Magpielerin saldırma mevsimi…
Avustralya’nın tuhaf, bir o kadar da tehlikeli doğasını bilmekte fayda var. Bunlardan en önemlisi, magpie adı verilen ve şehirlerde de yaşayan kuşun “azma” dönemini, ve bu kuş tarafından saldırıya uğradığınızda ne yapacağınızı bilmek.
Eylül – Kasım ayları arası bu kuşların yavrulama dönemi. Erkek magpie, yavrunun doğmasını takip eden ilk 6 hafta süresince, yavru yuvada annesi tarafından beslenirken deliye dönüyor ve yuvanın bulunduğu bölgede yavruyu tehdit ettiği içgüdüsüyle diğer hemcinsleri ve insan dahil hareket eden herşeye saldırıyor. Geçen hafta Gibbsland’da bir parkta 10 turist magpie saldırısına uğradı, ikisi hastanelik olmak üzere toplam 8 kişi yaralandı.
Bu hayvandan kurtulmanın yolu magpienin saldırdığı bölgeden yıl sonuna kadar uzak durmak. Başınızı ve gözünüzü koruyucu şeyler giymelisiniz. Yerde debelenen yavru magpie görürde almaya çalışırsanız, erkek magpienin elinden kimöse kurtaramaz sizi!
***
Kanguru yerine arkadaşını vurdu…
Bir polis memurunun oğlu, kanguru avına bişrlikte çıktığı arkadaşını vurarak öldürdü. 18 yaşındaki Matt Patterson’un elindeki silah görünüşe göre kazayla ateş alarak 17 yaşındaki Jacob East’in ölümüne neden oldu. Olay, geçen Cuma gecesi 4 kişilik genç avcı grubunun kangru avlamak içi Bendigo’da bir yaylada bulunduğu sırada meydana geldi. Olaydan sonra konuşan ölen gencin babası Rod East, Matt’ı suçlamadıklarını, olayın kaza olduğunu söyledi. Rod East, oğlu ve Matt Patterson’un yakın arkadaş olduklarını kaydetti. Bölgede, özellikle Cuma geceleri olmak üzere gece kanguru avlama yaygın bir uygulama olarak biliniyor. Olay cinayet masası eküpleri tarafından soruşturuluyor ancak herhangi bir tutuklama yapılması beklenmiyor. Matt Patterson’un silah ruhsatı buluduğuna inanılıyor.
***
Ölüm cezası istenecek…
Geçen Nisan ayında Bali’nin Ngurah Rai Havalanında ve kaldıkları otellerde toplam 19 kilo eroinle yakalanan 9 Avustralyalının yargılanmasına iki hafta sonra başlanacak. Savcı Putu Indriati’nin, sanıkların sanıkların asadece 4’ü zerinden eroin çıkmasına karşın, tümü için ölüm cezası isteyeceği bildiriliyor. Savcı, Indriati, sanıkların organize suç çetesi oluşturduğunu, bu nedenle hepsi için en yüksek cezayı isteyeceğini, kararı mahkemenin verereceğini söyledi.
Nisan ayında Avustralyalı Renae Lawrence, Martin Stephens, Michael Czugaj ve Scott Rush, vücutlarına ikişer kiloluk paketler halinde toplam 8 kg eroin sarılı olarak havalanında yakalanmıştı. Polis daha sonra Matthew Norman, Tach Duc Thanh Nguyen ve Si Yi Chen’i kaldıkları Melasti Hotel’de tutuklamış, odalarında yapılan aramada da eroinin geri kalan bölümü bulunmuştu. Çetenin lideri olduğu öne sürülen Andrew Chan ise, uçaktan indirilmişti. Chan’in üzerinden eroin çıkmadı.
Çetenin avukatları müvekkillerinin, kaçakçılık değil, uyuşturucu bulundurmaktan ceza almalarına gayret edeceklerini açıkladı. Endonezya’da uyuşturucu bulundurma suçu 10 yıl hapis gerektiriyor.
***
Ceza indirimi kızgınlık yarattı…
Kamuoyunda “Lübnanlı tecavüz çetesi” olarak tanınan ve Sydney’de Avustralyalı kızlara tecavüz eden gençlerin lideri olduğu öne sürülen Bilal Skaf’ın cezası Yüksek Mahkeme tarafından 46 yıldan 28 yıla düşürüldü. NSW Hükümeti, itiraz etme yolu bulmak amacıyla kararı incelemeye aldı.
