Başkent Bakü’deki Hatai ilçesinde Hocalı şehitlerinin anısına dikilen “Bir Gecenin Faciası” anıtı önünde düzenlenen törene, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev başta olmak üzere bakanlar, üst düzey yetkililer ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Aliyev, anıta çelenk koyup saygı duruşunda bulunurken, törene katılan yabancı misyon temsilcileri de şehitlerin anısına çiçekler bırakarak dua etti.
Daha sonra halk, gruplar halinde bölgeye gelerek anıtı ziyaret etti ve ağıtlar yaktı. Azerbaycan Milli Meclisi de bugün Hocalı katliamı konulu özel gündemle toplanıyor.
Bakü’deki yabancı misyon ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de izleyeceği oturumun, bir karar ve bildirinin kabulüyle yarın sona ermesi öngörülüyor.
Hocalı katliamıyla ilgili olarak ülke genelinde çok sayıda toplantı, konferans, sergi gibi etkinlikler düzenlenirken, dünya kamuoyunun Hocalı gerçekleri konusunda yeterince aydınlatılmadığı, bunun için resmi kurum ve kuruluşların yanı sıra diaspora kuruluşları ve vatandaşların faaliyetinin büyük önem taşıdığı vurgulandı.
HOCALI KATLİAMI
Türk dünyası ve Azerbaycan tarihine kara bir gün olarak geçen Hocalı katliamı, bundan 15 yıl önce 26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından Hocalı kentinde yapıldı.
Azerbaycan kaynaklarına göre, dağılan SSCB’nin bölgede yerleşen 366’ncı Alayından da tam destek alan Ermeniler, Karabağ bölgesinde 7 bin kişilik nüfusa sahip ve coğrafi konumu itibariyle bölge için stratejik öneme sahip Hocalı’nın giriş ve çıkış yollarını kapatıp 25 Şubat gecesi katliam için harekete geçti. Ermeniler, Azeri Türklerini sivil, eli silahsız, çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapmadan vahşice katletti.
Resmi verilere göre, tarihte benzeri olmayan bu vahşi katliamda 613 kişi hunharca katledildi. Katledilenler arasında 83 çocuk, 106 kadın da bulunurken, kurbanlarını bazılarının acımasız işkencelerle öldürüldüğü daha sonra ortaya çıktı.
Kanlı gecede 1275 kişi Ermeniler tarafından esir alınırken, kuşatma döneminde 4 bine kadar düşen kent nüfusunun geri kalanının bir bölümü yaralı olarak ve tesadüflerin yardımıyla kurtulabildi.
Katliamdan kurtulabilenlerin anlattıklarıyla şehit edilenlerin naaşları üzerinde daha sonra yapılan incelemeler sonucu, sivil halkın bir bölümünün tam bir vahşetle kafa derilerinin yüzüldüğü, gözlerinin oyulduğu, organlarının kesildiği veya koparıldığı belirlendi.
Ermenilerin kanlı gecede hayata geçirdikleri vahşet uygulamaları arasında hamile kadınların karnının deşilmesi, insanların diri diri yakılması, canlı canlı toprağa gömülmesi de yer alırken, bu uygulamalardan küçük yaştaki çocukların da kurtulamadığı tespit edildi.
