Astroloji ve sağlık

Yaklaşık 8000 yıllık bir geçmişe sahip olan bu ilim için, insanın kozmik DNA’sı, gökyüzündeki parmak izi diyebiliriz.


Gökyüzünde bulunan gezegenler ve yıldızlar yeryüzü ile sürekli bir enerji alışverişi içindedirler.  Zira  evrendeki her şey enerji ve titreşimden oluşmuştur. Farkına varamadığımız bu enerji akımı rahat bir şekilde sirküle edemediğinde, enerji yoksunluğu ve yığılması söz konusu olur. Dengesiz olan bu hal de sağlığı etkiler. Astrolojide ruh ve beden sağlığı çok önemli bir yer tutar. Harita incelenirken kişinin psikolojik yapısına ve yaklaşımlarına bakılarak sağlığını nasıl koruyacağı, potansiyel hastalıklara karşı ne gibi önlemler alabileceği açıklık kazanır.


Bir insanın doğduğu tarih, yer ve saat bilgileri ele alınarak çizilen haritada kişinin davranışlarını, yeteneklerini, düşünce tarzını, alışkanlıklarını, karmik yapısını, aileden gelen genetik özellikleri ve sağlık potansiyelini görmek mümkündür. Her harita kişiye özel ve bütündür. Ancak, genel bir tanım yapacak olursak gezegenlerin bir organda karşılık bulduğunu görürüz. Her burç ve gezegen vücudun bir bölümünü, organını ve sistemini anlatır… 


BURÇLAR VE SAĞLIK


Koç burcunun gezegeni Mars’tır. Koçlar mücadeleci yapıya sahiptir. Mars, yüksek potansiyelli fiziki güçtür. Kasların hareketini, kafatasını, kan oluşumunu, vücut ısısını kas yapısını, burun ve çene kemiklerini temsil eder. Koç burcunda doğmuş olanların kafatası ve kasları güçlüdür. Yüksek tansiyona eğilimleri vardır. Sinüsleri hassastır.


Boğa burcunun gezegeni Venüs, çift olan organlara yönelen enerjisi ile gözleri, böbrekleri, kulakların dış biçimini, yumurtalıkları, idrar yollarını, fallup borularını etkiler. Venüs Boğa burcundayken boyun, boğaz, ense, troid bezi ve ses tellerini güçlendirir, güzelleştirir.  Boğa’ların damak zevki bir hayli gelişkindir. Güzel tadlara karşı koyamayınca(!)  fazla kilolarla boğuşmaları kaçınılmazdır. Beden yapıları güçlüdür; fakat boyun, boğaz ve üretim organları hassastır.


İkizlerin gezegeni Merkür’dür. Merkür; omuzları, kolları, el ve parmakları, sempatik sinir sistemini, akciğerlerin üst bölümünü temsil eder. Merak etmek, bilginin ardından gitmek dürtülerini frenleyemeyen, yani zihnin hızlı akışını  (durmaksızın çalışmasını vs) yenemeyen İkizler burcu, uyku sorunuyla karşılaşacağı için sinir sistemlerinin zayıf düştüğü görülür. Genel yapısı oldukça sağlıklıdır ancak kansızlık olasılığı ile akciğerleri hassa olduğundan alerjilere (alerjik astım vb) yatkındır.


Yengeç burcunun hakimi Ay’dır. Ay duyuları, hormonları, kadınlarda göğüsleri ve rahmi, erkeklerde testis kesesini, midenin üst bölümünü temsil eder. Ayrıca Ay ve Yengeç burcu korunma ihtiyacını da sembolize ettiğinden sağlık sorunları pek olmaz. Fakat Yengeçlerin mideleri hassastır.


Aslan burcu Güneş’le özdeştir. Güneş, dünyanın yaşam kaynağıdır. Bu nedenle vücudun en hayati organları olan beyni, omuriliği, kalbi ve kalbi besleyen ana damarları temsil eder. Kral ve kraliçelerle eş tutulan Aslan burcu insanları oldukça sağlıklı olmakla birlikte omurgalarına, kalp kasları ve damarlarına dikkat etmeleri gerekir.


