Versailles’da doğan Rodolphe Kreutzer’in 42 bestesini kemanıyla seslendiren Cihat Aşkın’ın albümü yaklaşık 120 dadikadır.
Türk Keman Okulu’nun uluslararası temsilcilerinden olan Cihat Aşkın, son yıllarda kazandığı haklı ve sağlam ün ile kuşağının önde gelen sanatçılarından biri olarak adını duyurmaktadır.
26 nisan 1968 yılında orta halli bir ailenin üç çocuğundan biri olarak dünyaya gelen sanatçı, 11 yaşında girdiği İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuar’ında özel Yetenekli çocuklar Sınıfı’nda Profesör Ayhan Turan ile keman eğitimine başlar ve 1989 yılında mezun olur. Daha sonra Londra’ya giderek Kraliyet Müzik Koleji’nde Profesör Rodney Friend ile çalışarak solist diploması alır ve hemen ardından City Üniversitesi’nde Prof. Yfran Neaman ile çalışmalara devam ederek 1993 yılında master, 1996 yılında ise doktorasını tamamlıyarak Müzik Doktoru ünvanını alır. Bununla da yetinmeyen Aşkın, 1998 yılında yaptığı akademik çalışmalar nedeniyle Doçent ünvanı alarak İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi ve yeni kurulmakta olan Müzik Yüksek Lisans Proğramı yürütücüsü olur.
Daha ilkokula yeni başladığı yıllarda alınan mandoliniyle notaları öğrenmeden ilk bestesini yapar, radyoda dinlediği müziklere söz yazar ve Ziya Osman Saba’nın bir şiirini bestelediğinde ise sekizli yaşlardadır. Küçük yaşlarda başladığı müzik hayatı onun azmi ve çok çalışmasıyla bugünlere getirir.
Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da dahil Türkiye’nin bir çok orkestralarıyla sürekli olarak katıldığı konserlerde keman edebiyatının klasik eserlerini seslendirir. 1989 yılında Uluslararası İstanbul Festivali’ndeki resitalin ardından Almanya, Avusturya, Bulgaristan, macaristan, İtalya, İspanya ve İngiltere’de konserler verir.
“ALBÜMÜ 44BİN SATAR”
1998 yılında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın solisti olarak gittiği Belçika’da Cumhuriyet’in 75. Yılının onuruna Ulvi Cemal Erkin’in Konçertosunu yorumlayarak CD kaydını yapan Cihat Aşkın, 1985 yılında İstanbul Filarmoni Derneği’nin ödülünü alır. 1987 yılında Yehudi Menuhin Keman Yarışması’nda İngiltere’de en iyi Bartok Yorumcusu seçilir. Ardından 1990 yılında Percy Coates, Leonard Hirsch ödülü, iki defa Isolde Menges ödülü, Kathieen Long Oda Müziği ödülü ve Kari Flesch Keman Yarışması’nda ‘Olağanüstü Liyakat Ödülü’nü kazanır. Aşkın, 1995 yılına gelindiğinde ise Yalçın Tura’nın kendisine ithaf ettiği konçertosunun dünyadaki ilk seslendirişini gerçekleştirir. Bu arada kayıtlar yapmaya başlar, bunlar arasında Prof. Hikmet Şimşek yönetiminde Macar Virtüözler eşliğinde seslendirdiği Mozart’ın Keman Konçertosu NO. 5 (1991), Kemancı Suna kan ile Bach’ın iki keman için konçertosunu (1998), Kodaly, Gliere, Halvorsen, Honnegger ve Aquiar’ın keman ve çello için eserlerini içeren CD’sini 1996 yılında Meridian şirketi tarafından Londra’da yayımlamıştır. Kalan Müzik ile çalışmalarına 1998 yılında başlayan sanatçının bugüne kadar, Minyatürler (1998), Ege’nin Türküsü (2001), Umutsuz (2004) albüm olarak yayımlanmıştır.
Çıkan albümler arasında ‘Minyatürler’ albümü bugüne klasik müzik albümlerinden oldukça farklı bir ilgiyle karşılaşarak yaklaşık 44 bin satar.
Solistliğinin yanı sıra araştırmacı, akademisyen ve besteci olan Aşkın’ın bu kadar başarılı olması ve bu kadar sevilmesinin sebebi, çünkü o sadece Klasik Batı Müziği eserlerini değil, bugüne kadar Anadolu’dan yükselmiş tüm müziklerin Aşkın’ın kemanından yorumunu içeriyor, Bu yüzden ona ‘Bu toprağın kemancısı’ denmesi boşuna değil.
Kalan Müzik sanatçısı olarak Çağdaş Türk Keman yapıtlarının CD çalışmalarını yürüten sanatçıya Tura ve Fırat adıyla keman konçertoları ithaf edilmiştir. Sanatçı konserlerinde Jean Baptiste Vuillaume (1846) yapımı keman ile çalmaktadır.
