CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Seçim güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu SADAT ve Saraydır” sözleri, paramiliter örgütlenme iddialarının hedefindeki SADAT’ı yeniden gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu ve CHP heyetinin SADAT binası önünde yaptığı açıklamanın ardından SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi’den yanıt geldi. SADAT’ın ne bir paramiliter ordu ne de milis gücü yetiştirdiğini savunan Tanrıverdi, “SADAT’ın çatışma bölgelerinde herhangi bir faaliyeti de bulunmamaktadır. SADAT’ın Suriye iç savaşıyla ya da Suriye’den Türkiye’ye iltica eden sığınmacılarla hiçbir ilgisi yoktur” dedi. SADAT’ın yaklaşan genel seçimlerle ilişkilendirilmesinin ise seçim güvenliğine gölge düşürme gayreti olduğunu söyleyen Tanrıverdi, “Hiçbir Türk vatandaşının evi veya işyeri, ana muhalefet partisi liderinin taşkınlık yaparak zorla girebileceği yerler değildir. Şirketimize gerçekleştirilen saldırılara karşı bugüne dek avukatlarımız tarafından hukuki süreç kararlılıkla yürütülmekte ve bundan sonra da kararlılıkla yürütülecektir” denildi.
“BU YETKİYİ KİMDEN ALIYORSUNUZ?”
Kılıçdaroğlu’nun SADAT çıkışının zamanlamasını sorduğumuz CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, bunun hem seçim güvenliği hem de 84 milyonun güvenliği açısından verilen bir karar olduğunu söyledi. SADAT’ın internet sitesinde “Uluslararası alanda silahlı kuvvetlerin ve iç güvenlik güçlerinin organizasyonu amacıyla” kurulduğuna ilişkin ifadelere dikkat çeken Başarır, “Anayasa’da böyle bir tanımlama var mı? Devlet yapılanmasında böyle bir şey var mı? Kim bu adamlar? Yurt içinde ve yurt dışında TSK’ye, emniyet güçlerine eğitim verecekmiş… Sen kimsin kardeşim? Bu yetkiyi, görevi kimden alıyorsunuz? Anayasada karşılığı olmayan hiçbir kurum veya tüzel kişilik askere, emniyete eğitim veremez. O yüzden biz de kim olduklarını anlatmaları için SADAT’ın önüne gittik” dedi.
“HER TEDBİRİ GÖZ ÖNÜNE ALMAK ZORUNDAYIZ”
SADAT’ın seçim güvenliğine yönelik nasıl zarar vereceğini düşündüklerini sorduğumuzda Başarır, “Misyonlarını Anayasaya aykırı bir şekilde açıklayan bu kişilerin nerede, ne zaman, ne yapacağını kimse bilemez. Çok ciddi iddialar var Suriye ve Libya konusunda. O sebeple bu seçimde her tedbiri göz önüne olmak zorundayız. Deşifre olmaları anlamında kıymetli bir şey yapıldı” dedi. SADAT’ın karanlık, kirli, gizemli bir konu olduğunu ifade eden Başarır, “Bu yapı ciddi şekilde incelenmelidir. Bana göre iktidarın karanlık arka koridorudur. O yüzden biz bunların her şeyini takip edeceğiz bu dakikadan sonra. Silahlı, ne olduğu belirsiz bir yapılanmayı asla kabul edemeyiz” dedi. Gezi Davası ve Kaftancıoğlu kararlarının ardından nasıl bir sürecin muhalefeti beklediğini konuştuğumuzda Başarır, “O koltukta oturmak adına hukuksuzlukta sınır tanımayacaklarını görüyoruz. Her şeyi göze alarak da bu yola çıktık. Yargı anlamında yapacaklarına şaşırmayız. Bu mesele Kaftancıoğlu veya başkası için değil, Türkiye’de adaletin sağlanması için önemli bir meseledir. Seçime girene kadar mitinglerde, verilen her kararda, tepkimizi ortaya koyacağız. Muhalefetin yapması gereken en üst perdeden tepkisini koymak, alanlarda olmak, SADAT gibi ne olduğu belirsiz örgütlerinin kapısına dayanmaktır” diye konuştu.
