Çin malı kuru fasulye yemeye hazır olun!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Hükümet ithal kuru fasulyede gümrük vergisini sıfırlıyor, uzmanlar uyarıyor: İthalat üreticiyi küstürüp fiyatları yükseltecek. 18 lira olan kıymanın fiyatı et ithalatının ardından 44 liraya çıktı…
 
Mart ayında yüzde 11’in üzerinde çıkan enflasyonun baş sorumlularından biri olarak gösterilen kuru fasulyede gümrük vergisi sıfırlanıyor, ithalatın önü açılıyor. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gıda fiyatlarındaki yükselişi sınırlamak için hükümetin kuru fasulye ithalatında gümrük vergisini sıfırlamak, kırmızıbiberde ise düşürmek için hazırladıkları kararnameyi imzaya açtıklarını açıkladı. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise ithalatın fiyatları düşürebileceğini ancak ihtiyacın üzerindeki alımın üreticiye olumsuz yansıyarak gelecekte fiyatları daha da yükselteceğini söyledi. 2010 yılında fiyatları indirmek için başlatılan canlı hayvan ve karkas et ithalatının ardından 18 TL olan kıymanın fiyatının 2017 yılında 44 TL’ye çıktığını kaydeden Atalık, “Sadece fiyat takibi odaklı politikaların ve ithalatın çözüm olmadığı ve olmayacağı, üretim ile sorunların aşılacağı ortadadır. Her zaman hedefimiz kendimize yeterlilik düzeyinde yerel üretim ve yerel pazarlar olmalıdır” dedi.
 
ENFLASYONUN SEBEBİ GÖRÜLDÜ, GÜMRÜK VERGİSİ SIFIRLANDI
Mart ayında enflasyonun çift haneli rakamlara tırmanmasıyla hükümet çareyi enflasyonun baş sorumlusu olarak gördüğü kuru fasulyede gümrük vergisini sıfırlamakta buldu. Bundan böyle Türk mutfağının vazgeçilmezi olan kuru fasulyeyi, dünyanı en büyük üreticileri olan Hindistan, Çin, Myanmar, Brezilya ve ABD gibi ülkelerden ithal edilen ürünlerle pişireceğiz.
BAKAN TÜFENKÇİ: ‘KIRMIZIBİBERDE GÜMRÜK VERGİSİNİ İNDİRİYORUZ’
Konuyla ilgili açıklama Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’den geldi. Bakan Tüfenkçi, kuru fasulyede gümrük vergilerini sıfırlayacak olan kararnameyi Bakanlar Kurulu’nda imzaya açtıklarını kaydederek, “Kırmızıbiberde de gümrük vergisini indiriyoruz. Fiyatı yükselen ürünlerin fiyatını dengelemek için tedbir alıyoruz. Alınan ithalat kararları yerli ürünün çıkacağı Eylül’e kadar geçerli olacak” diye konuştu.
ZMO İST. ŞB. BŞK. ATALIK: ‘FAO’YA YAPTIĞIMIZ TEKLİFİN ALTINDA KALDIK’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı öneriler doğrultusunda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nun, Roma’da gerçekleştirdiği 146. Konsey toplantısında 2016 yılını ‘Uluslararası Baklagil Yılı’ ilan ettiğini anımsatarak, “Teklifimizin altında kaldık” dedi.
SON 15 YILDA KURU FASULYE EKİM ALANLARI YÜZDE 50 AZALDI
Türkiye’nin kuru fasulye ekim alanlarının 2002 yılında 180 bin hektar iken 2016 yılında 90 bin hektara gerilediğine dikkati çeken Atalık, buna paralel olarak üretimin sürekli gerilediğini,  nüfusun ve ithalatın ise sürekli arttığını kaydederek şu bilgileri aktardı: “Kuru fasulyede 1973’teki 400 tonluk ve 1977’deki 545 tonluk ithalatımızı göz ardı edersek ilk ciddi ithalat 1987 yılında 10 bin ton ile başladı. En yüksek düzeyine ise 2009 yılında 54 bin ton ile ulaştı. 2015 yılı ithalatımız 32 bin ton, 2016 yılı ithalatımız ise 34 bin ton oldu. İthalata yılda yaklaşık 40 milyon dolar ödüyoruz. 2017 yılının Ocak ve Şubat ayları kuru fasulye ithalatımız ise 6 bin tona ulaşmış durumdadır.
 
