İbrahim Kaypakkaya’yı yakın arkadaşı Askar Yılmaz anlatıyor (I)

ÜSTÜ BENDE KALAN BİR ÖYKÜ:

İbrahim Kaypakkaya’nın Anısına.
Askar YILMAZ

Ben bir yavru yetiştirdim,
Binlerce yavru yetiştirdim.
Mutluyum, gururluyum!..
Mediha Kaypakkaya (Saçıldı)

İbrahim Kaypakkaya’nın ölümünün üzerinden tam kırk yıl geçti. Oldukça uzun bir zaman dilimi içinde, değişmeyen ne kaldı? Geriye dönüp baktığımda, 40 yıl içinde değişimeyen, Kaypakkaya’nın “üstü bende kalan” kısa bir arkadaşlık dönemi anıları… 1970’lerden günümüze uzayan süreç içinde, yaşamın tüm alanları pek çok değişime uğradı. 23 yaşındaki İbrahim Kaypakaya yaşayabilseydi, değişmin neresinde yer alırdı?

Bir tarihsel olayın, bir eylemin ve önemli bir kimliğin araştırılması, farklı çalışmaları gerektirir. Bir çalışma ve araştırma ne denli “çok yanlı” olursa olsun, bazı bilgilerin parçaları bir yerlede kalır. Yapılan çalışmalar dışında kalan her anı ve gözlem, eksikliğin bir parçasını oluşturur. İbrahim Kaypakkaya ile ilgili yapılan pek çok araştırma da, bu anlamada eksikliğini korumaya devam ediyor. Uzunca bir zamana dayalı arkadaşlık bağlarım ve onunla ilgili hiç bir yerde yayınlamayan anılarım göz önüne alındığında, “üstü bende kalan anılar” eksikliğin küçük bir kısmı olmaya devam ediyor. İbrahim Kaypakkaya ile “üstü bende kalan anıların” en azından önemli noktalarını, sahiplerine, aktarmayı, arkadaşlığın bir gereği olduğunu sanıyorum.

Geçmişe Bakış ve İlke!

1970 kuşağı, herşeyden önce, ilkeleri olan, safları belli kuşaklardı. Benimsedikleri ve karşı oldukları ilkeler, her türlü bireysel çıkarların çok ilerisinde ilkelerdi. “Ülkemizin bağımsızlığı”, “emekçilerin birliği” ve devrim için emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele, 70’ler kuşağının temel ilkeleriydi. Onların, “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi ve Yaşasın Türk ve Kürt Halkının Kardeşliği” uğruna yaşamlarını adadıkları dava, inişleri ve çıkışlarıyla sürmeye devam ediyor.

Geriye dönüp baktığımızda, devrimci kuşağın büyük düşleri, emekçilerin birliği, emperyalizme karşı mücadele gibi temel kavramlar, paramparça ediliyor. Büyük hayaller kurma ve büyük eylemlere kalkışmanın mirası adeta silinmek isteniyor. Göreceli ve göreceli olduğu değin de gerici olan asıl düşünüş, emekçilerin sınıfsal birliğini, ilkel ve ortaçağa özgü toplumsal şekiller içine çekmek ve toplumsal gelişmeye, etnik ve dinsel pencereden bakmak, en büyük gericilik değilmi?

Fetih Çağının Kuşakları!

Geçmişte yaşanalar, yetersiz teorik algılarımız, ham fikirlerimiz, deneyimlerle birleşmemiş, pratiğin ayraçlarından geçmemiş, biraz hayellerimiz içinde şiirselleştirdiğimiz, ütopyalarımız üzerinde oluşan eylemler toplamıydı. Gençlik dönemine özgü ortaya çıkan, günümüze değin uzayan, geniş bir süreci etkileyen mücadelelerin, sonuçları, geride kalanları, derin bir sessizliğin içine sürükledi. 1970’li döneme etki eden, eylemlerin başarısız sonuçları, en azından benimsenebilir sonuçlara ulaştırılamadı.

