Babacan, “Türkiye ve Hindistan: Zengin Geçmiş, Parlak Gelecek” başlıklı konuşmasında, 30 yıl aradan sonra Hindistan’ı ziyaret eden ilk Türk dışişleri bakanı olmaktan gurur duyduğunu belirtti ve bu ziyaretinin iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası olması temennisinde bulundu.
Türkiye ile Hindistan’ın tarihi ve kültürel açılardan çok sayıda ortak noktası bulunduğuna dikkati çeken Babacan, iki halk arasında ilk temasların eski çağlara kadar uzandığını hatırlattı. Babacan, Osmanlı Türklerinin geçmişte Baharat Yolunun batı bölümünü kontrol altında tuttuğunu, bunun iki halk arasında kültürel etkileşimi artırdığını ifade etti.
Yakın tarihe bakıldığında ise Kemal Atatürk liderliğindeki Milli Mücadele döneminin iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığını belirten Babacan, bu çerçevede bu kıtadan Türkiye’ye yapılan manevi ve maddi desteği hala minnetle hatırladıklarını kaydetti.
Kurtuluş Savaşı döneminde kaydedilen askeri ve siyasi zaferlerin Mahatma Gandi’nin emperyalist güçlere karşı sürdürdüğü harekette etkisi bulunduğunu ifade eden Babacan, Gandi’nin kızına yazdığı mektupta buna değindiğini anımsattı.
Babacan, Türkiye ile Hindistan’ın bu tarihsel mirasa dayanarak bugün de demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü, hoşgörü ve çoğulculuk gibi değerleri paylaştığını, Türkiye’nin bölgesel ve küresel politikada gelecekte oynayacağı rolü değerlendirirken, bölgesinde ve dünyada giderek yükselen Hindistan ile bazı paralellikler kurduğunu kaydetti. İki ülkenin gelecekte paylaşabilecekleri çok fazla şey olduğuna işaret eden Babacan, Hindistan’ın son dönemde kaydettiği ilerleme ve sosyal gelişimi takdirle izlediklerini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Babacan, iki ülkenin de hızlı büyüyen ekonomilere sahip olduğuna dikkati çekerek, Türkiye ile Hindistan’ın bazı sektörlerdeki teknolojik avantajlarının daha yoğun bir ekonomik işbirliğine ön ayak olabileceğini kaydetti.
İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin hukuki alt yapısının neredeyse tamamlanmak üzere olduğunu belirten Babacan, Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik verilerine ilişkin bilgi verdi. Babacan, Türkiye’nin Gümrük Birliğine girmesinin ardından ekonomik açıdan daha da geliştiğini, Gümrük Birliğinin Hindistan ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi için başka bir fırsat oluşturduğunu kaydetti.
Babacan, Türkiye ile Hindistan’ın enerji, inşaat, demir ve çelik, turizm, tarım ve bilişim teknolojileri gibi pek çok alanda daha etkin bir şekilde işbirliği yapabileceğini, bu bağlamda Hindistan hükümetiyle çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan, bu çerçevede Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz hattı gibi enerji alanındaki önemli projelerle, Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle enerji alanında işbirliğine değindi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in gelecek ay kalabalık bir heyetle Hindistan’a geleceğini bildiren Babacan, Türk hükümetinin Hindistan ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalama isteğini yineleyerek, bunun ikili ticaret hacmini artıracağını ve uzun vadede Türkiye’nin aleyhine olan ticaret hacmindeki dengesizliği gidereceğini kaydetti.
Türkiye ile Hindistan’ın coğrafi olarak birbirinden uzak olmasına rağmen, pek çok değeri paylaştığını ve iki halk arasında pek çok benzerlik bulunduğunu ifade eden Babacan, konuşmasını “Çak de Hindistan, Türkiye” (Haydi Hindistan ve Türkiye) sözleriyle bitirdi.
