AVUSTURYA’DAN… Alevilik Sempozyumu

Papa’nın Türkiye Ziyaretinden Önce Alevilik Sempozyumu

Bu yazımın kaynağı tümüyle bir dostumun tutmuş olduğu notlara dayanmaktadır. Hazırladığı Misyonerlik adlı kitabı sırasında Avusturya kilise çevresi ile ilişkiler kurmuş, bu görüşmelere ve araştırmalarına daynarak bi yıl önce yerel bir gazeteye yapmış olduğu “Alevilerin inanç değiştiriyorlar” iddiasına ait haberi Avusturya’da geniş yankı bulmuştu.
 
Bu haberin yankısı Avusturya ile sınırlı kalmamış, Türkiye’de de gazete, haber dergileri ve televizyonlarda da yankı bulmuştu. Daha sonra bu haber konusu Attila İlhan’nın Bir Millet Uyanıyor  dizisinde yayınlanan,  Ali Rıza Bayzan’nın Türkiye’de Amerikan Misyonerleri adlı kitabında da yeraldı. Dolayısıyla tutulan bu notların güvenirliğinden en ufak bir şüphem yoktur.

Arkadaşım adının saklı tutulmasını isteyen bir kilise görevlisi ile yaptığı görüşmelere göre, 18 ve 19 Eylül 2006 günlerinde, Avusturya’nın Salzburg eyaletindeki St.Virgil kasabasında, Initiative Christlicher Orient, Hıristiyan Doğu İnsiyatifi,  tarafından “Türkiye’deki Dini azınlıkların durumu” adlı bir sempozyum gerçekleştirilir. Kilise çevresinin düzenlediği bu etkinliğin ikinci gününde, Alevilik konusu ele alınır. Ayrıca Papa’nın Kasım ayında Türkiye’ye yapacağı ziyareti hakkında da bilgi verilir.

Katılımcılar arasında Türkiye kökenli kişilerin de bulunduğu ifade edilir. Yaklaşık 75 kişinin katılmış olduğu oturumlara, Almanya, İsviçre ve İtalya’dan gelen katılımcılar  da vardır. Etkinliğin ev sahipliğini Linz’ten Prof. Dr. Hans Hollerweger yapar.

Kendi açılarından Türkiye hakkında önemli tezler açıklayan konuşmacılar şunlardır: Aachen’den Vatikan Doğu Kiliseler Kongre yöneticisi  Otmar Öhring  “Türkiye’de Dini Özgürlük” konusunda bilgi verir.

Adıyaman’dan rahip Dayroyo Melki Ürek ise “Pastörlük tecrübesi” konusunda konuşmacı olarak katılır.

Viyana’dan ‘Die Furche’ gazetesinin sahibi Prof. Heinz Nussbaumer “Avrupa’nın sınırları nerede bitiyor? AB ve Doğu arasındaki Türkiye”  konusunda bir tebliğ sunar. 
Ludwigsburg’dan Katolik İslam görevlisi  P.Wilfried Dettling “Bir İnanç Cemaati uyanıyor, Türkiye ve Avrupa’daki Aleviler” konusunda görüşlerini belirtir.

Mariazell’den Lazarist papaz Mag. Josef Herget “Alevi Kızılbaşlar’da Hıristiyan öğeler”  konusunda tebliğini sunar.

İki günlük etkinlikte bizzat yer alan ve ismini açıklamayan şahısa dayanan bilgilere göre,  oturumun en dikkat çekici yönü Alevilik hakkında ileriye sürülen tezlerdir. „Alevilik’te Cem” konusuna geşilmeden önce, Almanya’nın Hallein şehirinden katılan Türk kökenli katılımcıların arasından  kendisini Aşık Yılmaz olarak tanıtan kişinin sazıyla açılış yapmasıdır. Alevi kökenli olan Aşık Yılmaz ve eşinin Hıristiyanlığa geçmeye eğilimli olduklarının belirtilmesi unutulmaz.

İstanbul St.Georg kolejinde de bir dönem görev yapan papaz Josef Herget, Türkiye’de özellikle Doğu Anadolu bölgesinde  misyonerlik faaliyeti yürütür. Bu misyonerlik çalışmaları içerisinde yedi yıl kadar da Tunceli’nin köylerinde yoğunlaşmıştır. Misyonerlik çalışmaları süresinde köylerde Alevi ibadet biçimlerini dikkatle izler. Tunceli’nin Alevi köylerinde yapmış olduğu çalışmalardan sonra Alevileri’nin ibadetleri ile ilgili şu sonuçlar vardığını tebliğinde dile getirir; „Aleviler içerisinde 10 tane kol vardır, bunlardan bir tanesi kendisini Kızılbaş olarak adlandırır. Dersim’de 1938’e kadar çok sayıda Hıristiyan yaşamıştır. Bu tarihten sonra bu Hıristiyan kesimin çoğu ortalıktan kayıp olur ve nereye gitikleri bilinmez. Dersim’de geriye kalan Hıristiyanlar ise, kendi kimliklerini Aleviliğe geçerek korurlar.”