1970’lerin eylemlerinin belli bir aşamasından sonra, teorinin, proğramın pek fazla bir anlamı kalmamıştı. Kendi güçlerimiz, hakim sınıfların güçleri, nesnel durum da önemli değildi. Koşulların, halkın devrimle olan ilişkisinin de pek fazla önemi yoktu. Önemli olan, mücadele önderlerinin, “iyi donanımlı, iyi savaşçı” olmalarıydı! Özveri, kararlılık ve yiğitlik, mücadelenin başarısı için ön koşul, olmazsa olmazdı. Coşkun akan eylemler seli içinde, hakim sınıfların baskıları, işkenceler, hapsaneler, darağaçları da önemli olamazdı. “Güneşe akın vardı”, zaten “güneşin zaptı da yakındı!”

1970 kuşağını “güneşin zaptına” yönlendiren çok ciddi ve büyük toplumsal eylemler giderek yaygınlaşıyordu. Bu eylemlerin zirvesini, 15-16 haziran işçi eylemleri oluşturdu. Kocaeli’den, Tekirdağ’a değin uzayan büyük bir emekçi yerleşkesi içinde yer alan yüzbinlerce emekçi ayağa kalkmıştı. Kemal Türkler, Rıza Kuars, Kemal Nebioğlu ve daha pek çok sosyalist sınıf önderlerinin çağrıları doğrultusunda harekete geçen yüzbinler, Trakya’dan, koceli’ye değin geniş bir alanda, kararlı bir mücadele ortaya koymuştu. Bu mücadelenin sonucunda, işçilerin talepleri önemli ölçüde karşılandı. Fakat, eyleme burjuvazinin yanıtı oldukça sert oldu. Mücadeleye sahne olan alanlarda, sıkıyönetim ilan edildi.

İbrahim Kaypakkaya’yı böyle bir mücadelenin hemen sonrasında tanımak, sınıf mücadelesi insanını ve özelliklerini tanımak açısından oldukça önemli. Bu inançlı insanı, İstanbul’un fabrikalarını ve emekçi semtlerini, zaptetmenin yoğun çabası içinde tanıdım.

İbrahim Kaypakkaya, sürekli gülümseyen yüzü, samimi davranışları ile, güven veren bir kişiliğe sahipti. Dışa yansıyan tüm olumlu özelliklerini içselleştirmiş, 22 yaşlarında bir gençti. Burjuva İstanbul’un değiştiremediği bu genç, İstanbul’u değiştirme pratiğine soyunmuşdu. 1970 kuşağının en büyük özelliği, halk için her türlü özveriye hazır, devrimci irade ortaya koyabilen bir kuşak olmasıydı. 1970’ler kuşağının, nesnel koşulların ötesine geçen irade ortaya koymaları, emekçi halka ve devrime olan bağlılıklarının bir ölçüsüydü.

O büyük işçi mücadelesi içinde ortaya çıkan devrimci enerji, sanki İbrahim Kaypakkaya da odaklanmıştı. Sürekli olarak emekçi merkezlerine, düşünce, proğram ve örgüt taşıyordu. Öylesine çalışkan, yorulmak nedir bilmeyen, yarın devrim olacakmış gibi, sınıfla sıkı ilişkiler içinde olan bir devrimciydi. Yoğun ve derinden yürüyen devrimci işçi örgütlenmesi, onun da çabalarıyla, yeni mücadelelere hazırlanıyordu.

Sıkıyönetimin kuşatması altına alınan, fabrikalar ve işçi semtleri ile ilşkiler, Kaypakkaya ve onun örgütü için hiç bir önem taşımıyordu. Ordunun kuşatması yarılıyor, her koşulda işçi önderlerine ulaşılıyor, örgütleme çalışması kesintisiz sürüyordu. Fabrikalarla canlı bağlar kuruluyor, bildiriler, gazeteler ulaştırılıyor ve gerekli tüm bilgiler toparlanıp, tekrar mücadele önderlerine eksiksiz aktarılıyordu. Fabrika, fabrika hazırlanan günlük raporlar ve haberler, işçilerin istekleri, örgütsel sorunlar, sıkı bir işbirliği içinde, tartışılıp çözümleniyordu.

____________________

* [email protected]

1539130cookie-checkİbrahim Kaypakkaya’yı yakın arkadaşı Askar Yılmaz anlatıyor (I)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.