Basının yanıt aradığı sorulardan biri de Başkan’ın konuşması “Zayıf mı, yoksa cesaret gösterisi miydi?” Belli başlı tanınmış gazetelerde yer alan yorum haberler şöyle:
Frankfurter Rundschau (Almanya): Bush’un konuşması ABD dış politikasındaki yeni realizmi ortaya koydu. Bush’un ülkesinin petrole bağımlılığını azaltma planları, aslında hareket kabiliyetindeki yeni sınırlamaların göstergesi.
Le Monde (Fransa): George Bush epey bir zamandır zayıf düşmüş konumda. Önerilerinin 2003 ile 2004 yıllarındaki heyecanlı anlatımıyla kıyaslandığında, son derece basit oldukları görülüyor… Bush’un konuşmasında en heyecan verici nokta Başkanın nükleer ve yenilenebilir enerji araştırmalarına katkı sağlayacağını açıklaması. Bu konu, nerdeyse bir saat süren konuşmanın sadece 2 dakika 15 saniyelik bir bölümünü kapsadı. Ama İran’ın nükleer silah emellerini durdurmanın yolu, konuşma yapmaktan geçmiyor.
Nepszabadsag (Macaristan): ABD Başkanı ve yönetiminin doğalgaz ve petrolün ötesini görme çabaları övgüye değer… İnsanlar Bush hakkında ne düşünürlerse düşünsünler bir kez daha anlaşıldı ki, Beyaz Saray içinde ABD’nin öncü konumunu korumak için uğraşan pek çok akıllı insan var. Biz Avrupa’nın yeni doğalgaz hatları ve depolama olanaklarını tartışaduralım, Washington karbon sonrası dönemin hazırlıklarını yaptı bile. ABD enerji borularına rahatça ulaşsa dahi, dünyada başka enerji kaynakları öne geçtiğinde yine önde gelen güç olmak için gereken hazırlıkları yapıyor.
The Independent (İngiltere): Başkan Bush’un konuşmasının iki açıdan belirleyici ancak yarım kaldı. Birincisi konuşması güven vericiydi, ikincisi enerji hakkında anlattıkları önemliydi. Bir yandan da Teksaslı petrol zengini bir başkanın ülkesinin petrole bağımlılığından bahsetmesi, bir gerçeğin kabulüne işaret ediyor. Ne var ki Başkan Bush, ülkenin karbon emisyonlarının azaltılması için iklim değişikliğini de bir neden olarak kabul edip, bu yönde işbirliğini içeren adımlar atmaya meyilli görünmüyor.
