Bizi kurtaracak pusula 

MURAT ÖREN / İSTANBUL – Bazı kitaplar sohbet eder okuyucuyla. Ve bu hoş sohbet hiç bitmesin ister okuyucu. Haydar Aksoy’un birbirinden farklı konularda düşüncelerini kaleme aldığı yazılarından oluşan “Pusulanın Sarkacı” işte bu sürprizli kitaplardan…

Son 20 yıldan beri yaşadığımız kaotik siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal atmosferde yazdıklarıyla kendi iç muhakemesini yaparken, okuyucuya da gerçek bir pusula olmayı hedefliyor. Aşk, insan ve siyaset başlıkları altında toplanan yazılarda, insanlığın ortak tarihini oluşturan iyi ve kötünün mücadelesinin bugüne yansımasını anlatırken umudu, direnci ve yaşama sevincini “yüklemeye” çalışıyor bize. Bir anlamda hard diski’mizi genişletmeye, algımızı iyiden yana dönüştürmeye çalışıyor. 

Kaybetmeye zorlandığımız moral değerlerimizin aslında ışıl ışıl olduğu konusunda farkındalık yaratıyor.  Yalnız olmadığımızı hatırlatıyor. Eşitliğin, özgürlüğün, cumhuriyetin, demokrasinin, mücadelenin ve ille de dayanışmanın gerekliliğini vurgularken, moral motivasyonumuzu da yükseltiyor. 

Sait Faik’in sadeliğini, Sabahattin Ali’nin inceliğini, Orhan Kemal’in gerçekçiliğini, Fakirt Baykurt’un köy tasvirlerini anlattığı cümlelerin günümüze uyarlanmış hallerini yakalıyorsunuz Haydar Aksoy’da. Bazen de Eduardo Galeonu’nun akıcılığını…  Kuşkusuz bu anlatım çeşitliliğinde yazarın yaşadıklarının, hislerinin, duygu durumunun etkileri var ama iyi bir okuyucu olduğu da hissediliyor. Yazar, üslubuyla gelecekte filozofik bir anlatıcı olarak yeni kitapların ipuçlarını veriyor. Seçtiğimiz birkaç cümleyi paylaşalım.   

“Belki ‘kader’ bize küstü. Belki de bize öyle geliyor. Kim bilir? Ruhumuz ve yüreğimiz karakış gibi…”

“Bazılarımız hayata görünmemeye çalışıyor, adeta yaşamdan saklanıyor.”

“Bazılarımızın gülümsemek bile işkence gözlerinde, ‘Ne güzellik gördük şu buruşturulmuş ömrümüzde,’ der gibi…”

Aşkın çeşitli halleri, acı, mutluluk, yaşama sevinci, demokrasi, özgürlük, cumhuriyet, aydınlar, Ortadoğu, postmodernizm, doğa, toplum, yaşam ve insan ele aldığı başlıca konular. Zaman zaman okuyucuyu hızlıca sarsıyor. Ortadoğu’yu anlattığı yazısından bir bölüm:   

“Öyle şaşırtıcı şeyler yaşıyoruz ki: Adaletli olalım diyen, en korkunç adaletsizliği yapıyor. Sevap işleyelim diyen, en kahredici günahları işliyor. İnsanlığımız leş gibi kokuyor. Niçin? Neden? Bir avuç güç ve biraz çıkar için…”

Bakın yaşadığımız kâbustan çıkmak için ne öneriyor Haydar Aksoy:  “…bugün en azından bizi; din, dil, ırk, mezhep olarak ayrıştıranlara, kutuplaştıranlara inat farklı düşünsek, hatta zıt fikirlere sahip olsak bile din, dil, ırk, mezhep farklılıklarımıza bakmadan akıl, vicdan, merhamet, adalet, hoşgörü ve barış çerçevesinde dayanışma içinde olabiliriz. Olmalıyız.  

Bugün bunu başarmaya acilen ihtiyacımız var.”

AÇIK GAZETE: Değerli yazarımız Haydar Aksoy’u kutluyoruz.

 

 

2694990cookie-checkBizi kurtaracak pusula 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.