Berber çırağının başına gelenler

Haber, gazeteler de yer aldığından bu yana, ilgili (!) ve yetkililerden (!) ne açıklama gelecek diye merakla bekledim ve bu güne kadar, olay ile ilgili bir açıklama, ne yazık ki göremedim. Olayın yalanlandığına ilişkin bir haber de göremedim.

Bize bir insanlık dersi vemesi gereken, yüzümüze tokat gibi inen olayı hatırlayalım. Çocuğun yaşı 11 ve bir berber dükkanın da, çırak olarak çalışıyor. Ne oluyorsa, ustası yani berber dükkanını çalıştıran sahibi esnaf, bu çocuğu dövüyor. Çocuk da, bu olay nedeni ile ertesi sabah işe gitmiyor.

Sabah çocuğun işe gelmediğini gören ustası, 11 yaşında ki çocuğun evine gidip, onu alıyor. Boynundan iple bağlıyor. İpin bir ucu ise motorsikletine binen ustasının elinde, çekilerek, motorsikletin arkasından, boğazı ipe bağlanmış 11 yaşında ki çocuk, koşarak bir şehir turu yapıp, berber dükkanına getiriliyor.

Boynu ipe bağlı, motorsiklet arkasından çekilerek işe getirilen, 11 yaşında ki bir çocuk. Ve bu olay, 2014 Türkiyesi’n de, Ege de bir sahil kasabasında gerçekleşiyor.

Ben de, o yaşlarda berber çıraklığı yaptım. Berber çıraklığının ne olduğunu, gayet iyi bilirim. Ustam, rahmetli Berber İbrahim, kalfam da Yusuf abim halen sağ, emekliliğini yaşıyor. Çırak olarak görevim, müşterilere çay kahve söylemek, traşdan sonra yerleri süpürmek, traş olunurken de sessiz devamlı ustanın elini izlemek. Öğlenleri işyerinde kalfanın yaptığı, ekseriyetle menemeni hep birlikte yemek, küçük bahşiş ve de ustanın vereceği harçlık da, ödülüm olurdu.

Berber dükkanı, muhabbet mekanıydı, adeta bir forum gerçekleşirdi o zamanlar. Sohbet, siyasi, dini, mahsulün nasıl olduğu, kimin ölüp, hasta olduğu, düğünler, yeni dünyaya gelenler ve yerel dedikodular. Berber dükkanının gündeminden hiç eksik olmazdı. Benim için, yaşım sürecin de okulda öğrenemediğim, duymadığım konular da bilgilenme merkeziydi. O dönem, 60’lı yıllara geliyoruz. Televizyon daha yok, sadece radyodan ajans dinlenirdi.

Şİmdi, 2014 Türkiyesin de, berber çırağının başına gelenleri görünce, biz kölelik düzenini hakim olduğu, insanların alınıp satıldığı bir dönememe döndük diye, düşünmekten kendimi alamıyorum.

Kalkınma Bakanımız, yaptığı bir açıklama da, çocuk işçiliğinde ki artışa neden, nufüs artışı olduğunu buyurmuş. 2014 Türkiyesi’n de kalkınarak nereye geldiğmizi düşünürken, 11 yaşında boynuna ip bağlı, sokak da dolaştırılan bu çocuk aklıma geliyor nedense.

Şİmdi, yetişkinler olarak bu olayın, çocuk üzerin de bıraktığı olumsuzlukları düşünebiliyormuyuz. Bu olay çocuk üzerin de bir travma yaratmaz mı? Psikolojik olumsuzluklar, çocuğun tüm yaşam sürecini etklemez mi? Psikologlar ne düşünür ne önerir bilemiyorum.

Olay, küçük sahil kasabasın da herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Çocuk o şekilde sokak da götürülürken, görenlerden hiç mi bir tepki gelmemiştir. Uyaran, karşı çıkan, “ne yapıyorsun sen” diyen, olmamışmıdır acaba. Bu denli sessiz, tepkisiz ve sadece seyreden, sinmiş bir toplum haline mi geliyoruz. Bunun sosyolojik bir açıklaması olmalı.

Bu olay, acaba emniyete intikal etmişmidir? Emniyetten en azından usta çağrılıp bir ifadesi alınmışmıdır? Çocuk hakları sözleşmesi var, onayladığımız bu konularda ki, ILO sözleşmeleri var. Bu sözleşmelere aykırı bu durum karşısında ne yapılmışdır? Adli bir soruşturma açılmışmıdır?

Çocuğun annesi babası ailesi, bu olay karşısın da nasıl bir değerlendirme ya da tepki göstermişdir? Yargıya, konuyu intikal ettirmişlermidir? Ya da sessiz kalıp, kabullenip susmuşlarmıdır? Hiç bir şey olmamış gibi.

Eğitim kurumları, bu çocuğun okul da olması lazım, bu yaşın da neden okul da değil, ya da yapılan bu işem, neyin nesidir diye, hiç değilse eğitim yaşın nedeniyle, ilgilenilmiş soruşturulmuş, ya da bir araştırma yapmışmıdır?

Bu soruları daha da arttırabiliriz. Yanıtsız kalabilir. Ancak, bu olayın çocuk üzerin de yarattığı travmayı, içimize sindirebiliyormuyuz?

Bazı yetkililerden açıklama beklemek, bir tavır alınmasını sağlamak, tepki vermek ve bu durumun olumsuz etkilerini gidermeye yönelik sormak, bir yurttaş olarak, hakımız değil mi? Sadece seyredersek, bu tür olaylarla daha çok karşılaşmazmıyız ?

O kentin, Belediye Başkanı ne yapmıştır? Nasıl bir tavır almıştır ? Bir açıklama yapmışmı dır?

O kentin Kaymakamı, kentin bağlı olduğu ilin Valisi, bu konuda bir değerlendirme yapıp, harekete geçip, bir önlem almış, bir yaptırıma yönelmişmidir? Bu konuda bir açıklama var mı ?

O kentte ki, esnaf ve sanatkarlar ile ilgili, demek, oda ya da başka ad ve ünvan da ki, kuruluşların yetkililerinin, bir değerlendirme ve açıklamaları varmıdır?

Eğitim açısından, Milli Eğitim Bakanımız bu olayı acaba nasıl değerlendirmektedir ?

Çalışma ilişkileri bakımından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, bu konu da ne yapmıştır, bu olay ile ilgili bir inceleme ya da denetim, başlatmış veya bir açıklama gereği duymuşmudur ?

Bakanlığa yeni gelen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, kadın duyarlılığı ve bir öğretim üyesi olarak da, bu konuyu nasıl değerlendirmektedir ?

Bu olaydan sonra, 11 yaşında ki çocuğa nasıl bir yardım ve destek yapılmıştır.

Berber dükkanı orada duruyor.

Peki orada, BAŞKA KİMSE VAR MI?
_______________

Ankara. 4 Şubat 2014. Salı. [email protected]

1559560cookie-checkBerber çırağının başına gelenler

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.