Av. Haydar Aksoy – Önümüzdeki günlerde, ülkemizi sosyal ve siyasi olarak çok çetin bir süreç bekliyor. Bu bağlamda, Ocak ayı içinde siyasette, taşlar yerinden oynayacak. Kuşkusuz bu bir olasılık. Mesela bu ay içinde büyük bir ihtimalle HDP kapatılacak. Dolayısıyla HDP seçimlere başka bir partinin şemsiyesi altında girmenin yolunu aramak zorunda kalacak. Büyük ihtimalle de bu, CHP’nin dışında 6’lı masanın bileşenlerinden bir parti olacak.
Böyle bir tabloda; CHP’nin kent merkezlerindeki Kürt kökenli seçmenlerinin de bu ittifaka yönelmesi daha mümkün hale gelecek. Bu da, bu ittifakın ciddi oy potansiyeline ulaşması demek. Bu potansiyel, doğal olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak sağda yeni bir aktörün siyaset sahnesinde boy göstermesini tetikleyebilir.
Sol eğilimli bir adayın cumhurbaşkanı seçilmesi için tüm objektif koşullar mevcutken, yukarıdaki tablonun gerçekleşmesi durumunda, önümüzdeki seçimler de sağ eğilimli bir adayın cumhurbaşkanı seçilmesi ile sonuçlanabilir.
Soru şu: CHP’nin yukarıdaki tablo ile ilgili alternatif bir planının olup olmadığını bilmiyoruz. Ancak Kaftancıoğlu ve İmamoğlu’nun mahkumiyet sürecindeki tutum ve performansına bakınca, CHP’nin bu konuda bir alternatif planının olduğunu söylemek maalesef zor.
Kaftancıoğlu’nun son duruşmasında CHP’nin beş milyona yakın oy aldığı İstanbul’da, en azından bir kaç bin kişinin bile, partinin çağrısına uymasının sağlanamamış olmasının muhasebesi yapılmış ve nedenleri saptanmış mıdır? Emin değiliz!
CHP lideri Almaya dönüşü, İmamoğlu kararını protesto için neden yüzbinlerce partiliyi havaalanına çağırmadı? Böyle bir atmosferde,siyasi inisiyatif CHP liderinin eline geçmez miydi? Neden ana muhalefet partisi kitle eylemlerinden bu kadar uzak duruyor? 1959’da Uşak olaylarında yaralanan Sayın İsmet İnönü’nün tutumu neden anımsanmıyor? Bilmiyoruz!
Kısacası; tüm toplumsal koşullar CHP’nin güçlenmesi ve iktidar olması için uygun. Fakat CHP’nin bu hantal ve bürokratik yapısı, halkın ve CHP’ye destek sunmak isteyen esnafın, iş insanlarının umudunu törpülüyor. Ana muhalefet partisinin kitleselleşmesini önlüyor.
Yapılması gereken ise, açık: CHP’nin dinamik, çalışkan, liyakatli dürüst kadrolara ve halka, kapılarını sonuna kadar açması. Mesela yüzbinlerce yeni üyeyi hedefleyen kampanyalar düzenlemek gibi. Ayrıca yasal ve meşru kitlesel eylemlere ve sivil itaatsizlik aktivitelerine yönelmek. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi, otoriter yönetimleri geriletmenin en etkili yöntemlerinden birisi de, kitlesel toplumsal eylemlerdir.
