Sevgili dostlar tatil hazırlıkları başladı. Çoğumuz için tatil, memleket ziyaretidir. Toplumda yavaş da olsa üçüncü ülke gezileri arttığını gözlemliyorum. Bu toplum adına iyi bir puan. Penceremiz büyüyor…
FaceBook’ta Türkiye’ye araç götüren emekli dostum Metin Sak’ın, “İngiltere’den emekli olup 2 yıl için kendi arabalarını Türkiye’ye götürmek isteyenlere önemli uyarı!” başlıklı yazısı şöyle: “Yola çıkmadan önce lütfen DWP’den gelen, ne zaman emekli olduğunuzu, aldığınız maaşı gösteren mektubu yeminli tercümana tercüme ettirin ve konsolosluğa tasdik ettirin. Bu evrakları Türkiye gümrüğünde ibraz edemez iseniz arabanızı Türkiye’ye sokamazsınız. Benim başıma geldi.”
Türkiye’ye gemiyle aracını gönderen arkadaşım Sabri Zamur da aracın verilen sözden 15 gün geç gittiği için mağdur olduğunu, üstelik söylenmeyen ödentilerden dolayı da iki katı para ödemek zorunda kaldığını söyledi… Sabri dostuma aracını TIR ile göndermesini önermiştim. Bir ek bilgi yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları üzerine kayıtlı yabancı plakalı araçlarını 2 yıl Türkiye’de tutabiliyorlar. Tek şart gelinen ülkede son bir yılda 185 gün ikamet etmiş olmaları gerekir. Yurtdışından emekli olanlardan bu şart aranmıyor.
Araçla Türkiye’ye gidenlerin endişesi özellikle Balkan ülkelerinden geçişte rüşvetçi polislerin çeşitli tuzakları. Herşeye rağmen çoluk çocuk yola koyulanların yolu açık olsun. Sağ salim gidip, sevdiklerini sağ salim görüp yine sağ salim gelsinler…
Memlekete uçakla gitmek en rahatı. Ne yazık ki uçak bilet fiyatlarının aşırı artmasıması da hayat pahalılığının üzerine tuz biber ekti. Londra-İstanbul-Londra 750-800 sterlin arasında. Dört kişilik bir aile 3 bin sterlini sadece uçak bilet parası verecek. Ayrıca memleketteki bütçenizi de TÜİK’in enflasyonuna göre ayarlamayın.
Peki bu yıl bilet fiyatları neden bu kadar uçtu? Edwin Holidays’den Uğur Bulut uçak biletlerindeki artışı petrol ve enerji fiyatlarındaki artış ile salgın sonrasındaki talep patlamasına bağlıyor. Bulut ”
Son aylarda yaşanan küresel enflasyon oranlarındaki hızlı artış en çok hizmet sektörünü etkilemeye devam ediyor.
Rusya – Ukrayna savaşının etkilerini yoğun yaşadığımız bugünlerde enerji fiyatlarına yansımakta.
Bunun yanı sıra arz-talep ilişkisi uçak bileti fiyatlarının belirlenmesindeki en önemli etken. Yani bir uçuşa ne kadar fazla talep varsa bilet fiyatlarının yüksek olması da kaçınılmaz olacaktır” diyor.
Okulların kapanma ve açılma dönemlerinde uçak biletlerinin çok daha pahalandığını vurgulayan Bulut, “Şu an genel talep okulların kapanış olduğu Temmuz 21 ve dönüş için talep edilen tarih Eylül 1-2-3 tarihleri. Bu tarihlere yığılma olduğu sürece fiyatlar daha çok artacaktır. Toplumumuzun seyahatlerini bu haftanın öncesi ve sonrasına kaydırmaya çalışmalarını öneririm. Bu yıl salgın belirsizliğinden dolayı önceden bilet alma şansı olmayanlar uçak biletleri için çok daha büyük paralar ödemek zorunda kaldılar. Hayat pahalılığının uzun süreceği varsayılarak önümüzdeki yılın tatil ve uçuş planlarının bu yıldan yapılması toplumun yararına” diye devam ediyor.
Deneyimli turizmci iklim değişikliğini önlemek adına getirilen yeni vergi ve önlemlerin de petrolü dolayısıyla uçak biletlerininin fiyatlarına yansımaya devam edeceğini belirtiyor. Kısaca uçaklara her zamankinden daha çok para ödeyeceğiz. Bize de Bulut’un tavsiyesini tutarak uçak biletlerini önceden almak düşüyor sanırım.
***
Geçen perşembe “175-177 Great Portland St, London W1W 5PJ” adresindeki Kibele restorana iki değerli müzisyen Hakan Kılman ve Hakan Bilal’i dinlemeye gittim. Hakan Bilal face’deki çağrısında “Fix menu vs yok. Gelin birer kadeh birseyler icin sizi muziklendirelim” diyordu. Eski “Efes II”nin yerindeki Kibele gerçekten çok nezih bir mekan olmuş. Olağanüstü müziğe bir de güleryüz eklenince süper bir gece geçirdiğimizi söylemeliyim. Unutmayın Kılman’ın trombonu ve Bilal’in o güzel sesiyle haftasonu akşamları Türkçe müzik, perşembe akşamları ise sadece jazz değil, smooth funky groovy müzik, Bill Withers’dan George Benson’a. Öneririm…