Büyük Alevi Kurultayının deklarasyonu laiklik tartışmasına yeni bir dayanak sunuyor

Geçen pazar günü 7 Alevi çatı örgütünün* çağrısıyla İstanbul’da gerçekleştirilen Büyük Alevi Kurultayının ardından yayımlanan bildirge laik ve demokratik Türkiye mücadelesi açısından son derece önemli vurgulara sahip.

Kurultayın arkasından yayımlanan deklarasyonla Alevi örgütleri, Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarında yaptığı gibi Alevileri bölerek, Sünni normlarla uyumlu bir Alevilik dayatma girişimlerine, 2023 seçimi vesilesiyle bu girişimleri hızlandırmış olmasına karşı çıkıyorlar. Ama aynı zamanda bu deklarasyonla Aleviler alt alta sıraladıkları talepleriyle “altılı masa”daki partilerin bir tekerlemeye de dönüştürdükleri baş aşağı döndürülmüş resmi laiklik anlayışına da cepheden karşı çıkıyorlar.

Kurultay sonrasında yayımlanan ve “eşit yurttaşlık” talebine vurgu yapılan 11 maddelik bir deklarasyonda talepler şöyle sıralandı:

  • Cemevlerinin ibadethane statüsü kabul edilsin.
  • Zorunlu din derslerinden ve eğitimin dinselleştirilmesinden vazgeçilsin.
  • Diyanet İşleri Başkanlığının tasfiyesine dönük adımlar atılsın.
  • Kamu kaynakları liyakat, adalet ve eşitlik ilkelerine göre dağıtılsın.
  • Madımak utanç müzesi yapılsın.
  • Nefret suçlarının açığa çıkarılması ve önüne geçilmesi için tedbirler alınsın.
  • Alevi katliamları ve asimilasyon uygulamalarıyla yüzleşilsin.
  • Kutsal mekanlara yönelik yağma girişimlerine son verilsin.
  • Alevi yerleşim yerlerinin değiştirilen isimleri iade edilsin.
  • Alevi inancında özel yeri olan günler resmi tatil ilan edilsin.
  • Kamusal yayıncılık ayrımcılıktan arındırılsın.

ALEVİLER KENDİLERİNE HAS BİR AYRICALIK İSTEMİYOR, LAİKLİK İSTİYOR

Taleplerden de açıkça anlaşıldığı gibi Aleviler ne bir Alevi diyaneti kurularak Sünni diyanetle eşitlenmek ne de kendilerine özel ayrıcalıklar istiyor. Tersine Aleviler gerçek bir inanç özgürlüğünün laik ve demokratik bir Türkiye’de mümkün olacağı bilinciyle taleplerini sıralıyorlar.

Yayımlanan deklarasyonda da bu anlayış; “Bizler Diyanet İşleri Başkanlığının karşısında bir Alevi diyaneti talep etmiyoruz. İstediğimiz laikliktir. Devletin tüm inançlardan elini çekmesi, laikliğe aykırı olan kurumların kapatılarak gerekli yasal ve anayasal düzenlemelerin yeniden yapılması ve toplumsal ilişkilerin dinsel temalardan arındırılması gerekmektedir” biçiminde ifade ediliyor.

Kurultay; Erdoğan ve tek adam yönetiminin cemevlerini Alevilerin ibadethanesi değil, kültür kurumu olduğu iddiasıyla Turizm Bakanlığına bağlaması ve Alevi din görevlilerine maaş bağlanması, cemevlerinin masraflarının karşılanması gibi rüşvet babından düzenlemelere de hayır diyor. Bu girişimleri iktidarın kendi Alevi’sini yaratma girişimi olarak gören kurultay, bunları Alevileri bölme ve Sünni normlara uyumlu bir Alevilik yaratma adımları olarak görüp reddediyor.

İKTİDARIN ‘ALEVİ AÇILIMI’NDA AMAÇ ALEVİLERİ BÖLMEK!

