Biraz idrak…

Demokrasiye giden yolun köşe taşları oldukça meşakkatle döşenecek.

Bu belli.

Önemli olan yola veya yollara kan düşmemesi…

Kimsenin burnunun kanamaması çok ama çok önemli.

AKP iktidarı bir yıl sonra seçim sandığına gidileceğini bile bile gecikmiş bir anayasa hamlesini süratle devreye soktu.

Askeri anayasanın en önemli maddeleri, özgürlükleri kısıtlayan, hukukun üstünlüğü kavramının üstüne örten, yargı bağımsızlığını engelleyen hükümler şimdi giyotin altında.

Bu durumda muhalefet ne yapıyor?

Geçici maddeler dahil tümünü karşı çıkıyor.

İktidarı “her şeyi kendine yontmakla” suçluyor.

Yargıyı kendine bağlamaya çalıştığını iddia ediyor.

Düne kadar karşı çıktığı YÖK yasasını, bu kez tersine davranıp savunmak zorunda kalıyor.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yeni hale getirilmesine direniyor ve “İktidar her şeyi tamamladı, sadece yargı kalmıştı, şimdi onu kendisine bağlıyor” iddiasının arkasına geçmiş salvo ateşin sürdürüyor.

Düne kadar karşı çıktığı Anayasa Mahkemesini savunur hale geliyor.

Sosyal içerikli bir çok maddeyi elinin tersiyle itiyor.

Anası-danası, küçüğü- büyüğü ile muhalefet partilerinin iddiası çok açık ve net:

“İktidar geleceğini garanti altına almak için Anayasayı tarumar ediyor. Her kurum ve kuruluşu kendisine bağlayarak sivil vesayeti hayata geçirmeye çalışıyor.”

Bu e demek?

AKP bir yıl sonra üçüncü defa iktidara gelecek demek.

Yani, AKP tekrar iktidar olacak, bizler muhalefette kalacağız.

Peki ama demezler mi adama:

Geride bıraktığın sekiz yıl boyunca hiç olmazsa koalisyon kurulması için partini seçimlere neden hazırlamadın.

Bir muhalefet partisinin, hele ana muhalefet partisinin hedefi ne olmalı?

Tek başına iktidar olmalı.

Vazgeçtik tek başına iktidar olmasından.

Cumhuriyet ilanından bu yana tek başına iktidara zaten gelememiş.

Bari koalisyon ortağı ol.

Koalisyon ortağı ol ki, bu iktidarın önünü kesebilesin.

Gelelim Anayasa değişikliğinin bir başka boyutuna.

Bu askeri anayasaya madem herkes karşı.

Yapılacak değişiklikler gerektiğinde halkoyu, yani referandumla kabul edilsin veya reddedilsin diye bır alternatif yol da gündeme getirilmiş durumda.

Ama ona da karşı çıkılıyor.

Çünkü ana muhalefet partisi CHP’nin de, kuyruğuna zaman zaman takılan MHP’nin de geleceğe yönelik zerre umutları yok.

İktidara gelmekten vazgeçmişler.

Maçı baştan kaybedeceklerini kabulleniyorlar.

Ya maçtan önce hakemi dövecekler .

Ya da maç başladıktan sonra tribünlerden sahaya inecekler.

Demokrasiye giden yola döşenmesi planlanan köşe taşları zor bir dönemeçte..

Yararı olacak her köşe taşına razıyız.

Yeter ki yola son anda mayın döşenmesin.

1627370cookie-checkBiraz idrak…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.