TÜRKİYE’NİN HER BÖLGESİNDE YETİŞEBİLİYOR
Kuru fasulye sıcak iklim bitkisidir. Ana vatanı Orta Amerika’dır. Ülkemize 1500’lü yıllarda giriş yapmıştır. Trakya’nın ve Karadeniz’in kıyı şeritleri, Güneydoğu Anadolu Bölgemizin güney kesimi ile Ağrı ili dışında sulama olanağı bulunan Anadolu’nun her yeri kuru fasulye tarımına elverişlidir. Yıllık ortalama yağışı 500-1500 mm olan yerlerde yağışın arzu edilen dönemde düşmesi durumunda sulamadan da kuru fasulye tarımı yapılabilmektedir. Üretimin yüzde 90-95’lik bölümü sulanan arazilerden sağlanırken, toplam üretim içinde Konya ve Karaman illerimizin payı yüzde 45’tir.”
 
FİYAT ARTIŞINDAN ÜRETİCİ DEĞİL ARACI KAZANÇLI ÇIKACAK
Kuru fasulye tarımında hasadın yaygın olarak elle yolunarak ya da orak ile yapıldığına işaret eden Atalık, bu yönüyle de kuru fasulye tarımının yoğun emek istediğini belirterek, “Bu nedenle çiftçi kazanamadığı durumda öncelikle kuru fasulye gibi yoğun beden işçiliği isteyen bitkileri terk etmektedir. Çiftçinin örgütsüz yapısı onu tüccara muhtaç etmekte, çoğu zaman da emeğinin karşılığını kazanamadığından üretimden hızla uzaklaşmaktadır. Ülke genelinde genellikle Nisan-Mayıs aylarında yaygın olarak kuru fasulye ekimi yapılmakta 100-120 gün sonrasında da hasat edilmektedir. Buna göre şu anda kuru fasulyedeki fiyat artışından kazanan, hasat sonrası ürününü hemen satan çiftçi değil, ürünü elinde bulunduran aracılardır” diye konuştu.
İTHALATLA ÇİFTÇİ KURU FASULYEYİ TERK EDECEK, FİYATLAR ARTACAK
Gündemde olan kuru fasulyenin gümrük vergisini sıfırlayarak yapılacak ithalatın, fiyatı muhakkak düşüreceğini vurgulayan ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, “Ancak, ihtiyacın çok üzerinde alım yapılması halinde yaz sonu-sonbahar başı hasadı yapılacak kuru fasulye fiyatlarını doğrudan etkileyecek, fiyatta aradığını bulamayan çiftçi kuru fasulye üretimini terk edecek, gelecekte fiyatlar daha da artacaktır. Bu kural tüm bitkisel ve hayvansal tarım ürünleri için geçerlidir. Aracı sayısındaki artış taşıma ve depolama konusunda yapılan hataları, dolayısıyla fireyi artırmakta fiyatı yukarı çekmektedir. Fiyatları indirmenin en etkili yolu çiftçinin kooperatif çatısı altında tüketiciye doğrudan ürününü ulaştırabileceği düzeni oluşturmaktır” dedi.
İTHALAT ALIŞIK OLDUĞUMUZ DAMAK TADINI ETKİLEYECEK
Türkiye’de ekonomik ölçütlerde sulanabileceği belirtilen 8,5 milyon hektar alanın, 6,3 milyon hektarının sulamaya açılabildiğine dikkati çeken Atalık, konuyla ilgili yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Modern sulama yöntemleri ile bu alanı 12 milyon hektara yükseltmek mümkündür. Bu alanın sadece 10-15 bin hektarlık bölümünü kuru fasulye tarımına ayırsak dışarıdan ithalat yapmamıza gerek kalmayacaktır. Ülkemizde kuru fasulye ıslah çalışmalarının başladığı 1965 yılından bu yana araştırma enstitülerimiz ve kuruluşlar tarafından 19 adet kuru fasulye çeşidi geliştirilmiştir. Alışık olduğumuz damak tadı, dışarıdan ithal edilecek kuru fasulye çeşitlerinde elbette fark edecektir.
 
‘ET İTHALATI KIYMA FİYATINI 18 LİRADAN 44 LİRAYA YÜKSELTTİ’
2010 yılında fiyatları indirmek için başlatılan canlı hayvan ve karkas et ithalatından ve 18 TL olan kıymanın fiyatının 2017 yılında 44 TL’ye çıkmasından da anlaşılacağı üzere sadece fiyat takibi odaklı politikaların ve ithalatın çözüm olmadığı ve olmayacağı, üretim ile sorunların aşılacağı ortadadır. Her zaman hedefimiz kendimize yeterlilik düzeyinde yerel üretim ve yerel pazarlar olmalıdır.”
2085160cookie-checkÇin malı kuru fasulye yemeye hazır olun!
Önceki haberİNGİLTERE… Popülist sağın ‘sandık’ oyunları
Sonraki haber68 ve 78 kuşağı bu sergide buluştu…
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.