Düşük faiz politikası işe yarıyor mu?

Prof. Dr. Selva Demiralp / Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) geçen hafta politika faizini 150 baz puan daha indirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arzu ettiği tek haneli yüzde 9 seviyesine düşürdü. Faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021’de bu oran yüzde 19’du. Yani politika faizi 15 ayda yüzde 10 indirildi.

Bu hafta gelen büyüme rakamı ise böylesine yüklü faiz indirimlerine rağmen Türkiye ekonomisinin 3. çeyrekte büyüyemediğine, hatta bilakis önceki çeyreğe göre daraldığına işaret ediyor. Demek ki bir yerlerde bir hata var.

Büyüme odaklı bir anlayışla yola çıkıldığını başından beri vurgulayan karar alıcılar ise arzu edilen büyüme performansı gerçekleşmeyince atılan adımları savunmak için dünyanın geri kalanı ile uyumlu politikalar izlediklerini öne sürüyor.

Yapılan açıklamalar “dünyanın geri kalanında da düşük faiz politikası uygulandığı” ya da “gelişmiş ülke merkez bankaları arasında da ayrışma olduğu” şeklinde ifadelerle yüksek enflasyonist ortamda gelen 10 puanlık faiz indirimlerine makul bir zemin oluşturmaya çalışıyor.

Bu açıklamalarda ciddi bir sorun var. Zira bir tarafta enflasyonist bir ortamda yangına körükle giden faiz indirimleri varken diğer tarafta bu uygulamayı yurt dışındaki uygulamalara benzetmek ya da yurt dışındaki para politikası uygulamalarında fikir birliği olmadığını ima etmek dışarıda uygulanan politikaların hiç de doğru anlaşılmadığına işaret ediyor.

Yurt dışında yapılan ne?
Küresel bir enflasyon sorunu ile karşı karşıya olduğumuz doğru. Ancak enflasyonist baskı ile karşı karşıya olan merkez bankaları faiz indirimine gitmiyor, faiz artışına gidiyorlar. Bu suretle enflasyon beklentilerini düşürmeyi hedefliyorlar. Faiz artış kervanına katılmayan Japonya ise bu durumu gelecek seneye ait enflasyon beklentisinin yüzde 2’nin altına düşmesi ile açıklıyor. Yani para politikasının işleyişine dair bir görüş ayrışması söz konusu değil. Enflasyonist baskı varsa faiz artışları var.

İkinci olarak, dünyanın geri kalanında faiz artışına giden merkez bankalarının politika faizini enflasyonun altında belirlemeleri bize benzediklerini göstermiyor.

Para politikasında esas olan iletişim ve yönlendirmedir. Kemikleşen enflasyon beklentilerini kırabilmek için faiz artışının etrafından dolanıp farklı bir çözüm getirebilmek mümkün değil. İşte bu yüzden dünyanın geri kalanı faiz artışına gidiyor. Bu şekilde Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele konusunda kararlılığını göstererek enflasyon beklentilerini kırmayı hedefliyor.

Söz konusu ülkelerdeki politika faizinin enflasyonun altında kalması bizim uyguladığımız politika ile bir benzerlik olduğunu göstermez. Çünkü o ülkeler bizim gibi faiz indirimine giderek politika faizi ile enflasyon arasındaki farkı genişletmiyor. Bilakis onlar faiz artışına giderek politika faizini enflasyona yaklaştırıyorlar. Aramızdaki farkı en net bir şekilde onlarda ve bizde enflasyon beklentilerinin nasıl evrildiğine bakarak görebiliriz.

YAZININ DEVAMINI KAYNAĞI BBC TÜRKÇE‘DEN OKUMAK İÇİN LÜTFEN LİNKİ TIKLAYINIZ
https://www.bbc.com/turkce/articles/cv2dvk11kx1o

2651060cookie-checkDüşük faiz politikası işe yarıyor mu?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.