Emeğe saygılı olmak

İnsanın çekmiş olduğu çileyi görmeden, o uğurda yorulmadan, yollarda yürümeden ve de terlemeden birilerinin emeğini hiçe sayarak kendi hanesine yazdırması yok mu yaaa.


Yaşanması değil konuşulması bile insanda hoş olmayan duygulara sebep oluyor.


Planlamada ve de arkadaşları ortak noktada birbirleriyle kaynaştırma durumunda zayıf olan kişilerin yaptıkları var. Bir başkası ise bu kişinin tam tersidir.


Elini attığı, konuştuğu kişileri çevresinde toplama becerisinin yanında o kişilerin yeteneklerini ve iç dünyalarını da okuyabilme yeteneği sayesinde birleştiricilik özelliği olan biridir.


İnsanlar kendi adına kazandıkları ve mücadele ettiklerinin karşılığında başarı varsa, o başarıyı başkasının ismine tescillenmemelidir.


Bazı insanlarımız toplumun içinde ki rolü gereği geridedir. Geri de olmayı pek istemez ama öne atılma ya da cesaret edemez. Öne atılmaya cesareti olmayan kişilere bazense şans doğar.


Fırsatçılık yapma huyu da vardır öne geçmekten korkan kimselerin.


Aslında insanların içinde gizledikleri düşünceleri kadardır diyesi geliyor insanın. İşinde başarıyı yakalayan kişiler daima var olurlar. Bu tür birinin emeğinin üstüne gelerek güya kendi adına imza atanların ileri ki aynı işlerde kendi başına kaldığında başarıyı göstermesini becerirse denecek söz yok.


Yalnız toplum hizmetlerinin getirisi maddi anlamda yoktur. Özellikle toplumda birleşmesi, beraberliği gaye edinen insanlar dürüst olmalıdır. Her alanda insanımız dürüst olmalı ama böyle toplumun hasret kaldığı mevzuu da olursa daha dürüst olmalıdır.


Bizim insanımızın en büyük zaafı bu yalnız. Toplumun huzuruna çıkma amacını gizliyor. Neden gizler amacını insanlar hiçte anlamış değilim.


Bizler ya çok safız(!) ya da o tür kişiler çok derin bilgilere sahip. Ama çok düşüncesizce davranış olduğunu söylemekte hata olmaz. Bilen insanlar öyle toplumun huzuruna çıkış amacı farklı içinde ki gaye daha farklı olmaz. Tutarsız olmazlar.


İnsanların bazılarına acınıyor. Acımak duygusunu hak edenlere elbette acımak gerekir. Çevremiz de birçok insan var acıdığımız.


İnsan hayatında şunu daima prensip edinmeli. Önce benim yaptığımı bir başkası bana bunu yapsa tepkim ne olur sorgunu unutmamalıdır.


O zaman kişiler daha düzeyli düşünürler. Daha oturaklı olurlar. Hayata daha gerçekçi bakarlar. Önde bulunmanın ağırlığını taşımanın çok zor olduğunu bilmeyenler ilk sadmede ayağa kalkamazlar.


İnsanın fikri yönden kendini geliştirmesi gerekir. Kitap okuyan kişilerin hayata bakışını birçok aydınımız övmektedir.


Okumak ve de anlamak. Dünyanın en zor alanıdır. İnsanlar zevki sefa sürmesini isterken okumak, üretmek, eleştirilmek, yerilmek ve de emeğine saygısızca başkalarının kendi namına geçirilmesi.


Bunlar hep nedendir diye sorsak kendimize? Cevabını buluruz, hem de içimizdedir cevabı uzaklarda değildir.


Kendini ispatlayan kişilerin kalitesine ulaşmak kolay değildir. Zordur, zirvelere çıkmak. Bazıları yalancı zirvelere çıkar, kendini asli zirve de zanneder. Yalancı zirve de olduğunu anlaması bazen uzun süre alır. Bazen de kısa zaman alır.


Önde bulunmak sabrı gerektirir. Olaylara yüzeyden ötelere bakmasını bilmek gerektirir. Çileye hazır olmaktır. Fedakarlık en önemli önceliktir önde olmak.

715130cookie-checkEmeğe saygılı olmak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.