Avusturya seçmeni siyasi partilere duyduğu güvensizlikten ve artan krizin etkisiyle biriken sorunlarına çare olamayan klasik partilerin yerine, oy verebilecekleri parti arayışında.
Bu durum ülke gündeminin ilk konuları arasında yer alıyor. Çünkü milletvekillerinden, bakanlara, hatta parti görevlileri hakkında, görevi kötüye kullanma, suistimal, rüşvet gibi gerekçelerle süren onlarca davalar olduğu gibi yeni davalar da açılmak üzere.
Avusturyalılar arasında partilerin sabit seçmen dilimi alt düzeyde. Tepki oylarının yüzdesi her seçimde belirleyici oluyor. Geçmişte aşırı sağcı parti protesto oyları için çekim merkeziydi. Ancak onlarda siyasi kirliliğe çabuk bulaşıp, kirli ilişkileri diğerlerinden katmer katmer fazla olduğu ortaya çıkınca, seçmenlerde yeni tepki merkezleri ni aramaya koyuldu. Günümüzde de tepki oylarının adresinin Avusturya Komünist Partisi (KPÖ) bile olması mümkün gibi görünüyor. Geçen ay yapılan yerel seçimlerde sanayi kenti Graz’da KPÖ’nün yüzde 20 oy alması onları şaşırttı ve rahatsız etti. Bu duruma rahatsız olanların en başında sanayiciler geliyor…
Frank Stronach, Avusturyanın en zenginlerinden, sanayici. Dar gelirliden oy almak için yola çıkan sanayici Stronach’ın işletmelerinde sendikal çalışma yapmak istenildiğinde “Sendika ve işyeri temsilcisine ne gerek var, güvenilir insanlar tespit eder, onlarla çalışırım” demiş ve sendikal çalışmalara geçit vermemişti. Bu mazisine rağmen hoşnutsuz seçmenin adresi olmak ve dar gelirlilerin haklarını savunmak için yola çıktı. Birkaç milletvekili de transfer ederek kısa sürede parlemontoda grub bile oluşturdu.
Stronach ortaya çıktığı günden beri, seçime kendi adına oluşturduğu ekibin oluşturulma sürecinden, parlamentoda kurduğu “Stronah Ekibi” ve gazetelere verdiği açıklamalarından dolayı kendinden bahsettirmeye başladı. Yazılı basın Stronach hakkında sayfalar dolusu yazılar, haberler yapmakta. Açıklamaları hemen tepki çekmeye başladı. Kendisine çanak soru sormayan gazetecileri beğenmemeye ve azarlamaya başladı.
Ünü kısa sürede ülke sınırlarını aştı. İtalya’ya gitti. Devlet televizyonu Rai, onunla söyleşi yaptı. Söyleşi de İtalyan eski başbakanı Berlesconi’ye benzemesi hatırlatılarak, medya konusu soruldu. Yanıtı şöyle oldu.“Çok paraya gereksinim var, halka inebilmem için kendime medya satın almam gerekir” . Bu sözler Avusturya basınında manşetlere taşındı, tepkiler büyüdü. Basın danışmanı, her popülist politikacının başvurduğu metoda sarılarak, “öyle denildi ancak yanlış anlaşıldı, o aslında reklam satın anılmasını kastetmişti” düzeltmesini yapmaya çalışsa da, buna inanan pek çıkmadı.
Basın danışmanının bu reklam satın alma sözleri onaylanmak istenircesine Avusturya medyasında “Stronach Ekibi”ne ait reklamlar dikkat çekmeye başladı. “İşçilere adil dağıtım” başlığı altında verilen ilanlarda işçi dostu görünüm vermeye başlandı. Dört cümlecik ilanda işçilerin çalışmış oldukları işletmelerde adil bir şekilde kardan faydalanması, onları daha çalışkan olmaya özendireceğini, bunun ise uluslar arası rekabette güç anlamına geleceğini, daha çok iş sahası ve dahası daha yüksek yaşam standardı anlamına geleceği gibi dar gelirliyi basit sözcüklerle avlama taktiği dikkat çekiyor. Üstelik işletmelerinin kazancını bu güne kadar işçilerine adil bir şekilde pay etmesini engelleyen varmış gibi “İşçilerin çalışmış oldukları işletmelerin karından faydalanmaları ahlaki bir haktır” vurgusuyla çalışanlardan yana gözükmeye çalışıyor. Reklamların masrafı da ilginç. Çünkü Stronach, partisine iki milyon Avro bağışta bulunuyor böylece masraflar bu bağışlardan karşılıyor. Avusturya partiler yasasına göre beş bin Avro’nun üzerinde yapılan bağışlar açıklanması gerekmektedir.
Manzara böyle. Rüşvette dünyada 25. sıradan 16. sıraya yükselmenin rahatsızlığını yaşayan Avusturyalı, kılavuzu Berlusconi olan yeni politikacıya oylarıyla destek olmasının yağmurdan kaçarken doluya tutulmak mı olduğunu yakında yaşayacak.
