Çılgın projeler durulsun, kamu kaynakları üretime aktarılsın!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Virüs salgını tarımda ithalatın değil üretimin desteklenmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi…
Koronavirüs salgınına karşı açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde tarım sektörüne yer verilmemesinin çok önemli bir eksiklik olduğunu dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Suiçmez, “Virüs insanı öldürür, açlık insanlığı öldürür. Her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek temel amacımız olmalıdır. Tarımsal desteklemelere kaynak yok dayatmasına ve aldatmacasına karşı, biliyoruz ki, Kanal İstanbul, Akkuyu Nükleer Santrali, Salda Gölü Millet Bahçesi gibi halkımızın öncelikli ihtiyaçları yerine sermaye kesimlerine rant aktarmayı amaçlayan projeler salgın döneminde de yargı kararlarına karşın uygulanmak istenmektedir. Talebimiz, çılgın projelerin derhal durdurulması, kamu kaynaklarının üretimi artırmaya ve toplum yararına kullanılmasıdır. Yaşadığımız ekonomik, siyasal, yönetim ve de sağlık krizi ortamında tarım sektörümüzün tüm bileşenlerinin ortak mücadele etmesi bir zorunluluktur” açıklamasında bulundu.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını tarımsal üretimin ne kadar stratejik ve gıda güvencesinin en önemli teminatı olduğunu bir kez daha gösterdi. Salgın nedeniyle evlerine kapanan halkın gıda ürünlerini stoklaması hem alışverişin artmasına hem de fiyatların yükselmesine neden oldu. Ancak bugünlerde en çok sorulan soruların başında mercimekten kuru fasulyeye birçok temel gıda ürününde ithalat kolaycılığına giden Türkiye’nin gıda stoklarının yeterli olup olmadığı geliyor.

BAKAN PAKDEMİRLİ: ‘GIDADA PROBLEM YOK’

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, virüs ne kadar sürerse sürsün Türkiye’nin buna hazırlıklı olduğunu belirterek, “Panik yapacak hiçbir şey yok. Türkiye’nin hububatta da bakliyatta da ette de sütte de tavukta da yumurta da bunların hiçbirinde hiçbir problemi yoktur” açıklamasında bulundu.

ZMO BAŞKANI SUİÇMEZ: ‘TARIMSAL ÜRÜN İTHALATI KISITLANMALI’

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Covid-19 salgınından ders çıkararak ülkemizde bir an önce tarım politikası değişikliğine gidilmelidir. Söylemler dışında somut olarak, tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde arazi kullanım planlaması yapılmalı; korunan tarım arazilerimizde üretim miktarı artışı, ürün çeşitliliği ve üretim sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasına geçilmeli; tarımsal ürün dışalımı kısıtlanmalı; girdi maliyetleri düşürülerek ürün desteklerinin artırılmasına yönelik çalışmalara derhal başlanmalıdır” diye konuştu.

‘TARIMIN ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMESİ KABUL EDİLEMEZ’

Dünya Sağlık Örgütü’nün “pandemi” ilan ettiği Koronavirüs (Covid-19) salgınının yarattığı risklere karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 100 milyar liralık ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adı verilen destek paketi ile en üst düzeyde alınan önlemler arasında tarım sektörüne yer verilmemesinin çok önemli bir eksiklik olduğuna vurgu yapan ZMO Başkanı Suiçmez, “Her zamanki gibi tarım sektörünün yine üvey evlat muamelesi görmesi kabul edilemez” dedi.

‘TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖR’
Tarımın stratejik bir sektör olduğunun altını çizen Suiçmez, açıklamasında şunları dile getirdi: “Üreticilerin bir kez üretimden koptuktan sonra tekrar tarımsal üretime dönmeleri oldukça zordur ve hatta olanaksızdır. Gıda ve su, insanlar için en önemli ihtiyaç maddeleridir. Nedeni ne olursa olsun kriz dönemlerindeki toplumsal panik anlarında insanların marketlerde öncelikle gıda maddelerine yoğun ilgi göstermesi, sorunun çok boyutlu önlemlerle giderilmesini zorunlu kılmaktadır.”

