Yeryüzünün çogunu örten engin su kitlesidir , deniz … Bu sular dalgalanirsa , ” bugün çok deniz var ” denir . Çok parali bir kimseye , saka olarak , ” denizde kum , onda para ” denir . Gerçeklesmesi pek az ihtimallere bagli oldugu umulan seylere baglanmanin dogru olmadigini anlatmak için , ” denizdeki baligin pazarligi olmaz ” denir .Yeni yerini ve çevresini yadirgayip rahatsiz olanlari anlatmak için , ” sudan çikmis baliga döndü ” denir. Büyük güçlükleri yenmisken , önemsiz bir neden dolayisiyla basarisizliga ugrayanlar için , ” denizden geçip çayda boguldu ” denir . Güç bir duruma düsenlerin , bundan kurtulmak için , her türlü çareye basvurmalarini olagan sayanlar , ” denize düsen yilana sarilir ” denir .Geminin sallanmasindan mide bulantisina ugrayip hastalananlara, ” deniz tuttu ” denir . Denizlerin ötesinde bulunan ülkelere ” denizasiri ülkeler ” denir . Denizle ilgili islerde çalisan kimselere ” denizci ” denir . Solunumlari hava ile olan , foklara benzeyen , iri deniz memelilerinden bir takim yaratiga ” denizkizi ” denir . Ve siirlerde , masallarda , efsanelerde geçen , belden asagisi balik , belden yukarisi kiz seklinde anlatilan hayal yaratigina da ” denizkizi ” denir …
Kiz kulesi , kiz kalesi , denizkizi efsaneleri ülkelerde , tarihsel yerlerini aldigi gibi turistik gezilere de sebep olurlar. Mesela, KIZ KULESI – ISTANBUL , KIZ KALESI – MERSIN , KIZ KULESI – BAKÜ bilinen mekan ve sahip olduklari efsaneler , dilden dile tercüme edilmektedir .KOPENHAG ve DENIZKIZI HEYKELI görülmeye deger bir sakinlikte beklemektedir …
Orhan Veli KANIK , ” yarisi balik yarisi insan ” demistir .
Halim Sefik GÜZELSON , ” denizkizi girmis düsünceme / ben iflah olmam ” demistir .
M.CAHID ATASOY , ” masallardaki ihtiyar deniz kizlarinin saçlarimisiniz , bembeyazsiniz / martilara denizi anlata anlata , sakin agarmis olmayasiniz …” demistir .
Nazim Hikmet RAN , ” ister ayisiginda , ister güpegündüz , ister çarsaf gibi olsun , ister köpük köpük , kiyida durup seyretmek onu kahreder beni .
duyarim içimde mahzunlugunu , bos bir seytan minaresinin . / ben onun gözünün orta yerinde olmaliyim , balikçilarla , diyelim , agin basinda .
yahut elimde yeke , altinda yelkenin , sevgiliyle beraber . / yahut , firtinada yaninda kaptanin , / yahut kulaç atmaliyim akintiya karsi .
ben onun gözünün orta yerinde olmaliyim .
Engels ‘ i hatirladim . / ne güzel sey külümüzün okyanusa savrulmasi . / ama ben , çam tahtasindan bir tabutta , Anadolu yaylasina gömüleyim
istiyorum . / yaylamiza kiraz vakti , ayri ayri gemilerden , konuk gelsin gemiciler . söylesinler ayri ayri denizlerin , ayni büyük türküsünü ” demistir , 1954 de Moskova ‘ da yazdigi , ‘ deniz üstüne ‘ isimli siirinde …
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ise , Faruk Nafiz ÇAMLIBEL ‘ in su siirini kendi okurmus ya da baskalarina okutur dinlermis
” yesil hem de , / ben bu rengi tasirim her zaman can kösemde . / yesilde ne arar da bulamaz insanoglu ? / yesil bu … varlik dolu , gök dolu , umman
dolu . / bir ucu gözlerinde , bir ucu engindedir , / meyve veren agaçlar bu çini rengindedir . / bu çini rengindedir bahar , deniz , kir , orman ,
bana Tanrim gözükür yesil dedigim zaman . ”
Bu deniz , denizin rengi , bu dalgalar , dalgalarin sesi , bu bulutlar , bulutlarin rengi , bu rüzgar , rüzgarin sesi , rüzgar güllerinin salinimi ve sesleri bana hep yüce insanlarin sözlerini hatirlatiyor , gözlerinin hep üzerimizde oldugunu , onlari dogru anlamamiz gerektigini düsündürüyor …çeliskiler ise , gözümüzün önünde anit gibi duruyor, agaçsiz , denizden uzak , anlasilmamis , bir yalniz birakilmislik içinde , uzayip gidiyor köklere dogru … uzaya dogru gitmek yerine …
Ben ise , görebildigim , düsünebildigim bütün çeliskilere asice direnerek ve bir hiç oldugumu bilerek , ihtiyar bir deniz kizi gibi bekliyorum , ne deniz bitiyor , ne gözyasim , ne de umudum çareden yana … tükenmez bir kandil yaniyor deniz fenerlerinde , yoldas oluyor yolda kalanlara ve amip gibi çogalan tükenmez bir umuda ..
Deniz hürriyettir , deniz kizi hürriyetin esiri mi ? Yoksa hürriyete esir olmus bir asik mi ? Ask hiç bitmezmis , deniz de bitmez , hürriyet de bitirilemezmis …dedikleri deniz kadar gerçek imis …
