Alkış şakşakçı

Alkış, alkışlamak eylemidir. Alkış tutmak, el çirparak alkislamaktir. Alkış tutmak, toplu bir halde yüksek sesle “yasa”, “var ol” gibi sözler ile birini ululamak.
Türkce sözlük anlamı aynen böyle yazıyor. Acaba alkis’in anlamını ben mı yanlis biliyorum diye merak ettim, ve sözlügu açıp baktım, buldum, okudum, anlamaya çalıştım, düşünmeye başladım.
Bir konsere gittiğimde, dinlediğim zaman beğenmediğim bir yorumu ve yorumcuyu alkislamadigimi hatırladım, demek istiyorum ki ayıp olmasın diye, kibarlık olsun diye alkislamadigimi, herkes alkışlıyor diye alkislamadigimi, fakat alkışlayanlara da saygı duyduğumu hatırladım. Renkler ve zevkler tartışmasız, tartışılmaz, buna inanıyorum, çünkü herkesi saygıyla seviyorum.
Benim gibi düşünmeyen ve davranmayan Allak olmaz, bunu da biliyorum. ( Allak, sözünde durmaz, donek, kendisine güvenilmesi caiz olmayan kimse anlamında bir kelimedir)
Hersey önyargıdan nasibini alıyor bu hayatta. Bilmeden yargılamak, duyar duymaz inanmak, gorur gormez soylemek, etiketleyip bir kenarda bırakmak, gösterilenin ardında görünmeyen bir gerçeğin gizli ve tek olduğunu ve hiç bir zaman, gerçeğin zaman aşımına ugramadigini, zaman asimina ugrayamayacagini düşünmek ve bu gercegi bilebilmek gercekten zordur ama imkansız değildir, gerek şart vicdan’dir. Vicdan yeterli değildir elbette, özgürlük, baris, demokrasi de gerekir. Hep hatırladığım , Atatürk’ün insanliga yol gosteren sozlerinden yazmak geldi icimden.
“Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir”
“Tüm insanlığı tek bir vücut gibi düşünmelidir”
“Gizli is,gizli kalmaz, er geç meydana çıkar. İyisi mı basından açık olsun, açık açık.”
“Birbirimize daima gercegi söyleyeceğiz.Felaket ya da mutluluk getirsin, iyi ya da kötü olsun, daima gercekten ayrılmayacağız.”
Hep alkışlanacak sözler, ne kadar samimi…zaman aşımına da uğramayan gercekler kadar gercek…
Alkışı da duyar insan, ihaneti de görür, sesi de olur, sessizliği de, sevistigi de olur insanın, Cem Karaca’nin bir şarkısında söylediği gibi…yeter ki suyumuzu kazanalım, ekmegimizi bölüp de yiyelim, sanata, sanatçıya, gercege inanalım, Yalanı ve yanlısı alkışlamayalım, bilmeden konuşmayalım, her zaman hatırlayalım isterim, görünenin ve gösterilenin ardında bir sır vardır, aynalar gibi.
Aynalar, gözler, alkışlar gercegi söylemeli…