BAKANLIĞIN AÇIKLAMALARI OLUMLU ANCAK YETERLİ DEĞİL

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin üreticilerin tarımsal desteklere ilişkin başvurularının e-çiftçi portalı üzerinden internetten yapabileceklerini açıklamasının yanında, bitkisel üretim destekleri kapsamındaki fark ödemeleri ile organik tarım desteklemelerinin son başvuru tarihlerinin uzatılması yönündeki açıklamalarını olumlu bulduklarını ancak bunların yeterli olmadığını dile getiren ZMO Başkanı Suiçmez, konuyla ilgili atılması gereken adımları ise şöyle sıraladı:

‘ÇİFTÇİLERİN BANKA VE KOOPERATİFE OLAN BORÇLARI ERTELENSİN’

“Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan üretici destekleme başvuru tarihleri, salgının etkilerinin şu an belirsizliği nedeniyle üreticilerin önünü görebilmesi açısından destekleme kapsamındaki diğer ürünler için de uygulanmalıdır. Bitkisel ve hayvansal ürünler destekleme kapsamı da genişletilmelidir. Ekonomik İstikrar Kalkanı ile esnaf ve sanatkârlara sağlanan kredi borcu ödeme kolaylığı, çiftçilerimizin bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifine olan borçlarını da kapsayacak şekilde genişletilmelidir. İcralık çiftçiye, serbest çalışan icralık ziraat mühendisine borç yapılandırması getirilmeli; üretimde bulunan çiftçiye ve serbest çalışan ziraat mühendisine düşük faizli kredi tahsis edilmelidir.

‘SALGINDAN DERS ÇIKARILARAK TARIM POLİTİKASI DEĞİŞMELİ’

Gıda güvenliği ve gıda güvencesi ülke gündemindeki yerini almalı, olumlu resmi açıklamalara karşın, merdiven altı üretim, stokçuluk ve fahiş fiyatlar boyutu dâhil uygulamaların doğru, etkin ve hızlı olmasına daha çok özen gösterilmelidir. Covid-19 salgınından ders çıkararak ülkemizde bir an önce tarım politikası değişikliğine gidilmelidir. Söylemler dışında somut olarak, tarım arazilerimizi koruyacak şekilde ülke düzeyinde arazi kullanım planlaması yapılmalı; korunan tarım arazilerimizde üretim miktarı artışı, ürün çeşitliliği ve üretim sürekliliğini sağlayan tarımsal üretim planlamasına geçilmeli; tarımsal ürün dışalımı kısıtlanmalı; girdi maliyetleri düşürülerek ürün desteklerinin artırılmasına yönelik çalışmalara derhal başlanmalıdır.

‘ÇİN, ABD VE AB’DEN GELEN ÜRÜNLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ’

Tarımsal ürünlerin dışalımında uygulanan koruyucu önlemler, özellikle salgının yaygın olarak görüldüğü Çin, ABD, İran, AB ve diğer ülkelerden gelen ürünler için yeniden gözden geçirilmeli, salgını sınırlarımızda engelleyecek şekilde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Tarımsal üretimde önemli ve gerekli bir işgücü konumunda bulunan geçici, gezici ve mevsimlik tarım işçilerin karşılaşacağı sorunlara yönelik kalıcı çözüm önerileri geliştirilmeli, salgın döneminde üretim sezonu öncesi gerekli önlemler ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır.”

‘VİRÜS İNSANI, AÇLIK İNSANLIĞI ÖLDÜRÜR’

Türkiye’nin her yerinde gerekli duyuruların ve uyarıların yapılmasının yanında, dezavantajlı kesim olan kırsal alanlarda yaşayan insanlara yönelik olarak ek uyarıların yapılmasının salgının önlenmesi açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken ZMO Başkanı Suiçmez, açıklamasında ayrıca şunları dile getirdi: “Unutulmamalı ki, ülkemizin en büyük gücü, her türlü olumsuzluğa karşın, halâ, tarımsal üretim potansiyelimizdir. Ülkemizde uzun yıllardır ihmal edilen tarım sektörü ve kırsal kesim için, yaşanan salgın nedeniyle özellikle üretim miktarı ve çeşidi, üreticinin gelir düzeyi, dışalımın kısıtlanması, dışsatımın istikrarı konularındaki sorunları daha da artmamalıdır. Virüs insanı öldürür, açlık insanlığı öldürür. Her koşulda üretmeye devam etmek, üretimi ve üretenleri desteklemek temel amacımız olmalıdır.

