“Stratejik Derinlik”in mucidi Davutoğlu Ahmet Hoca’nın bir gün başbakan olacağını söyleselerdi “Yılın şakası” olarak karşılayabilirdim.
Daha Dışişleri Bakanı iken.
Henüz koltuğunu ısıtmadığı günlerde.
Davutoğlu Ahmet Hoca “Komşularımızla sıfır sorun noktasına geleceğiz” dediği gün benim için herşey adeta donmuştu.
Hocam, zamanı da dondurmuştu.
Hangi çağdaydık?
Komşularımız kimlerdi?
Irak işgal edilmiş.
Suriye tedirgin. Esed kıvranıyor. Ne olacağı belli değil.
Filistin çok bilinmeyenli denklem.
Ürdün renksiz.
Mısır’a henüz bahar-mahar gelmiş değil.
Arap dünyası “arap saçı”.
Bir tek İsrail Batı dünyasının ipine asılıyor.
Bu bölgede bir de Türkiye, demokrasi ile debeleniyor.
Bu çok bilinmeyenli tablo içinde, uzak ve yakın komşularımızla “sıfır sorun” safsatası halka yutturulmaya çalışılıyor.
Kim tarafından?
Davutoğlu Ahmet Hocam tarafından.
Buna argoda “Yersen” yakıştırması yapılır.
Yersen dendikten sonra:
“Buyur, rafta dolma var” denir.
Vallahi bugünlere kadar yiyen yedi.
Ancak 12 yıl sonra geldiğimiz nokta herkesin önünde.
Sıfır sorundan “ Komşularımızın tamamı ile sorunlu hale geldik”” noktasına taşındık.
Ve şimdi de Davutoğlu Ahmet, başbakanlık koltuğunda ülkenin tamamını yönetiyormuş gibi yapıyor.
Oysa yöneten başka.
Aslında “paralel yönetim” den, “ karbon”lu yönetime geçildi de kimse adını koymuyor.
Dikkat ediniz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyorsa, anında veya ertesi gün Davutoğlu Ahmet aynını söylüyor.
Araya “karbon kağıdı” konmuşcasına…
Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı açıklamalara bakın.
Ayniyle vaki..
Şimdi de Ahmet Hocam için kurgulanan seçim şarkısı piyasaya sürüldü.
Seçim meydanlarında söylenecek bu şarkı.
“Davutoğlu Ahmet Hocam, bir bilge adam, bir yiğit adam…”
Breh, breh, breh…
Sen neymişsin be Ahmet Hocam.
