Depozitolu evlilik*

Danimarka uçağında, önümdeki koltukta oturan kadın, fısıltı halindeki
bir sesle, ”Sana daha fazla bağlanmamalıyım… ” dedi yanındaki
adama… Sonra, sözcükler yağmur gibi boşandı boğazından:
” Yılda bir kez karşılaşacağız; bir kaç hafta birlikte kaldıktan
sonra ayrılacağız. Sonra, bir yıl daha bekleyeceğim; bu işin sonu yok,
anladım…”
Sırtları bana dönük olduğu için İkisini de göremiyordum.
Adam,konuşmuyordu. Umutsuz bir kadını peşinden sürüklemekten memnundu
belki de…
Kadın sordu:
”Burada sürekli kalabilmem için ne yapmamız gerekiyor?”
Erkek, ”nikah!” dedi,sözcüğün üzerine bastırarak..
”O da mümkün değil; çünkü, sen evlisin” dedi kadın.
Üniversitede okuyan iki çocuğu olan kadın, ”Her şey yolunda gitse
bile, onları bırakıp gelemeyeceğini ” söyledi.
El bagajımdan bir şeyler almak bahanesiyle ayağa kalktım. Amacım,
kadının yüzünü görmekti. Öne doğruı bir adım attım. El bagajımı yerine
koyarken göz göze geldik, gözlerimi kaçırdım. Yüzünü, bir fotoğraf
karesi gibi kaydettim belleğime. Saçları gerçekten sarı mıydı,
boyanmış mıydı, anlaşılmıyordu. Makyajsız yüzü, zayıftı, solgundu. Yol
boyunca, uçağın penceresinden yeryüzünü izledi, bu ne biçim dünya,
anlamaya çalışıyordu.
Ruzgâra kapılmış bir yaprak izlenimi bıraktı bende. Danimarka’da
kalabilmek için şansını zorluyordu. Kişisel engelleri aşsalar bile,
Danimarka’da karşısına çıkacak yasal engeller vardı. Evlenebilmesi
için, adamın, öncelikle bir Danimarka bankasına 100 bin Kron ”güvence
parası” yatırması gerekiyor. Yabancılar, buna ”Depozitolu evlilik”
adını vermişler. Oturma iznini beklediği süre içindeki bütün giderleri
bu parayla karşılanacak. Evlilik başvurusu kabul edilmediğnde ise ,
aynı parayla uçak bileti alınarak geri gönderilecek..’İki gönül bir
olursa, samanlık seyran olur” düşleri artık masallarda kaldı. Para da
yetmiyor. Adamın, kadınla birlikte kalabileceği kendine ait bir evi
olması gerekiyor. Uyum Bakanı Birthe Rönn Hornbech’ın , evlilik
başvuruları değerlendirmesine göre, kendilerine ait satın alınmış bir
konuta oturanlar daha şanslı konumda olacak. Aile birleşiminden
yararlanmak isteyenlerin, oturdukları gettolardan taşınmaları da
zorunlu hale getiriliyor.
Danimarka’da, gençlik coşkusu kapılıp öyle erken yaşlarda evlenmek de
yok.. Başka bir ülkeden eş getirecek kişinin, en az 24 yaşında olması
zorunlu. Yaş sınırın 28 çıkarılması için de hazırlık yapılıyor.
Danimarka’da, geçen yıl, 4766 kişiye ”aile birleşimi” izni verildi.
Evlenerek Danimarka’ya gelenlerin çoğunluğunu Türkler, Taylandlılar ve
Filipinliler oluşturuyor. Danimarka’da, göçmen araştırmalarıyla
bilinen Rockwool Vakfı’nın verilerine göre, Uzakdoğu’dan gelen
göçmenler, Ortadoğu’dan gelenlerden daha uyumlu. Uzakdoğulular, daha
çalışkan ve suç işleme oranları düşük…
Ancak, Danimarka, evlilikle ilgili yasaları ne denli zorlaştırırsa
zorlaştırsın, yabancılar mutlaka o yasaları delmenin pratik bir yolunu
buluyor. Danimarka oturacak ev bulunamayan yabancılar, gidip denizin
öbür yakasındaki komşu ülke İsveç’ten ev kiralıyor, ya da satın
alıyorlar. Malmö başta olmak üzere, İsveç’in, Danimarka’ya yakın
kentleri birer ”balayı cenetti” haline geldi. AB’nin serbest
dolaşımla ilgili yasalarından yararlanan göçmenler, zorunlu bekleme
sürelerini doldurduktan sonra, ya eşleriyle birlikte Danimarka’ya geri
dönüyor; ya da, İsveç’te yaşayıp Danimarka’da çalışmayı sürdürüyorlar.
İki ülke arasındaki uzaklık, İstanbul’la Adalar kadar. İisveç’ i
Danimarka’ya bağlayan Öresund Köprüsü üzerinden sabah git, akşam
gel…
Yabancılar, Danimarka’da evlilikle ilgili diğer yasal yükümlülüklerden
kurtulmak için de , önce ıönce, Danimarka yurttaşlığından İsveç
yurttaşlığına geçiriyorlar. Danimarka yasalarını ters köşeye
yatırarak, eşlerine İsveç’te oturma ve çalışma izni aldıktan sonra, ya
İsveç yurttaşı olarak Danimarka’ya dönüyorlar;. Ya da, yaşamlarını
İsveç’te sirdürüyor, Danimarka’ya sadece çalışmak için gidip
geliyorlar.
Ben bu yasal karmaşaları düşünürken, uçak Kopenhag Havalimanına inişe
geçti. Nedense, önümdeki koltukta oturan kadını bir daha görmek
istedim. Pasaport konrolü için sıraya girerken arkalarında durdum.
Kadın, bütün derdini, sıkıntılarını unutmuş, ”Ne berbat bir hava bu
böyle ,gelirken her yan günlük, güneşlikti” diyordu.
Buralarda yıllardır kanıksadığımız havanın ayırdına o zaman vardım…
Şimşekler çakıyor, gök gürlüyor; Kopenhag Havalimanına sicim gibi
yağmur yağıyordu…

[email protected]

* Bu yazı, Cumhuriyet Gazetesi Pazar Yazıları sayfasında da yayımlandı..

648360cookie-checkDepozitolu evlilik*

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.