‘ÇILGIN PROJELER DURDURULSUN, KAYNAKLAR ÜRETİME AKTARILSIN’

Tarımsal desteklemelere kaynak yok dayatmasına ve aldatmacasına karşı, biliyoruz ki, Kanal İstanbul, Akkuyu Nükleer Santrali, Salda Gölü Millet Bahçesi gibi halkımızın öncelikli ihtiyaçları yerine sermaye kesimlerine rant aktarmayı amaçlayan projeler salgın döneminde de yargı kararlarına karşın uygulanmak istenmektedir. Talebimiz, çılgın projelerin derhal durdurulması, kamu kaynaklarının üretimi artırmaya ve toplum yararına kullanılmasıdır. Yaşadığımız ekonomik, siyasal, yönetim ve de sağlık krizi ortamında tarım sektörümüzün tüm bileşenlerinin ortak mücadele etmesi bir zorunluluktur.

‘İTHALAT KOLAYCILIĞI YERİNE ÜRETİM EKONOMİSİ’

Tarım sektöründeki sorunların köklü çözümü için; kısa, orta ve uzun vadede, ülkemizdeki ithalat kolaycılığına dayalı ekonomi politikaları yerine üretim ekonomisini, sermaye öncelikleri yerine kamusal çıkarları, lüks ve savurganlığa dayalı yönetim anlayışı yerine tasarrufları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen anlayışın bir an önce yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Kalıcı çözümler için konunun takipçisi olacağız. Dünyada bugün yaşanan koronavirüs gündemli bu belirsiz kriz koşullarında ülkemiz bu durumdan kendisine ders niteliğinde çıkarımlar yapmak zorundadır.

‘TARIMDA SAHİP OLDUĞUMUZ POTANSİYEL İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ’

Ülkemizin tarım sektöründe sahip olduğu potansiyeli en iyi biçimde değerlendirmesi, kendine yeterlilik konusunda daha etkin politikalar üretmesi ve yaşama geçirmesi, özellikle böyle kriz dönemlerinde gerekli bir çıkış noktası olmalıdır. Tarım ve gıda sektörlerinin önemini daha iyi anlamamız ve buna uygun şekilde üretim politikaları geliştirmemiz, üreticiden tüketiciye kadar hepimizin sorumluluğudur. Ülkeyi yönetenlerin, özellikle bu dönemde dışlayıcı değil, tarım ve gıda sektörünün tüm bileşenlerini sürece katarak, bilimsel önlemlerle bu krizi yönetmeleri gerekmektedir.

‘ZMO OLARAK ÖNLEMLERİMİZİ ALDIK’

Yaşanan salgın ortamında ulusumuzun tüm bireylerinin ve de meslektaşlarımızın gerekli bireysel önlemleri almalarını, salgın tehlikesi geçene kadar resmi makamlarca açıklanan tüm sağlık önlemlere titizlikle uymalarını diliyoruz. ZMO olarak, biz de örgüt içi gerekli önlemlerimizi aldık. Ülkemizin bu zor koşullardan en az can kaybıyla çıkacağına, krizi ortak akılla yöneteceğimize inancımız tamdır.”

 

2400730cookie-checkÇılgın projeler durulsun, kamu kaynakları üretime aktarılsın!
Önceki haberKORONA VİRÜSÜ (COVID-19) DOSYASI (4)- Kurtarma paketleri: Faiz indirimleri ve parasal bollaştırma virüsü durdurur mu, ekonomik krizi önler mi?
Sonraki haberKoronavirüs veya şeyleri yerli yerine koyabilmek! 
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.