Erdoğan ve AKP’nin iktidara gelmelerinden bu yana yaptıkları “Alevi açılımı” girişimlerinin Alevileri bölme, içlerine nifak sokma ve yedekleme amaçlı olduğunu sadece siyaseti yakından izleyenler değil Alevi toplumunun önemli bir bölümünün anladığı da tartışılmazdır. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaz aylarında başlattığı yeni “Alevi açılımı” öncekilerle aynı amaçlıdır. Ama önceki girişimlerden farklı olarak kimi Alevi çevrelere yönelik akçeli ilişkilerle de desteklenen AKP’nin denetiminde yeni cemevleri ve “Alevi dernekleri” kurularak Aleviler içinde nifak sokmada, mevcut Alevi örgütlenmelerine alternatif odaklar oluşturmada daha ileri adımlar atılmaktadır.

Bu konuda geride kalmak istemeyen MHP Genel Başkanı Bahçeli de Hacıbektaş’taki 6 dönümlük arsasını Horasan Erenleri Federasyonuna hibe etti. MHP’den yapılan açıklamada bu arsaya cemevi yapılacağı ve bu doğrultudaki girişimlerin süreceği açıklandı.

AKP ve MHP ya da genel olarak Cumhur İttifakı “Alevi açılımı” dedikleri yaklaşımla; Alevilerin içlerinde “Alevilik anlayışı” tartışması açarak, kendilerinin “Aleviliğin daniskası”nı savunduklarını iddia etmektedirler. Kendilerinin dışındaki Alevilik anlayışlarını da “Alisiz Alevilik”, “ateist Alevilik” gibi nitelemelerle itibarsızlaştırarak bölmek için uğraşmaktadırlar.

‘LAİKLİK’TEN ALTILI MASA NE ANLIYOR, ALEVİLER NE ANLIYOR?

Türkiye için bugüne kadar yapılan seçimlerin belki de en önemlisine gidilirken, laisizm de geçmişte olmadığı kadar öne çıkmaktadır. Erdoğan-AKP iktidarının siyasal İslamcı tutumu ve bu tutumun eğitimden sosyal yaşama hayatın bütün alanlarındaki “dinileştirme” amaçlı girişimlere karşı “altılı masa” partileri, özellikle de CHP, İYİP, DP ve DEVA sıkça “laiklik” vurgusu yapıyorlar. Alevilere de laiklik üstünden selam göndermektedirler!

Ancak pazar günü yapılan Alevi Kurultayı arkasından yayımlanan deklarasyonun metni ve yukarıda aktardığımız 11 talep; “altılı masa” partilerine (elbette ki başka siyasi odaklara da); “Sizin laiklik anlayışınız nedir?” sorusunu sorduracak bir deklarasyondur. Yayımlanan deklarasyonla Aleviler bu parti ve çevrelere “Laiklik derken;

  • Cemevlerinin Alevilerin ibadethanesi olduğunu,
  • Diyanetin kapatılmasını,
  • Okullarda zorunlu din derslerinin kaldırılmasını,
  • İmam hatip okullarının kapatılmasını,
  • Devletin din alanından, dinin de devletin alanından tümüyle çekilmesini,
  • Din görevlilerinin devletin memuru olarak atanıp maaşlarının devlet tarafından ödenmesinin kaldırılmasını savunuyor musunuz; yoksa sadece Diyanetten başlayarak mevcut din-devlet-siyaset ilişkilerinin iktidara geldiğinizde çözüleceğini mi savunuyorsunuz?” sorularını yöneltmektedir.

Bu yüzden de seçim sürecinde olduğu gibi seçimden sonra da laiklik tartışmasının, sadece açıkça laiklik karşıtı siyasal İslamcı kesimlerle değil laiklik savunucusu olduğunu iddia eden “altılı masa” partileri ve çeşitli aydın çevrelerle de sürdürüleceğini söylemek yanlış olmaz.

Çünkü sadece “Laiklik istiyoruz” talebi “nasıl bir laiklik” sorusuyla tamamlanmadığında anlamlı olamamaktadır.

İçinden geçilen koşullar dikkate alındığında binlerce kişinin katıldığı bir kurultaydan çıkan bu deklarasyonun “nasıl bir laiklik?” sorusuna açık bir yanıt vermesinin önemi de apaçıktır.

(*) Büyük Alevi Kurultayı için çağrı yapan kuruluşlar şunlar: Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ile Demokratik Alevi Dernekleri (DAD).

2657390cookie-checkBüyük Alevi Kurultayının deklarasyonu laiklik tartışmasına yeni bir dayanak sunuyor

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.