Başbakan John Howard’ın, 2001 mülteci krizi sırasında sarfettiği ve büyük gürültü koparan, “Bu ülkeye kimin geleceğine biz karar veririz” demeci, en belirgin sonucunu geçen hafta sonu Sydney’de Cronulla Beach’de gösterdi. Başbakan bu ifadesiyle Avustralyalıların kafasına “biz” ve onlar”, yani “bizden olmayanlar” kavramını sokmuştu. Pazar günü 5,000 kişi, bölgedeki Lübnan kökenli gençlerden meydana geldiği ileri sürülen gençlik çetesine karşı ırkçı sloganlar atarken “biz”, Lübnanlılar ise “onlar” rolündeydi.
Orta Doğu kökenli gençler, önceki hafta sonu plajda gönüllü olarak görev yapan ve yüzenlerin güvenliğinden sorumlu “lifesaving” görevlilerine saldırdı. Kalabalığın pazar günü toplanma ve protesto etme nedeni bu.
NSW Başbakanı Iemma, toplumda meydana gelen infiali yatıştırmak için gönüllülere saldıranların ağır biçimde cezalandırılması için parlamentodan kanun geçirileceğini açıkladı.
İtfaiye, SES, lifesaving gönüllüleri, Avustralya’nın en saygın kişileridir. Türkiye’de her köyde nasıl ki mutlaka bir kahvehane varsa, Avustralya’nın her sahil kasabasında da, oradaki toplumu birbirine bağlayan, kilise, RSL ile birlikte “Lifesaving Club” da vardır.
Nedeni ne olursa olsun lifesaving gönüllülerine saldırmak, onları dövmek, yapılabilecek en provokatif davranış olsa gerek. Provakasyon işe yaradı, ertesi haf-ta önemli bir bölümü sarhoşlardan ve yaşı 18 yaşından küçük gençlerden oluşan 5,000 kişi plajda Avustralya bayraklarıyla Lübnanlılar aleyhine ırkçı sloganlar attı. Aralarında genç kızların da bulunduğu Orta Doğu görünüşlü kişilere karşı linç girişiminde bulunuldu. Bu kişileri polis, serserilerin elinden zor kurtardı. Sky News Kanalı’nda gördüğüm görüntüler tüyler ürperticiydi. Sarhoş olduğu her halinden belli çapulcu, tişörtünün üzerine İngilizce “Etnikleri Temizleme Timi” yazacak kadar gözü dönmüştü. Resimleri yayınlanmamakla birlikte bütün gazetelerde genç bir kızın, kalabalık arasında, altında Neo Nazi örgütün imzası bulunan “Avustralyalılar direnecek” pankartı taşıdığı yer aldı.
Ertesi gün talk back radyoları ve basındaki değerlendirmeler içime su serpti. Olayları ateşleyen bir grup göçmen gencin yaptığı densizlik öne çıkarılmadı. Bütün Orta Doğuluları hedef alan ırkçı çapulculara toplum büyük tepki gösterdi, lanetledi.
Pazar günü meydana gelen olayların o semtte patlak vermesinin tesadüf olmadığına dikkat çekenler var. Bölgenin Federal Milletvekili, semtte yaşayan 6 kadının Bali’de patlayan bombalardan yaşamını yitirdiğini ve toplumda müslümanlara karşı bir tepki oluştuğunu söylüyor. Hükümetin halkı “home grown” teröristlerle korkuttuğu bu dönemde yarın ne olacağı, gerçekten belirsiz.
HAFTANIN KÖŞE YAZARI
Başyazı, The Daily Telegraph, 12 Aralık
Eşkiyalık, hepimizin utancı
Ambulans ve tren istasyonunu tahrip ederek, araba camı kırarak, bir avuç Orta Doğulu kadın, erkek ve polise, Avustralya bayraklarına sarınarak saldırarak bu çapulcular bütün Avustralya’yı utandırdı. Şans eseri saldırabilecekleri fazla hedef yoktu. Talihsizlik ise, polisin bu çapulculara yanıtı zayıf kaldı ve yeterince tutuklama gerçekleştirilmemesi oldu.
***
Kuşku yok ki, Cronulla Beach’de düzenli olarak denize giren kadınlar başta olmak üzere Anglo Avustralyalıların çoğunluğu, Avustralya’nın rahat, “casual” kültürünün, genç Orta Doğulu erkeklerin tehdidi altında olduğuna inanıyor. Açık kıyafet giyen, yalnız dolaşan, içki içen kadınların taciz edildiğine dair haberler, görmemezlikten gelinemeyecek kadar fazla.
RAKAMLARIN DİLİ
İklim koşullarının da uygun olması nedeniyle Victoria şu sıralarda uçan haşere cenneti. Insectarium of Victoria’nın tahminine göre
eyalette yaşayan haşere sayısı: 650 milyar
