Bize bir Neyzen gerek

Tek kişilik tiyatro oyunlarına tereddüt içinde giderim gitmesine de, son yıllarda izlediğim bu tür oyunlar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı.

Kıbrıs’ımızın emektar tiyatrocusu Yaşar Ersoy’un muhteşem “Rumca küstüm, Türkçe Kırıldım”, Genco Erkal’ın unutulmaz “Yaşamaya Dair” oyunları Londra’da izlediğim ve bende çok derin izler bırakan oyunlar arasında idi. 

12 Mayıs akşamı, Türkçe Konuşanlar Tiyatro Festivali kapsamında Uğur Yücel’in oynadığı tek kişilik “Hiç” oyunu yukarıda bahsettiğim olağanüstü oyunlar arasında yerini almış oldu.

Uğur Yücel beyaz perdeden, tiyatrodan, televizyon dizilerinden çok iyi tanıdığımız bir sanatçı. Türkiye’nin en iyileri arasında olan bir değer. “Hiç”, Neyzen Tevfik’in yaşamını canlandıran bir oyun. Neyzen ve “Hiç” oyunu tanıtımı için organizatörlerden sevgili Saray Karakuş’un sosyal medya hesabında şunlar yazılıyor:

Kimine göre aklın sınırlarını zorlamış bir deli, kimine göre meyhanede bir veli, serseri ruhundan üflediği ‘ney’i, içmeden duramadığı ‘mey’i ile, iç yolunda bir melami, hiç yolunda bir derbeder.. O, ‘Hiç’liğin Kralı: Neyzen Tevfik…

Elinde ney, dilinde taştan kelimelerle; haksızlığa, yobazlığa, zulme başkaldıran, toplum kurallarını hiçe sayan, başına buyruk, sınır tanımaz şair, müzisyen, hiciv ustası Neyzen Tevfik’in, Bektaşi tekkesinden akıl hastanesine uzanan hiçlik yolculuğu bu…”.

Uğur Yücel’in yıllar sonra sahnelere dönmüş bir hali yoktu. Üstad “Hiç” oyununu 1.30 saat süreyle kusursuz bir şekilde sahnede sergileyerek biz izleyicileri mestetti.

Yücel sahneye girerkenden ilk sarfettiği sözler birkaç izleyicinin şok sesleri çıkarmasına neden oldu. Esasında sanatçının sözlerinden çok bu izleyicilerin şok çığlıkları şaşırttı beni! Neyzen hakkında bir oyuna geleceksin ve Neyzen ağzından söylenen sözlerden şok olacaksın! Akla “perhiz ve lahana turşusu” içeren deyim gelir!

Hayat, çatlak bardaktaki suya benzer… / İçsen de tükenir, içmesen de; / Bu yüzden hayattan tat almaya bak…/ Çünkü yaşasan da bitecek…/ Yaşamasan da…

Neyzen’i küfür içermeyen şiirlerinden bir bölüm. Oyun esnasında öğrendiklerim ve daha önceden araştırdığım yaşam hikayesi hiç de şiirinde belirttiği felsefe ile örtüşmüyor aslında. Yozlaşmışlığa, adaletsizliğe karşı başkaldırışının bedeli onun için çok ağır oldu. Yaşamının büyük kısmı sefalet içinde geçti. 

Daha çok küçük yaşlarda duyduğu ney sesinden çok etkilenen Tevfik Kolaylı, babasının teşviki ile becerisini geliştirerek neyzen olur, esas isminden çok Neyzen olarak bilinmeye başlar. 

Ney en çok sevdiğim müzik aletleri arasında ilk sıralarda gelir. Hüzünlü ney müziğinin eşlik ettiği muhteşem oyun esnasında kah hüzünlenerek, kah gülerek bu olağanüstü dahinin yaşamı üzerine kişisel olarak bilmediğim çok şeyler öğrendim. Örneğin Nazım Hikmet’in önerisiyle şairin senaryosunu yazdığı birkaç filmde oynadığını, Kahire’ye Kıbrıs üzerinden gittiğini, v.s. Kıbrıs’ta kaldığı zamanı araştırmak çok ilginç olacak.

Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi, / Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi? / İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi? / Çevrilir dest-i kaderle bu şu’unun fili mi, / Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer. 

 

Neyzen’in hicranla sonuçlanan aşkları, oyundan öğrendiğim başka bir bilgi idi. Yukarıdaki “Geçer” şiiri hüzünlü aşk deneyimlerini çok iyi anlatır. 

Atatürkle olan yakınlığı, onunla birlikte geçirdiği içki sohbetleri hakkında bilgi okumuştum. Atatürk’ün ölümünden duyduğu hüznün anlatımı oyunun duygusal bölümleri arasında idi. 

Oyunda Neyzen’in gözünden anlatılan dönem ile bugün Türkiye’nin yaşadığı süreç arasında paralel kurmamak olanaksızdı. Dünkü baskıcı dönem bugün de Türkiye’nin başında Demokles’in kılıcı gibi durmakta. Neyzen gibi cesur kişiler hapislerde sürünmekte. 

Her ülkenin her dönem için Neyzen’lere gereksinimi vardır değerli okurlar. Ancak içinde bulunduğumuz giderek yozlaşan günümüzde böyle kişilere rastlamak oldukça güç.

Yazımın sonunda birkaç yıl önce Neyzenden esinlenerek yazdığım bir dörtlük ile sizleri başbaşa bırakıyorum.

 Behey küstah sen kimsin ki? / Ağa sensin, Paşa sensin / Kalır mı ki dünya baki? /Sen de geberir gidersin.

Türkçe Konuşanlar Tiyatro Festivali organizatörleri değerli dostlarım Saray Karakuş ve Ümit Baysal’a, tüm sanatçılara, destek ekibine festival esnasında bize yaşattıkları güzellikler için yürekten teşekkürler.  

2688080cookie-checkBize bir Neyzen gerek

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.