”Bir yil yagan yagmurlar kadar siir yazdim” diyen, Nazim Hikmet RAN, yürek dolusu siirleriyle ve destansi hayatiyla, süphesiz ki hep yüreklerimizde ve siirlerimizde yasayacaktir. 1947 yilinda yazdigi siirinde diyor ki, ”Dünyanin en tuhaf mahlukusun yani, hani su derya içre olup deryayi bilmeyen baliktan da tuhaf.”
Insanlar mi tuhaf, baliklar mi tuhaf bilemiyorum, baliklarin insan hayatindaki önemini biliyorum.
”Denizlerimizde balik tükenmesin” feryatlarini duyariz, balik türleri tükenmesin diye yapilan konusmalari da duyariz. Baliklar, sair ve yazarlara ilham vermeye devam ediyor, yüreklerini siir denizine döküyorlar…Hüsrev HATEMI, KEDER DENIZI adli siirinde diyor ki, ”Yürekler vardir, gam denizi derinlerinde Mürekkep baliklaridir ki, onlara sitem eristiginde, deniz içine aglarlar, laciverd ve dilsiz.” Halim Sefik GÜZELSON, BALIK AGZI adli siirinde diyor ki,”Dolaninca aga çok geçmeden küserim, bir çocuk bile çeker sandala beni, bu kadar agir olmasam, deniz kizi girmis düsünceme ben iflah olmam.” Cüneyt ARKIN 1964 basinda yazdigi siirinde diyor ki, ”Mor saçlariyla gelir balik, elden düsme denizlerden, yanik ve kizgin birakilmis agzi.” Aziz NESIN, BÜYÜKLER IÇIN MASALLAR Kitabinda diyor ki, ”Gelelim baliklarin öyküsüne, Camgöz baligii bilir misiniz? Köpekbaligindan biraz küçük bir deniz canavari, Sardalya baliklarina bayilirmis.” Binlerce türkü derleyip de ancak birkaç yüzünü söyleyebilmis olan Hocam ve isim babam Ruhi SU, sanatta kirkinci yilinda kaydettigi onuncu uzunçalarina, ÇOCUKLAR, GÖÇLER, BALIKLAR ismini vermisti. Ruhi SU Hocam, ”Gelenekler bile yasayanla zenginlesir” derdi, ”Sanat bir ayiklama isidir”, derdi,”Yaptigimiz is, hem halkin özlemlerini gerçeklestirmeli, hem de halkin özlemlerini gelistirmeli” derdi.
Baliklar sanatçilara ilham verirler, acaba baliklarin da özlemleri hayalleri var midir? Balik burcunda doganlar için neden çok hayalci ve sulu gözlü derler? Hayaller gerçege dönüsmese hiçbir ilerleme olmazdi, ilkin hayal ediliyor, sonra gerçeklestiriliyor. Baliklar gerçek, Deniz kizi hayal mi? Van gölü gerçek, Van gölü canavari hayal mi? Insan gerçek, siir hayal mi? Insanlarin hayalleri gerçek oluyor, olmuyor, oluyor, olmuyor…diye bir beyaz papatya fali baksak, bence, ”hayaller gerçek oluyor sonucunu” siirsel bir sekilde göürüz. Baliklarin hayalleri var mi, hayalleri gerçek oluyor mu, bilemiyorum. Bir balik burcu kadini olarak, 12 Temmuz 2011 de TV de Haberlerde seyrettim ve gördüm ki, duyduguma göre bir balik burcu erkegi olan Basbakanimiz Sayin Recep Tayyip ERDOGAN Beyefendi diyordu ki, ”Ziya GÖKALP’ den okudugum bu siir yüzünden , ben 10 ay yedim.” diyordu ve bir kez daha siirden korkulmamasi gerektigini belirtircesine siiri bir kez daha okuyordu ve alkislaniyordu. Siirleri yüzünden yillarca sürgünlerde kalmis olan yeryüzündeki insanlarin siir dolu yürekleri, destansi hayatlari geliyordu aklima, buna yürek dayanmiyordu. Sanattan ve siirden hiç zarar gelmemis ki insanlara…
