Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran’da Gezi olaylarına destek için Eskişehir’de AKP binasına yürüyen kalabalık arasındaydı.
Polisin tazyikli su ve biber gazlı müdahalesi üzerine ara sokaklara kaçan Korkmaz’ın, sivil kıyafetli, kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğradığı iddia ediliyordu.
Doğan Haber Ajansı (DHA), olayla ilgili davanın görüleceği Kayseri’de ilk duruşma öncesi adliye binası önünde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını, yaklaşık 2 bin polis memuru, 2 TOMA ve bir polis helikopterinin görevlendirildiğini aktardı.
Davayı Kayseri’de adliye binasından izleyen gazeteci Kumru Başer, binanın çok kalabalık olduğunu ve duruşma salonuna girmekte zorluklar yaşandığını aktarıyor.
Korkmaz’ın ölümüyle ilgili davada biri polis 4’ü tutuklu ve üçü polis 4 tutuksuz toplam 8 sanık adam öldürmek ve bu suçu kolaylaştırmaktan 10 yıl ile ömür boyu arasında hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Gazeteci Sinan Onuş, adliye binası dışında yaklaşık 500-700 kişi bulunduğunu ve davayı yaklaşık 300 avukatın izlediğini belirtiyor.
‘Ali’yi elimizden aldılar, adaleti alamayacaklar’
Avukatların aileler adına basın açılaması yaptığını belirten Sinan Onuş, avukatların “Ali’yi elimizden aldılar, adaleti elimizden alamayacaklar” dediğini ve bina dışında “Faşizme ölüm, halka hürriyet”, “Katil polis hesap verecek”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldığını aktarıyor.
Aralarında, Halk Evleri, Kurtuluş Partisi, Partizan, SDP, ÖDP, EHP, HKP, Kollektif, TGP ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu da davayı Kayseri’den takip ediyor.
Sinan Onuş, çok sayıda CHP milletvekilinin yanı sıra, iki HDP milletvekili ve ÖDP Genel Başkanı Alper Taş’ın da davayı izlediğini kaydediyor.
DHA, duruşma öncesi Kayseri’nin giriş ve çıkışlarına arama noktaları kurulduğunu ve Eskişehir’den davayı izlemek için Kayseri’ye kaldıran 9 otobüsün şehir girişlerinde arandığı bildiriliyor.
Eskişehir Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı, davanın Eskişehir’de görülmesinin güvenlik açısından tehlikeli olduğu gerekçesiyle ana davayı Kayseri’ye taşımıştı.
Tanıkların Eskişehir ve Ankara’da, Korkmaz ailesinin de Hatay’da ifade vermesi kararlaştırılınca, dava dört şehre bölündü.
