güneyindeki Aberystwyth’de tıklım tıklım dolu bir barda, oyunu izlemek için gelmiş seyirci ile Rugby izledikten sonra barda kalmış olan seyirciye oynamak ise unutulmayacak başka bir anıydı.

Bu gösteri ile de bir ilk gerçekleşiyor. Londra’daki Türkiyeli izleyici ilk kez Türkiyeli bir ekibin yaptığı, Britanya’daki kadınların hikayelerinin anlatıldığı İngilizce bir oyun için bir araya geliyor.

 

2194080cookie-checkAlabora ve Meltem Arıkan’dan söyleşi ve imza günü

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.