Kıbrıs adasında Birleşmiş Milletler gözetiminde iki ülke temsilcileri görüşmeye devam ediyor. Bazen yoğunlaştırılmış, bazen de bıkkınlık veren görüşmeler yıllardır sürüyor. Kıbrıs adasında Rumların yaşadığı bölgeyi tanınmış devlet ilan eden BM, Türklerin yaşadığı bölgedeki devleti görmek istemiyor ve tanımıyor. Kıbrıs Türklerine uygulanan insanlık dışı ambargo ve izolasyonları seyretmekle yetiniyor. Hem de kendi hazırladığı planı Rumlar reddedip, Kıbrıs Türkleri kabul ettiği halde. Bu ne çelişki !
Dünya barışını, bütün dünyada eşit ve adil bir yaşamı başarmaya çalışan BM, kendi örgütlenmesi içinde bazı özel ülkelere VETO hakkı tanımış. Adalet ve eşitlik ilkesini baştan çiğneyerek eşitlik ve adalete, barışa ulaşmaya çalışıyor. Çelişkiye bakınız!
AB başta olmak üzere BM yetkilileri ve ABD gibi güçler, BM tarafından hazırlanıp önümüze getirilen bir Birleşik Kıbrıs planını önümüze sürdüler. Rumlar reddetti, bizler kabul ettik. Karşılığında dünyaya bağlanacak, AB üyesi olacak, ambargo ve izolasyonlardan kurtulacaktık. BARDON BE GARDAŞ ! dediler. Söylediklerini unuttular, yalancı oldukları anlaşıldı. Bizimkilerin bir kısmı “sivil” toplum örgütü kisvesi altında AB ve çözüm peşinde koşmaya hala devam ediyor Neden derseniz, envai çeşit eurolardan oluşan fonların peşindeler. İşbirlikçinin işi “iş yapmak” değil midir, onlar da iş peşindeler.
Sizi devlet olarak tanımazlar, üzerinize ambargolar koyarlar, hakaret eder gibi kararlar alırlar, yalanlar söylerler, ciddiye almazlar… ama içimizden birileri, AB hayalleri peşinde koşmaya devam ediyor. Bir akıl tutulması yaşıyor olabilir miyiz acaba?
Dünyanın çeşitli bölgelerinde silahlı çatışmalar yaşanıyor. Irak, kitle imha silahları bulundurduğu yalanıyla işgal edildi. İşgal edilen ülke yakılıp yıkıldı, 2 milyona yakın insan şu yada bu nedenle öldürüldü. Çocuklar açlıktan ve sağlık sorunlarından ölmeye devam ediyor. İşgal sırasında BM binası ABD askerlerince vuruldu, içerdeki gazeteciler ve BM görevlileri öldürüldü. BM, bu olayı seyretti, hala seyrediyor ve BM’nin merkezi, bu işgali gerçekleştiren ülkede. İşte bu BM, Kıbrıs’ta barış için görüşmeleri yapılmasına aracılık ediyor.
Afganistan işgal edildi, her gün onlarca insan savaşta hayatını kaybediyor, işgal yönetimi olan işbirlikçiler ülkeyi yönetiyor, seçimlere katılım % 20’yi geçemiyor, seçimlerde akıl almaz hileler yapılıyor, BM bütün bunları seyrediyor. Afganistan’a barış gücü gönderdi, her gün onlarca insan suçsuz yere ölmeye devam ediyor. ABD’nin insansız hava araçları bomba yağdırıyor, BM barış gücü seyrediyor. İşte bu BM, Kıbrıs adasında barış görüşmeleri yapıyor.
Lütfen bu ikiyüzlülüğü bırakalım. BM’nin göstermelik ve iş yapamayan zavallı bir kukla örgüt olduğunu görelim. Bugüne kadar Birleşmiş Milletler neyi başardı ki, bundan sonra neyi başaracak! Palavrayı bırakalım, bu rüyadan uyanalım.