Merkür gezegeninin ikinci burcu Başak’ta mantık ön plana çıkar. Tıp da ikinci beyin diye tanımlanan bağırsaklar Merkür’ün enerjisinin karşılığıdır. Karın zarı (peritonit), karın boşluğu, diş etleri ve dirsekler Başak burcuyla ilişkilendirilir. Titiz Başak insanı güzel tadlara eğilimli olduğundan kilo almaya yatkındır. Kılı kırk yarmakla tanınan Başak’ların zihin akışı kısıtlandığında kabızlık ve sık sık tekrarlanan ishal görülür. Diyabet hastalığına eğilimi vardır.


Venüs’e sahip olan ikinci burç Terazi, huzur ve denge unsuruyla tanımlanır. Sanatçı ruhlu Terazi’lerin bedeni güçlüdür. Kendilerini koruyamadıklarında veya iletişim sorunlarıyla karşılaştıklarında zaten hassas olan böbreklerinde taş ve kum oluşur. İdrar yolu iltihaplanmaları sık rastlanan sağlık sorunlarındandır. Bel omurlarını incitmeye yatkındırlar.


Akrep burcuna Mars ve Plüton hakimdir. Akrep’ler güçlü bir bedene, sağlam kafatasına ve kaslara sahiptirler. Mars gezegenini Koç burcunda açıkladığımdan burada yer vermiyorum. Plüton üreme organlarını, sindirim sisteminde on iki parmak bağırsağını, kör bağırsağı, sindirimin bittiği kalın bağırsakları, gödeni ve anüsü sembolize eder. Mars’ın yüksek potansiyelli kuvveti ile Plüton’un hücreleri yenileyici özelliğiyle Akrep’ler güçlü bir bünyeye sahiptir. Buna karşın sindirim sistemleri, üreme organları oldukça naziktir.


Güneş sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter, Yay burcuna aittir. Jüpiter devasa cüssesi gibi vücudunda kütlesi geniş olan organlarla özdeşleşir. Karaciğer, safra kesesi, lenf bezleri ve kalçaları temsil eder. Oldukça hareketli Yay’lar, atletik bir bedene sahip, zinde tiplerdir. Genelde orta yaşa ulaştıklarında kiloları artış gösterir. Bu da karaciğer ve safrakesesi sorunlarına zemin hazırlar. Çünkü Yay burcunun en hassas bölümü karaciğerleridir. Yaşlılıkta kalça kırıklarına yatkınlık gösterirler.


Satürn, Oğlak burcunun efendisi kabul edilir. Satürn, iskelet sistemini, uzun kemikleri, dizleri, dişleri, deriyi ve saçları anlatır. Oğlak’lar yaşlı gibi doğar, büyüdükçe gençleşirler. Genelde sağlam bir bünyeye sahip olmalarına rağmen;  dişlerine, dizlerine ve ciltlerine çok dikkat etmelidirler.


Kova burcu Uranüs ve Satürn’den enerji alan burçtur. Uranüs beynin ürettiği elektriği, üst bacak kaslarını, kılcal damarları, motor sinir sistemini temsil eder. Kesici, yakıcı ve delici aletlerle ilişkilendirilen bu gezegen ameliyatları da ifade eder. Satürn enerjisi, Kova burçlarına duru bir cilt yapısı verir. Güçlü bacaklara, sağlam vücuda sahip olan burcun tiplerinde kilo fazlası görülebilir. Sinirleri oldukça hassastır.


Balık burcu, Neptün ve Jüpiter’in enerjisiyle beslenir. Neptün ayakları, ayak bileklerini ve ayak damarlarını sembolize eder. Konforlu ortamı seven balıklar rahatlarına düşkündürler. Su gurubu burçların en duygusalı olan Balıklar, üzüntüyle başa çıkmakta zorlanırlar. Hareket etmekten uzak dururlarsa bacak damarlarıyla ilgili sorunlar yaşayabilirler.


Hangi burçta doğmuş olursak olalım, tıbbın babası Hipokrat’ın şu önerisini hiç unutmayalım: “Ay kendi urcunun karşısındayken, Mars’la kavuşumda ve Akrep burcundaysa organlara neşter değdirmeyin” demiştir.En basit operasyonda bile Ay’ın durumu önemlidir. Eğer Ay sert enerjili bir gezegenle kavuşum halindeyse ve dolunaysa ameliyat aşırı kanamalı geçer. Ay küçülüyorsa bu defa hücrelerin yenilenmesi yavaşladığından yara geç kapanır.

721700cookie-checkAstroloji ve sağlık

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.