SEDAT YILDIRIM SARICI / LONDRA – Bilgisayar Mühendisi Mutlu Sancaktutar, yaklaşık 95 kilometrelik dört günlük yürüyüşünün ardından 3 Mayıs Çarşamba günü Londra’da oy verme hakkını kullandı.
8 yıldır İngiltere’de bulunan Mutlu Sancaktutar, 30 Nisan Pazar günü yaşadığı Milton Keynes şehrinden Londra’ya yürüyerek başta İngiltere olmak üzere bu seçimlerde oy kullanma hakkına sahip herkese seçime tam katılım çağrısında bulundu.
Dört günlük yolculuğu esnasında yürüyüş güzergahında bulunup Türkçe konuşan topluma hizmet sunan bazı toplum merkezlerine de uğrayarak insani dayanışma ve demokratik amaç paylaşımını da önceleyen Sancaktutar, toplamda yaklaşık 95 kilometre mesafe kat etmiş oldu.
Sancaktutar, yol esnasında çektiği fotoğraflarla birlikte video mesajlarıyla dikkatleri oy vermeye yöneltmesi ardından, sosyal medyada aldığı geri dönüşlerine göre oy vermede kararsız tanıdık-tanımadık birçok yurttaşın oy vermeye katıldığını belirtiyor.
Ortaokulu İmam Hatip’te tamamlaması sonrası Fen Lisesi’ne devam eden Sancaktutar, Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nda lisans, Fatih Üniversitesi – İşletme Yönetimi MBA, yüksek lisans, Maltepe Üniversitesi-Sosyoloji Bölümü yüksek lisans eğitimleriyle üç üniversite mezunu.
Türkiye’de yazılım mühendisi ve yönetici olarak 15 yıl çalıştıktan sonra 2015’te Ankara Anlaşması ile İngiltere’ye gelerek yazılım mühendisi, teknik danışman ve yönetici olarak çalışmış. Son yıllarda ünlü bir markanın tüm Birleşik Krallık’taki tedarik zinciri ve lojistik sistemlerinden sorumlu mühendislik baş yöneticisi olarak global bir danışmanlık firmasında çalışıyor.
Ortaokul sonrası Kur’an-ı Kerim Arapçasını ilerletmiş ve ayrıca dini konuları, Türkçe Meal, Tefsir ve Siyer kaynaklarından birinci el bilgilerle öğrenmiş. Kendisini “Neye inandığını bilen, Yüce Yaratan’ı seven ve ona ciddiyetle saygı duyan, Hz Muhammed ve Kur’an’ın buyruklarına tam iman etmiş samimi bir Müslümanım.” diye tanımlayan Sancaktutar, sözde dindar bir iktidar eliyle tüm dini değerlerin içinin boşaltılması karşısında tarifsiz üzüntü duyduğunu söylüyor.
“Bu ülkede cumhuriyetin ve dinin aynı anda elden gitmek üzere olduğu bu denli olumsuz başka bir dönem olmamıştır. Zulüm, işkence, yolsuzluk, gasp, uyuşturucu ticareti, ayrımcılık, bölücülük, ırkçılık, işinde ehliyetsizlik, kabalık ve daha nice olumsuzluğun, bu kadar göstere göstere, bu kadar pervasızca, bu kadar utanmadan arlanmadan işlenebildiği, bu denli karanlık başka bir dönem bence olmamıştır.”