24 yaşındaki Skaf “seri tecavüz” suçundan 2003 yılında 55 yıl hapse mahkum edilmişti. İtiraz mahkemesi geçen Nisan ayında “D” adlı kurbana tecavüz suçundan verilen cezayı iptal ederek hükmü 46 yıla indirmişti. Aynı mahkeme geç4en hafta cezayı 18 yıl daha indirerek 28 yıla düşürdü. Aynı mahkeme, aynı davadan 32 yıla mahkum edilen Skaf’ın kardeşi Mohammed Skaf’ın cezasını ise 32 yıldan önce 24 yıla, geçen hafta da 19 yıla indirdi.
***
Açtı ağzını, yumdu gözünü…
Bu hafta İşçi Partisi’ne liderlik yaptığı dönemde tuttuğu gülükler piyasaya çıkacak olan Mark Latham, katıldığı televizyon programları ve gazetelerde özeti yayınlanmaya başlayan günlükleriyle haftaya damgasını vurdu. ABC’de yayınlanan “Lateline” Programına katılan Latham, “Kim Beazley’i değil muhalefet Lideri, Parlamento’ya tuvalet temizleyicisi bile yapmazdım” dedi.
Latham, İşçi Partisi Genel İdare Kurulu Üyelerini “lağım fareleri” olarak niteledi. Beazley’i, kendisini yıpratmak için hakkında çeşitli kadın milletvekilleri ve çalışanlarla ilişkiye geçtiğine ve kadınları cinsel olarak taciz ettiğine dair dedikodu çıkarıp yıpratmaya çalışmakla suçlayan Latham, “Bu çirkefin içinden kurtulduğum için memnunum” dedi.
Mark Latham’ın iddiaları fazla ciddiye alınmıyor.
Kitabında ve televizyon şöyleşilerinde dile getirdiği iddiaların kanıtsız dedikodular olduğuna, Latham’ın bunları ciddiye alarak gündeme getirmesinin, kendisini zayıflattığına vurgu yapılıyor.
***
Leslie davası yakında başlıyor
Endonezya Polisi, Avustralyalı model Michelle Leslie’nin uyuşturucuyla yakalanmasına ilişkin hazırladığı dosyayı savcılığa verdi.
24 yaşındaki Leslie, geçen ay Bali’de bir partiye giderken üzerinde yapılan aramada 2 ecstasy hapı bulunmuştu. Endonezya’da bu suçun cezasının 4 yıldan 15 yıla kadar hapis olabileceği bildiriliyor. Çıktığı iç çamaşirları reklamlarından tanınan Leslie, hapların arkadaşlarına ait olduğunu söylemişti.
Leslie’nin avukatlarının tavsiyesi olan “ecstasy müptelası olduğu ve tedavi gördüğü” ifadesini geri çektiği bildirildi. Leslie’nin ailesi, bu ifadeyi vermesini tavsiye eden Endonezyalı avukatın işine son verdi. Michelle Leslie Denpasar’daki emiyet müdürlüğü binasında tutuluyor.
***
Ortadoğu ve Vietnamlılar korkuyor…
2004 International Crime Victimisation Survey’in bulgularına göre Ortadoğu ve Vietnam kökenli Avustralyalılara yönelik taciz ve saldırıların yarısı ırkçılıktan kaynaklanıyor. Orta Doğu ve Vşetnam kökenli 1,119 kişi arasında yapılan ankete göre bu gruptaki kişilere yönelik gerçekleşen tacizlerin yüzde 53’ü renkleri, etnik kökenleri, ırkları ya da inançlarına yönelik tacizlerden oluşuyor. Ankate göre belirtilen kökenlerden kişilere yönelik saldırıların yüzde 38’i de ırkçılıktan kaynaklanıyor.
The Australian Institute of Criminology (AIC) tarafından gerçekleştirilen ankete göre belirtilen kökenden kişiler gelecekte ırkçı saldırıların daha da artacağına inanıyor. Toplumun genelinin yüzde 32’si kendini güvenlikte hissederken, bu oran Vietnam ve Orta Doğulular arasında yüzde 24’e düşüyor.
