Türkiye dışında ve özellikle Avrupa’da yaşamakta olan Türkiyeliler de tam bir seçim heyecanı içindeler artık.
Brüksel’de AB Komisyonu’nda ve AB ile ilgili bir çok yerde AKP’nin erken seçimi kazanması yolunda dilekler yüksek sesle söylenirken, AB ülkelerinde yaşamakta olan solcu ya da sosyal demokrat Türkiyeliler de bu erken seçimi AKP’siz bir iktidar için son şans olarak görmekteler.
AKP’nin özgürlükler konusunda kendi çıkarları söz konusu olduğunda “en önde gider” gözükmesine rağmen yine aynı AKP iktidarı döneminde kadınların yürüyüş yaparken nasıl coplandıkları ya da en son 1 Mayıs 2007 günü yaşananlar ve de bu yaşananların AKP’nin İç İşleri Bakanlığı’nca da “sorun” olarak görülmemesi “kralın çıplak” olduğunu gözler önüne sermekte.
AKP’nin “türban” söz konusu olduğunda “insan hakları” kavramına sarılmasına karşın Sivas’ta onlarca aydının sadece “alevi ve solcu” oldukları için yakılarak katledildiği Madımak Oteli’nin müze yapılmasına karşı direnişi Türkiye SOL’unun AKP’ye bir alternatif yaratması zorunluluğunu da ortaya koymakta.
Avrupa’daki solcu ve sosyal demokrat Türkiyeliler yaşadıkları ülkelerdeki sosyal demokrat partilerin Türkiye’deki sözde sol muhalefeti “milliyetçi” ve iktidarı da “sosyal demokrat politikaları uygulayan” diye tanımlamasını büyük üzüntü duyarak yaşamak zorunda kaldılar.
Özellikle TBMM’de “sosyal demokrat” olduğu iddiasında olan bir muhalefetin savunması gereken özgürlüklere karşı aldığı tavırdan dolayı utanırken, Avrupalı muhataplarına AKP’nin “Hamas ile oldukça ilginç bir flört yaşarken” Türkiye’de modern kadınların bu partinin iktidarında “gelecek kaygısı” içinde olduklarını bir türlü anlatamadılar. “Ateş düştüğü yeri yakar” misali Avrupalı muhataplar Türkiye’deki “irtica” sorununu kavrayamadılar hiç bir zaman.
Ama şimdi erken seçim kararının alınmasının ardından Türkiye’de SOL yakalayabileceği tek şansa sahip şimdi.
Bir yandan SOL’a birlik çağrısı yaparken diğer yandan da neredeyse “kafatasçı” sloganlarla oy toplayan Genç Parti ile “ittifak” yapabilir bir havaya girdiğinden CHP’nin hali hazırdaki yönetiminin ne sol ne de sosyal demokrat prensiplerle bağdaşmayan “maceralar” peşinde koştuğu bir kez daha ortaya çıktı.
AKP’nin alternatifi SOL, CHP’de Baykal’ların, Öymen’lerin Genç Parti ya da MHP gibi partilerle sorunsuz ittifak yapabileceği politikalardan arınmak zorunda. Bunu Avrupadaki solcu ve sosyal demokrat Türkiyeliler umutla beklemekteler.
AKP’den iktidarı alacak olan SOL’un insan hakları alanında , düşünce özgürlüğü ile ilgili , laik değerler konusunda, KKTC’nin Cumhurbaşkanı Talat tarafından izlenen Kıbrıs Politikasını destekleyen ve AB ile ilişkileri düzenleyen tutarlı politikalara sahip olması şart.
Avrupa’daki solcu ve sosyal demokrat Türkiyelilerin “umudu Baykal”. Çünkü önümüzdeki günlerde “milliyetçi” yüzünü iyice sergileyerek artık en “saf” sosyal demokratların bile sosyal demokrasi ve sol adına bu “şahısla” hiç bir şey yapılamayacağını kavrayabileceğine inanmaktalar.
“Umudumuz Baykal”! Çünkü herkes bu işin “Baykalsız” olması gerektiğini kavradığında SOL’un, sosyal demokratların biraraya gelmesi mümkün olacak.
İşin kötü tarafı “umudumuz Baykal” sloganını aksi tadirde AKP’lilere ve AKP’nin seçilmesini istediklerini açıkca söyleyen kimi Brükselli’lere kaptırmak işten bile değil!