Tebliğlerle Aleviliğin ve Hıristiyanlığın ortak yönlerini bulmaya ve ortaya çıkarmaya çalışırlar. Alevilik aslında “Hıristiyanlığın Anadolu’daki biçimi” olduğu iddia edilir ve bu iddia şıu örneklerle ispat edilmeye çalışılır:

“Alevilerin tuttuğu 3 günlük oruç, İncilde’ki Ninive orucuyla örtüşmektedir.  Dede’nin sunduğu Dem, yüce şaraptır.
“Alevi köylerinde dokunan kilimlerdeki nakışlar, Hz.İsa’nın konuştuğu Arami dilinin alfabe harfleridir.
“Cem’deki ibadet şekli, Kilise’deki inanç geleneğiyle paralellik göstermektedir.
“Alevi Dedesinin ibadetten önce kavğalıları barıştırması, papazın günah çıkarmasına benzemektedir.
“Yeni doğmuş bebeklerin başlarına üç kere su dökülür, bu ritual Hıristiyanlık’taki vaftize çok benzerlik içermektedir. 
“Aleviler İslama karşı direnmişlerdir, bölgelerinde camilere gitmemişlerdir.”

P. Wilfried Dettling Türkiye ile Avrupa Birligi ilişkileri kapsamında, Alevilerle ilgili şu bilgileri aktarır;  „Hem Türkiye’de ve hem de Avrupa’da Aleviler İslam’ın içinde veya dışında oldukları konusunda ortak düşüncede değillerdir. Örneğin, Mannheim’deki Alevi temsilcisi Aleviliğin İslam’ın içinde olduğunu önemle vurgularken,  ilişki içinde olduğumuz bir Alevi Dedesi Aleviliğin İslam’la alakası olmadığını belirtiyor. Alevi Bektaşi Fedarasyonu, Cem Vakfı, Dünya Ehlibeyt Vakfı, Pir Sultan Derneği ve Avrupa Alevi Federasyonu gibi Alevi örgütlenmeleri bu konuda farklı yorumlar getirmekteler. Tarihi bakımdan,  Alevilik 13 ile 16. yüzyılda Anadolu’da oluşan bir öğretidir. Alevilerin tarihi hep isyanlarla geçmiştir. Mustafa Kemal’in  Alevilere göre Hacı Bektaşi Veli’nin kendisidir. O Aleviler için bir kurtarıcı, bir Mehdi’dir. Onun için Aleviler, Kemalizimi koruyor ve savunuyorlar. 1990’dan sonra sol düşüncenin zayıflamasıyla birlikte, Aleviler inancına yönelmişlerdir.”

Oturuma katılan Hıristiyan temsilciler Papa’nın Türkiye ziyaretine umutlu baktıklarını belirtirler. Türkiye’de yaşayan Hıristiyanlar, Türkiye Cumhuriyeti devlet kademesinden Papa’ya baskı yapıldığını iddia eden düşünceler açıklarlar. Türkiye’yi ziyaret edecek olan Papa’nın ilk durağı İstanbul Patrikhane’sinin ardınan Antalya, oradan da Ankara’ya gidecegi katılımcılar tarafından dile getirilir. Papa’nın düzenleyeceği etkinliklerin ise  Türkiye’deki kiliselerde yapılamayacağını da iddia ederler. Papa’nın sadece Ankara’da İtalyan Konsolosluğuna ait bir kilisede tören düzenleyeceği ve bu törene sadece seçilen Hıristiyanların katılacağını sempozyum süresince dile getirilir. Sempozyum içinde İtalyan Konsolosluğu’na yakın bir kaynağa atıfta bulunarak, törenlere ancak izin belgesiyle katılmanın mümkün olacağını açıklar. Türkiye’de çeşitli bölgelerde dağınık halde yaşayan Hıristiyanların Ankara’ya gelemeyeceklerinin de düşünüldüğü belirtilir. 

Gene sempozyum sırasında Papa’ya Almanya ziyareti sırasında,  Baverya bölgesinde ve Avusturya’dan “Aleviliğin dış kabuğu İslam’la kaplıdır” dosyasının ulaştırıldığı dile getirilir.  Dosya’nın  Aleviler bölümünde Aleviler için “İslam onlar için bir palto, bir kaplamadır” düşüncesi vurgulanmaktadır. Aleviler için İslamın bir palto anlamına geldiğini, yani dışı İslam paltosu, içi ise başka değerlerle dolu olduğunu iddia eden kilise çevresi,  Papa’nın çantasına Alevilerle ilgili gerçekten birşeyler koydular mı görecegiz. Türkiye toplumunun çoğunluğunu karşısına almış ve ülkenin geneline hiç de dost olmayan Papa’nın Alevilere de dost olması beklenilemez.


 

1597120cookie-checkAVUSTURYA’DAN… Alevilik Sempozyumu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.