Sanirim her insanin en az üç tane büyük hayali vardir hayatinda, istedigi siiri okumak, is hayatinda yükselmek ve yüregindeki sevdigiyle mutlu olmak gibi…bu büyük hayaller gerçek olursa, insan daha ne hayal edebilir ki, benim hayalim düsünemiyor bile…su kisacik üç nefeslik ömür içinde, Allah herkese hayallerini gerçek etmeyi nasip etsin…
Yine çok sevdigim ve misralarda var olan bestesini söyledigim bir Hüsrev HATEMI siirini hatirlatmak istiyorum siirseverlere…” Gündüz sende dinlenen hayalin, Yol ve gece korkusu bilmeden, Bana gelir geceleyin, Bu böyle sürecek senden habersiz, Hayalin hafifçe gülümser gider, Bana tek söz etmeden, Sadece gülümser, döner ve gider, Hayalin hep olaganüstü güzel, Seni ilk tanidigim yastadir, Ne yagmurda islandigi görülmüs, Ne de karda beyazla örtülüdür, Hayalin ben yasadikça, Gözlerime ugrayip duracak, Günlerimin sona erdigi gece, Hayalin beni bulamayacak…”
Bu siiri okuduktan sonra sarki olarak, küçümencik sesimle terennüm etmeye baslamistim, yetmedi bir de kocaman ilham verdi küçümencik bir siir yazdirdi bana, siirim diyor ki, ”Yürümekle yol biter mi? Bekledikçe yar gelir mi? Sudan hayaller bunlar…Hayaller de kirilir, kalpler misal…Yerlere dökülür, ellerinden gider, gözlerinden silinir, ulasilmaz olur, dagbasinin dumani misali…Hayaller su’dur, akar. Gerçege susamistir. Hayaller susar gibi konusur, heykeller gibi..Topraktan, kayadan, buzdan, kardandir, gözyasindandir hayaller, yagmur misali…Yol bitmez gitmedikçe,gidemedikçe…Yar gelmez, gelmeyince, gelemeyince…Dertler dökülmez, söylemeyince, söyleyemeyince…” söyletilmeyince demeye de dilim varmiyor ki hayallerimiz yikilmasin diye…SUDAN HAYALLER ismini verdim siirime…
Bu hayatta herkesin hayalleri ve gerçekleri vardir. Baliklarin hayalleri var midir, yok mudur bilmiyorum, Balikadamlarin hayalleri vardir muhakkak, denizin dibine daldiklari zaman ne düsünürler, deniz-kizini görmeyi de hayal ediyor olabilirler, mürekkep baliklari gibi deniz içine agliyor olabilirler, hatta gözyasinin ve deniz suyunun tuzlu olmasi, gözyasiyla denizin karismasindan olabilir, Hazreti MUSA dönemindeki denizleri hayal etmemek de mümkün degil, Yunus baligi ile yasanan mucizeleri düsünmemek mümkün degil, bir kaç film bile çekildi, denizler, baliklar, göçler, insanlar, hayaller hatirlatir birbirlerini…
Sanirim, bir balikadam, ilkin denizin dibinden tekrar yeryüzüne çikip bir nefes almayi hayal eder…aslolan yasamaktir çünkü…
Benim de bu hayatta kendim gibi küçümencik hayallerim vardir, ( mazide Milliyet gazetesinde, Haslet SOYÖZ, düsünen ve konusan bir KÜÇÜMEN çizerdi), insan ömründen bir saatini yürekten ayirarak dinleyen olursa söyleyebilirim elbette, fakat ne lüzumu var, herkesin çok isi vardir, bana zamani yoktur, hayallerim de gerçeklerim gibi bende kalsin, nasil olsa sudan hayaller bunlar, her deniz farklidir, her balik farklidir, akvaryum daha farklidir, Altan ERBULAK’in MAVININ IÇINDEKI MAVI siirinde söyledigi gibi,”Her mavi baska bir mavidir ister istemez , ve akvaryumlari denizlerden bu mavi ayirir”… gerçek budur…bir balik burcu kadini olarak bunu biliyorum.
