CHP ve Sosyalist Enternasyonal

Çok uzun bır zamandır Sosyalist Enternasyonal üyesi sosyal demokrat partiler ve CHP arasında bir uyum sorunu var. Sosyalist Enternasyonal üyesi CHP'nin sosyal demokrat olduğunu söylemesine rağmen sosyal demokrasiden oldukça uzaklaşması diğer üyeleri haklı olarak epeydir rahatsız etmekteydi. Özellkle Avrupa Birliği ve Türkiye söz konusu olduğunda CHP'nin "sanki AB ile sorunluymuşcasına" bir tavır içinde olmasını özellikle AB üyesi ülkelerdeki sosyal demokratlar kabul edememekteydiler.


Türkiye'de sosyal demokrat olmayan hükümetin Avrupa'daki sosyal demokrat partilere sempatik gelen reformları ve iktidar partisinin tüm yurtdışı temaslarında sosyal demokrat içeriklere sahip çıkan taraf olarak kendini tanıtması muhataplarını çok etkilemekteydi.Hükümetin çıkarmak istediği AB Reformları'nın en çok ana muhalefet partisi CHP tarafından amacını aşar bir şekilde sorgulanıyor olması izleyenleri çok şaşırtmaktaydı.


AB üyeliği süreci, Kıbrıs Politikası ya da ekonomik önlemler söz konusu olduğunda çağdaş modern avrupai sosyal demokrat içerikler yerine milliyetçi görüşlerin dile getirilmesi karşısında daha fazla sessiz kalmak istemeyenler iki yıl kadar önce CHP'nin Sosyalist Enternasyonal üyeliğini sorgulamaya başladılar.


Parti içi demokrasinin ayaklar altına alındığı, sürekli seçim kaybeden bir başkanın her yöntemi kullanarak kurultaylarda tekrardan başkan seçildiği, lider diktatörlüğüne son verecek bir partiler yasası ya da yüzde on baraj gibi bir tartışılması gereken kuralı değiştirmek amacıyla adım atılmadığı ve tüm bu gerçeklerin dile getirileceği ortamların sunulmadığı bir yapının Sosyalist Enternasyonal'de temsil edimesi büyük bir sorun haline geldi.


İşte artık CHP'nin diğer sosyal demokrat partiler tarafından taşınmaz bir hale geldiği bugünkü konumuyla "Acaba gitsek mi ya da gitmesek mi" diye kafa yormanın pek bir anlamı yok. CHP bugünkü yönetimi ve özellikle başkanı ile hiç bir şansa sahip değil. Elbetteki Sosyalist Enternasyonal'den atılmayacak. Ancak CHP hakkında bu yönde bir tartışmanın gündeme gelmesi ve Deniz Baykal'ın ya başkan yardımcılığı görevinin sona ermesi ya da yoğun tartışmaların ardından "kıl payı" seçilebilmesi zaten CHP'nin başına gelebilecek en ağır ceza.


Aslında halen CHP üyesi olan ve Deniz Baykal ile sorunlu partililer bunu hak etmiyor. Ancak Sosyalist Enternasyonal'in de sabrı kalmadı.


Bu toplantının en güzel yanı CTP'nin artık üye konumuna ulaşması. CHP'nin tersine CTP sosyal demokrat aile tarafından özellikle şu sıralar çoşkuyla izlenmekte. Bu da beni çok sevindiriyor. Türkiye'nin de gerçekten sosyal demokrat bir partiye ihtiyacı var. CHP tartışması bunu çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkardı.


Bu gerçekleşene kadar CTP Türkiye'nin sosyal demokratlarının da tek gurur kaynağı olarak kalacağa benziyor!


_______________


* Siyaset Bilimci Yrd. Doç.

708760cookie-checkCHP ve Sosyalist Enternasyonal

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.