DAY MER: Pandeminin çaresi sağlık sisteminin düzeltilmesi ve aşıda patentin kaldırılmasıdır!

HABER: SÜLEYMAN TOPAL – İngiltere’de Covid-19’un yeni varyantı Omicron vaka sayılarında rekor üstüne rekor kırarak yayılırken, Başbakan Johnson Christmas öncesinde önlemlerde bir değişiklik yapmaya cesaret edemedi. Hükümet, kapalı alanlarda maske takılması ve “sosyal mesafe”ye uyulması önlemleriyle yetinmeyi tercih etti. Oysa 24 Aralık’ta vaka sayısı 120 binin üzerindeydi. Christmas sonrasında ise, bu kez Sağlık Bakanı Sunak yılbaşına kadar ek önlem alınmayacağını söyledi. Oysa 28 Aralık’ta vaka sayısı 129 bini geçmişti. Yılbaşından sonra ne olacağı, hükümetin ek önlem alıp almayacağı, alırsa bu önlemlerin neler olacağı meçhul.

Ek önlem almaya cesaret edemeyen Johnson, orduyu da seferber ederek üçüncü doz aşı sevkinin hızlandırılacağı ve günde 1 milyon aşı hedefine ulaşılacağı sözünü verdi. Tutturulamasa bile, bu hedefe yaklaşıldı. 28 Aralık’ta Birleşik Krallık’ta nüfusun büyük çoğunluğu 1. ve 2. aşılarını yaptırmış, 57%’si ise üçüncü aşısını olmuştu.

Birleşik Krallık hükümeti pandemide aşı dışında bir ilerleme sağlamış değil.

Şimdilik söylenmesi gereken, hükümetin piyasaların çıkarını gözettiği ve büyük şirketlerin Christmas ve Yılbaşı satışlarını düşürecek ek önlemler almaktan kaçındığıdır.

Yılbaşından sonra, enflasyon oranındaki küçümsenmez yükselişin işaret ettiği sıkışmalardan dolayı ekonomiyi ve piyasaları zora sokmayacak önlemler açıklanması sürpriz olmayacak. 

Ancak hükümetin tutumu ve açıklamaları, salgının, başlıca aşılama yoluyla sürü bağışıklığına ulaşılarak üstesinden gelinmesinin öngörüldüğü gösteriyor. Maske, sosyal mesafe ve aşıdan başka laf etmeyen muhafazakar hükümet, sorunun, maske takılmaması, sosyal mesafenin korunmaması ve hala aşı yaptırmayanlar olmasından kaynaklandığının propagandasını yapıyor.

İngiltere’de pandemiyle geçirilen 22 aylık süreçte sağlık danışmanlarıyla birlikte hükümetin krizi yönetme biçimi, kararları ve öngörülerinin taşıdığı çelişkiler, eksiklik ve yanlışlıklar halktaki güvensizliği arttırdı. Bu güvensizliği suiistimal eden korona ve aşı karşıtlarının tepki ve eylemleri de sorunun bir diğer yanı. 

Hükümete güvensizlik yaygın!

Pandeminin etkisinin kırılması için ileri sürülmüş olan, “Halkın en az yüzde 60’ının aşılanması”, “Herkese iki doz aşının yapılması” hedeflerine en son üçüncü doz aşı da eklendi. Aşıyla ilgili süren ve henüz tam bir netliğe kavuşmayan tartışmalar aşılama konusunda da güvensizliği artırıyor.

Tartışmaların aslında odağında olan ama gizlenmeye çalışılan ise NHS’in durumu. Hükümetin Covid-19’a karşı izlediği politikanın hedefi, başlangıçtan beri sağlık sisteminin çökmesini engellemeye yönelikti. Covid karşısında kurallar; hastanelerin yeterliliği ve doluluk oranlarına göre tespit edildi ve hala öyle. Bugün sağlık sisteminin her yönüyle pandeminin yükünü kaldıramaz hale geldiği bir gerçek. NHS’e yeterli yatırım yapılmadığı tartışmasız. Yıllar içinde olağan hasta ve yoğun bakım yatağı sayısı azaldı. Şu an 100 bin yatak eksiği bulunuyor. Personel yetersizliği üst düzeyde. Yeterli ücret verilmeyen on binlerce doktor pandemi öncesinde istifa etmişti. Pandemi döneminde de koşullara dayanamayıp ayrılan doktor ve sağlık personeli sayısı hiç az değil. Yine pandemi sürecinde bile NHS’in özelleştirilmesi politikası terk edilmedi. En az 700 GP özelleştirilmiş durumda.

Sağlık sisteminin pandemi karşısında yeniden yapılandırılarak güçlendirilmesi gerekirken, özelleştirmede ısrar ediliyor.

22 aylık süreç şu iki doğruyu net olarak gösterdi: Pandemi global bir sorundur ve tek bir ülkede mutlak olarak yok edilmesi olanaksızdır. Aşılanma ölüm oranlarını azaltmaktadır, ancak aşılanma oranını artırmak için inandırıcı politikalar izlenmesi zaruridir.

Hükümet politikalarına karşı güvensizliği derinleştiren olguların önde gelen sebebi, alınan tedbirlerin göstermelik olması ve en başta da alınan tedbirlere, tedbirleri alanların uymamasıdır. Milyonlarca işçi fabrika ve işyerlerinde omuz omuza çalışırken, toplu taşıma araçları tıka basa doluyken, okullarda önlem adına öğrencilerden sadece maske takıp test yapmaları istenirken, maske ve mesafe önlemi yeterli sayılmaktadır. Birleşik Krallık’ı oluşturan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da, kısıtlamalar yeniden uygulamaya başlatılmış olmasına karşılık İngiltere’de atılmış yeni bir adım yok. Johnson her zaman olduğu gibi baştan tedbir almak yerine son dakikaya kadar beklemeyi tercih ediyor. Ve maalesef zamanında alınmayan tedbirlerin bedelini yine, en başta sağlık çalışanları, eğitimciler ve bakıcılar  gibi kendisini evde yalıtamayacak, uzaktan çalışamayacak olan kamu emekçileri  ödeyecek.

– Korona nedeniyle işten çıkarmalar ve kazanılmış işçi haklarına saldırılar, iptal edilmelidir!

–  Pandemi sürecinde hayatını tehlikeye atma pahasına çalışmak zorunda bırakılan tüm işçi ve emekçilere, en az artan hayat pahalılığı ve enflasyon oranında zam yapılmalıdır!

– Kazanılmış hakların gaspını amaçlayan yeni kontrat dayatmasına son verilmelidir!

– Pandemi sürecinde Universal Credit alanlara yapılan ek ödemeler kalıcılaştırılmalıdır! 

– Pandemiden ve kapanma sürecinden etkilenen bütün emekçilerin zararları derhal karşılanmalıdır

– Pandemi sürecinde bile kârlarını aşırı derecede arttıran tekellerin vergi oranları artırılmalıdır.

– Sağlık sisteminde ve “akademileştirme” adı altında eğitimde sürdürülen özelleştirme süreci durdurulmalı; NHS ve eğitim alanı başta olmak üzere sosyal alanlara daha fazla yatırım yapılmalı, personel alınmalıdır.

– Pandemi küresel bir sorun olduğu için küresel çapta bir mücadele yürütülmeli, patent hakkı derhal kaldırılmalı, üretim artırılarak bütün dünya halklarına aşıya ulaşma imkânı sağlanmalıdır.

2574670cookie-checkDAY MER: Pandeminin çaresi sağlık sisteminin düzeltilmesi ve aşıda patentin kaldırılmasıdır!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.