Attila İlhan

15 Haziran 1925 de Menemen’ de dünyaya gelip 11 Ekim 2005 senesine kadar, düsünen ve yazan ve yasayan ve hep yasayacak olan Attila ILHAN, ilk önce elestirmendi. Fikir adami, siir, roman, deneme, senaryo, tarih yazari idi. Kendi siirlerini kendi sesinden dinleyebilmemiz için, siir CD’ lerini de birakti sevenlerine. Izmir Atatürk Lisesi 1. sinifindayken, mektuplastigi bir kiz arkadasina yazdigi Nazim Hikmet RAN’ in siiriyle yakalanmasi sonucunda, 16 yasindayken tutuklandi, okuldan uzaklastirildi, 3 hafta gözetim altinda kaldi, 2 ay hapis yatti. Türkiye’ nin hiç bir yerinde okuyamayacagina dair, kendisine bir belge verilince, egitim hayatina ara vermek zorunda kaldi. Danistay karariyla 1944 senesinde okuma hakkini tekrar kazandi ve Istanbul Isik Lisesi’ ne yazildi. Lise son siniftayken, amcasinin kendisinden habersiz katildigi yarismada, ”Cebbaroglu Mehemmed” siiriyle 2. ödülü aldi. 1948 de ilk siir kitabi ”Duvar” i kendi imkanlariyla yayimladi ve ayni sene, Hukuk Fakültesi’ nde ögrenci iken, Nazim Hikmet RAN’ i kurtarma hareketine katilmak için, ilk kez Paris’ e gitti.

Ilk yazdigi degil fakat ilk yayimladigi roman olan, ”Sokaktaki Adam” da, ne istedigini degil, ne istemedigini bilen birini anlatti. Ilk kalp krizini 1985 de geçirdi. Istanbul’ daki evinde geçirdigi 2. kalp krizi sonucu bu hayata veda ettiginde 80 yillik bir ömür birakip gitmisti, emek verdigi, tohum verdigi, ürün verdigi her alana… Ne kadinlar sevmisti, ” zaten yoktular ” dedigi, ama birisi vardi ki, onunla 15 sene evli kalmisti, Biket ILHAN’ la…
Ben, Attila ILHAN’ i ilk kez ,Tesvikiye’ deki Akademi Kitabevi’ nde yüz yüze görmüs, biraz sohbet etmis ve iki kitabini imzalatmistim, kendisine, ”imzaniz deniz ve mehtap gibi ” dedigimde , yüzünde bir tebessümün belirdigini, sesinin mahçup bir tonda fakat memnun ” öyle mi ?” diye sorusunu hatirliyorum, bana ilk sorusu bu oldu. Daha sonraki senelerden birinde Harbiye Divan Oteli Pastanesi’ nde röportaj-sohbetimizi, daha sonraki senelerde, telefonda konusmalarimizi, siirlerini kendi sesiyle CD de kayit yapilmasini kabul etmesi için, israrli ricalarimi, isminin baskalari tarafindan yanlis yazildigi zamanlardaki düzeltme girisimim karsisinda, kendisinin takindigi sakin tavri ve tesekkür edisini hatirliyorum. Ne hazin ki, ilk mezar tasina da ismi yanlis yazilmisti, sonradan düzeltilmisti, içimden ” yine Attila yerine Atilla ” yazmislar , gördün mü Attila Abi, sen yine tebessüm ediyorsundur” diye düsündüm. Asiyan ‘ da denize tepeden bakan, dalgalari ve martilari dinleyen Attila ILHAN, ebedi istirahatgahinda ”sisler bulvari” ni düsünüyordur. ”sisler bulvari’ dan geçmedigin gün / sisler bulvari öksüz ben öksüzüm / yagmurun altinda yalnizim / agzim elim yüzüm islaniyor / tren düdükleri iç içe giriyorlar / aklimi fikrimi çeliyorlar / aksaray’ da isiklar yaniyor / sisler bulvari ayaklaniyor / artik kalbimi susturamiyorum ”
Bence aklina ”kimi” siiri geliyordur.
” kapiyi açik birak / hiç kimse görmese de / belki biri gelir / elsiz ayaksiz / varla yok arasi / hanidir bekliyorum”
Benim de kendi hislerimce ezgiledigim, Attila ILHAN Abi’ nin bir siirinden bir yudum vardir, adi ” rüzgar gülü ”.
” ikimiz iki sap bugday olsak / sen benim olsan / ben senin olsam / bir gece vakti aklina gelsem / uykunu tutsam birakmasam / seni kucaklasam kucaklasam / birbirimizin kalbini dinlesek / dünyanin kalbini dinlesek / büyük atesler yaksalar / iki güvercin uçursalar / nerede oldugumuzu bilsek ”
”yalnizlik” siiri de, ” adim sonbahar ” siiri de, yüregimde ezgiledigim siirleridir, kendi kendime mirildanirim, sahilde yürürken, nedense ya Arnavutköy’ de ya Asiyan’ da aklima gelir bu siirler ve dalgalarla rüzgarlarla beraber söyler, sevinirim, Attila ILHAN’ i bu dünyada tanidigim için…

Kimbilir kaç insan Attila ILHAN’ in siirlerini, mektuplarina katik etmistir ve bu hep böyle sürecek… Kendisi nasil ki Nazim Hikmet RAN siirini, mektubuna katik etmist… Bir gün siirin neler edip, neler edecegini nereden bilebilirdi, bilse de ne farkeder di, dogru bildigi ve sevdigi yolda tek basina olmayi ögrenmisti, ” bu gece dagbaslari kadar yalnizim ” demis ve yalnizligi paylasmisti ve bu hep böyle sürecek… an gelecek.

1634590cookie-checkAttila İlhan

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.