Doğa yerine bir İngiliz okulu olsaydı…

Günlerdir DAÜ üniversite öncesi kurumlarının Doğa Okullarına devrini tartışıyoruz.
Bir anda içine düştüğümüz bir gündem bu. Ne DAÜ’nün böyle bir arayış içinde olduğunu biliyorduk, ne de Doğa okullarının KKTC’de okul açma girişimleri olduğunu.
Sürpriz oldu anlayacağınız…
Konu mecliste gündeme geldi, Başbakanlık önüne eylem olarak taşındı. Herkes fikir beyan etti bu konu hakkında. Yazık ki itirazların hiç biri okulun kalitesi ve ülkeye ne kattığıyla/katacağıyla ilgili değildi.
Sıkıntı “Türkiyeli” bir okulun burayı devralmasıydı. “TC’nin yeni yayılmacı politikası” olarak nitelendirdiler olayı.
İki toplumun sınıflarını sembolik ve bilindik ifadelerle birbirine düşürmek için uğraşanlar da “okul” hikayesiyle bir kez daha çıktılar sahneye.
Önce okulun verilişiyle ilgili bir fikir attılar ortaya. Olmadı, Yeşil sermaye dediler, daha olmadı, “niye Kıbrıs” diye sordular, daha da olmadı, canhıraş savunmalara geçtiler.

Türkün Türk’e galebesi tadındaki bu atışma teşrihe muhtaç olsa da bu kişiler kendi taraflarından baktıklarında bir nebze haklılar; ama sadece bir nebze…
İsteyerek değil, ada psikolojisi ve Türkiye fobisinin kombiniyle oluşan ruh hali Türkiye’den gelen her şeyi kayıtsız şartsız, sorgulamadan, araştırmadan reddetmeye itiyor.
Tekinsiz olacaklarını düşünüyorlar. Birilerinin beyinlerini manüpüle edeceğini, çocuklarının başka kültürlerin etkisi altına gireceğini…

***

Doğa Okullarından hiç kimseyi tanımam bilmem. Tek bildiğim okulun kalitesidir. Türkiye’deyken adını sıkça duyduğum Doğa okulları teknolojiyi kullanımıyla, eğitim altyapısıyla çağın ilerisinde hizmet veren bir okul. Dolayısıyla DAÜ üniversite öncesi kurumlarının –devri kaçınılmazsa – Doğa Kolejine verilmesi KKTC adına büyük bir açılım.
O yüzden de eğitim adına yapılması gereken tüm unsurları göğüsleyen bu okula yapılanlar haksızlık olarak geliyor bana.
Ve bu noktada DAÜ’nün düştüğü durumla beraber Doğa okullarının yerilmesine, farklı anlamlar yüklenmesine üzülüyorum…

***

Ne diyorduk; Doğa okulları KKTC’deki bir kesim tarafından şiddetle reddediliyor. Türkiye’nin KKTC’yi ele geçirme planı olarak görülen okulun bırakın kalitesinin konuşulmasını, nasıl, ne şekilde, niçin alındığına dair bir fikirleri de yok bu retçilerin. Tek bildikleri Türkiye’den gelen her şeye topyekün karşı olmak!
Sormalı, Ülkede bir İngiliz Okulu açılsaydı bu tepkinin 10’da biri yapılacak mıydı? Kültürümüz asimile oluyor, İngiliz yayılıyor diye?
Bırakın İngiliz okulunun açılmasını, başında “İngiliz” ibaresi olan Türk okullarına bile mal bulmuş mağribi gibi hücum edenler bunlar -DAÜ için sokağa dökülenler- değil mi?
Biraz daha ileri gidelim, “İngiliz olsunda çamurdan olsun” mantığıyla minicik çocuklarını eğitim için Rum kesimindeki İngiliz Okulu’na gönderenler hiç mi korkmuyor çocuklarının katmerli kültür erozyonuna uğramasından?..
Diyeceğim odur ki; yaşananlar tümüyle psikolojik. Yani, kendisiyle ilgili üstünlük algısını beslemeyen hemen her fikre karşı çıkma içgüdüsünü sergiliyor Kıbrıs Türk Halkı…

1619900cookie-checkDoğa yerine bir İngiliz okulu olsaydı…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.